Bugün çocuk bayramı, aradan bir ay geçmeden bir de Gençlik ve hatta spor bayramı var. Kutlayacağız elbette. Çocuklarımıza kürsüler devredeceğiz. Sporcularımıza ve gençlerimize şölenler düzenleyeceğiz.
İstisnai örnekler üzerinden Cumhuriyetin sağladığı fırsat eşitliklerinden bahsedeceğiz. Onlara sizler bizim geleceğimizsiniz diyeceğiz. Onlar da ikna olacaklar.
Mesela diyeceğiz ki onlara sizleri yetiştirmesi gereken öğretmenlerin birçoğunun atamasını yapamıyoruz. Çünkü ihtiyacımızdan fazla öğretmenimiz var. Çünkü biz güçlü bir ülkeyiz ve aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya’dan 3 kat fazla üniversite öğrencisine sahibiz. Hatta öyle bir fırsat eşitliği oluşturduk ki eksi net yaparak o okullara giren öğretmenleriniz bile olacak yakın zamanda . O öğrencilerin bir kısmı barınma sorunları yaşıyor ama biz çok yurt yaptık sadece üniversite öğrencilerinin sayısı daha hızlı arttı o yüzden yetişemiyoruz diyeceğiz. Onlar da ikna olacaklar.
Öğretmenlere kadro veremiyoruz bu kalabalık nedeni ile ama bazı sivil toplum kuruluşları ile anlaşıp size değerler eğitimi vermelerini sağladığımızı unutmayın diyeceğiz. Ya da bitirdiğiniz bölümlerin kalitesine göre hepiniz iş ve aş bulacaksınız. Önemli yerlere geleceksiniz, aman okuyun diyeceğiz, ama onlar eksi netlerle sınavları kazanan arkadaşlarının tanıdıkları vasıtası ile iş bulduklarını kendilerinin marketlerde tezgahtar olmak zorunda kaldıklarını görmezden gelerek ikna olacaklar.
Büyük ve güçlü bir ülke burası hak eden kesinlikle kazanacaktır. Önemli olan liyakat diyeceğiz. Onlar da hayatlarını kurtarmak için yurt dışına gitmenin yollarını aramayacaklar.
Mezun olup iş bulduktan ya da iş kurduktan sonra vergilerinizi ve sigorta primlerinizi tam ve yüksek yatırın. Orada da hakkınızı muhakkak alacaksınız diyeceğiz. Onlar da farklı primlerle en aşağıda eşitlenmiş olan büyüklerini görecekler ama yine de düzeleceğine ikna olacaklar. Ya da milyonlarca lira ciro ilan eden CEO ların resmi rakamlarla binlerle lira vergiyi zor ödediklerine şahit olacaklar ama yine de her şeyin düzeleceğinden şüphe etmeyecekler.
Soy adının bir ayrıcalık nişanesi ya da bir unvan olmadığına ikna etmeye çalışacağız onlar. Akrabalık bağlarının nepotizm anlamına gelmediğini insanların akraba olmalarının liyakatli olmadıkları anlamına gelmeyeceğini söyleyeceğiz onlara mesela, ama liyakat sahibi olmanın tek başına da işe yaradığına yine de ikna olacaklar.
Mesela çıkar telefonunu diyeceğiz onlara ve onlar 1995 den beri bütün dünya tarafından kullanılan cep telefonlarına sahip oldukları için bize minnettar olmaları gerektiğine ikna olacaklar.
Kafeler, oteller hep dolu bakın, bir de ekonomi kötü diyorsunuz o zaman nereden geliyor bu paralar” diye soracağız onlara. Ama onlar bize kur korumalı mevduat buluşu ile TCMB nin 800 milyar zarar ettiğini ve bu paraların o paralar olduğunu, hatta bunun bir servet transferi olduğunu söylemeyecekler. Çünkü bugün bayram.
Milyarlarca dolar dönen spor endüstrisinde de fırsat eşitliği olduğunu söyleyeceğiz onlar yine birkaç istisna örnek üzerinden onlar da yıllarca bir ümit ter dökecekler ama olmayacak. Belki daha az paranın olduğu alanlarda siyasetin kayırmacılığın henüz olmadığı alanlarda daha fazla şanslarının olduğuna hemen ikna olacaklar ama.
İçlerinden bir kısmının üniversite okumasına gerek olmadığını söyleyeceğiz mesela, başka yerlerde de para kazanabileceklerine onları ikna etmeye çalışacağız ve onlar da bu cümlelerden sosyal medya fenomeni olmalarını salık verdiğimize kanaat getirecekler. O fenomenlerin foyaları meydana çıkana kadar da buna ikna olacaklar.
Her gün tarım ve hayvancılığımızın bittiğini, ara eleman eksiğimiz olduğunu söyleyeceğiz ama bunun için hiçbir şey yapmayacağız. Yine de onlar bu alanlarda olsalar alın teri ile para kazanabileceklerine hemen ikna olacaklar.
Neyse ki önümüzdeki 1 ay içinde bunların hepsine ikna edeceğiz çocuklarımızı, onlar da bu ülkede mutlu ve mesut yaşayabileceklerini düşünerek artık ülkelerinde kalıp ülkeleri için çalışmaya karar verecekler. Çok şükür o zaman hepsinin bayramları kutlu olsun değil mi?