SEVCAN ERSÖZLÜ/Ulusal24 ARAŞTIRMA
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Türk Lirası’nın (TL) sterilizasyonuna yönelik attığı adımlar, TLREF faiz oranlarında yankı bulmaya devam ediyor.
TLREF faizi yüzde 53 ile bant aralığının üst sınırına ulaştı. Ancak, 2 yıllık tahvil getirisi yüzde 42,25; 10 yıllık tahvil getirisi ise yüzde 27,77 seviyelerinde kaldı.
Tahvil piyasası TLREF’e kıyasla daha likit olmasına rağmen, TLREF varlıklarının yabancı yatırımcılar tarafından elden çıkarılması zorlayıcı olabiliyor. Yine de gelişmekte olan piyasalarda getiri arayan yatırımcılar için TLREF’in cazibesi artmış durumda.
Fitch, Türkiye’nin kredi notunu yükseltirken, 2025’in ilk çeyreğine kadar sıkı para politikasının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Goldman Sachs, Citi ve Bank of America (BofA) gibi uluslararası finans kuruluşları da TCMB’nin sıkı para politikasını devam ettirmesi gerektiğini, erken bir parasal gevşemenin ciddi bir risk oluşturacağını belirtiyor. TCMB’nin sıkı duruşu, TLREF’i yabancı yatırımcılar için cazip hale getiriyor, zira TLREF, politika faizinin üzerinde bir getiri sağlıyor.
Alım-satım açısından yabancılar için kısıtlı
Ancak TLREF tahvilleri, yabancı yatırımcılar açısından alım-satım açısından daha kısıtlı. Bu tahviller, genellikle yerel bankalar tarafından alınıp satılıyor ve yabancılar bu piyasada bankalara teminat göstererek işlem yapabiliyor.
Ayrıca, TLREF piyasasında ikincil piyasa eksikliği de yabancı yatırımcılar için dezavantaj teşkil ediyor. Buna karşın, TLREF’e olan talep artarken, TLREF endeksli portföy yönetim şirketleri de satıcı konumunda yer alıyor.
Ulusal24’nin piyasa kaynaklarından aldığı bilgilere göre, yabancı yatırımcıların öncelikli olarak tercih ettikleri TLREF endeksli tahvillerin vadeleri 16.06.2027 ve 16.08.2028 iken, şu anda ilgileri 17.05.2028 vadeli TLREF endeksli tahvile yönelmiş durumda.
Hazine ise TLREF endeksli tahvil ihraçlarını genellikle kısa vadeli olarak gerçekleştirmeye devam ediyor.
Dün itibarıyla Hazine, 12 ay (364 gün) vadeli kuponsuz tahvil ve 4 yıl (1.456 gün) vadeli TLREF endeksli tahvil ihracı gerçekleştirdi. TLREF’e endeksli ihalede net satış 21 milyar 48,4 milyon TL olurken, nominal satış tutarı 21 milyar 760 milyon TL olarak kaydedildi. İhaleye katılanlar 29 milyar 510 milyon TL’lik bir teklif verdi. İhalede dönemsel bileşik faiz oranı en düşük yüzde 12,60, ortalama yüzde 12,69, en yüksek yüzde 12,81 seviyelerinde oluştu. Tahvilin minimum fiyatı 97.915 TL, ortalama fiyatı ise 98.715 TL oldu.
Bank of America, Temmuz ayında yayınladığı raporda, son dönemde TLREF’in bankacılık sistemindeki fazla likidite nedeniyle dalgalı bir seyir izlediğini belirtmiş ve TCMB’nin likiditeyi piyasadan çekmesi durumunda, TLREF ile politika faizi arasındaki spread’in sıfıra yaklaşacağını öngörmüştü.
BofA, TCMB’nin olası ilk faiz indirimini Aralık ayında beklerken, Ekim ayında gerçekleşebilecek bir indirimi ise erken bulmuştu. BofA, TLREF ve politika faizi arasındaki spread’in Aralık ayında 50 baz puan seviyesinde başlayıp, sonrasında sıfıra yakınsamasını muhafazakar bir varsayım olarak değerlendirmişti.
TCMB’nin sıkı para duruşu devam ettikçe ve TL’nin gerçek değerlenmesine olan bağlılığı pekiştikçe, TLREF endeksli tahviller cazip kalmayı sürdürecek. Ancak faiz indirimlerinin başlamasıyla birlikte TLREF getirilerinde düşüş görülebilir ve mevcut yatırımcı ilgisi, zamanla satış baskısına dönüşebilir.