İYİ Parti’nin, 27 Nisan’da yapılacak seçimli olağanüstü kurultayında genel başkanlığa adaylığını açıklayan Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Genel Başkan Meral Akşener’in kendisini desteklediği yönündeki iddialara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dervişoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşmasına, Akşener’e verdiği emeklerden dolayı teşekkür ederek başladı.
‘Akşener’in siyasi önderliğinde, tek adam rejimine rağmen, Türk milletinin önüne iktidara alternatif olacak bir seçeneği ortaya koyan siyasi hareketin temsilcileri olduklarını’ ifade eden Dervişoğlu, “Kurduğumuz, sadece bir siyasi parti değil, yıllardır iki kutup arasına sıkıştırılmış ve iki şıkka mecbur bırakılmış milletimize sunulmuş değerli bir alternatiftir. Biz bu alternatifi baskı ve imkansızlıklar içinde, bu memleketin cesur evlatlarının alın teriyle, emeğiyle, mücadelesiyle yükselttik. İşte bu sebeple İYİ Partiyi ve Türk milliyetçilerinin devlet yönetme ihtimalini kaderine terk etmemiz ya da partimizin dışındaki iradelere teslim etmemiz asla mümkün değildir ve bizden beklenemez” diye konuştu.
Dervişoğlu, İYİ Parti’nin, iktidarın iktidar olmaktan, muhalefetin muhalefet etmekten memnun olduğu bir ortamda, Türk milletine seçenek olarak kurulduğunu söyledi.
‘Mesnetsiz yorumların ve açıklamaların tamamını reddediyoruz’
“İYİ Parti’deki kurultay süreciyle birlikte partimizin merkezden kopacağı, belirli bir ideolojik kalıbın içine girerek radikalleşeceğine dair mesnetsiz yorumların ve açıklamaların tamamını reddediyoruz. İYİ Parti milliyetçi aynı zamanda demokrat, aynı zamanda kalkınmacı umdeleriyle Atatürk’ün kurduğu milli devletin temel ilkelerine bağlı bir siyasi parti olarak esasen merkezin ta kendisidir” değerlendirmesinde bulunan Dervişoğlu, İYİ Parti’nin temsil ettiği merkezin, memleketteki tüm vatanseverleri kucaklayan, Türkiye’nin makul aklı olduğunu kaydetti.
Dervişoğlu, “Bu sebeple partimiz, medyada her fırsatta çıkıp siyasi hareketimize bir ‘son kullanma tarihi’ belirleme hevesinde olanların heveslerini kursaklarında bırakacak, gerilim ve kutuplaştırma politikaları ile ayrıştırılmaya çalışılan milletimizi, yeni bir kalkınma ülküsüne taşıma kararlılığını sonuna kadar sürdürecektir” dedi.
2024’ün sadece Türkiye için değil tüm dünya için önemli bir seçim yılı olduğun belirten Dervişoğlu, 50’den fazla ülkede 100 milyonlarca insanın oy kullandığı 2024 yılının Türkiye’de ve dünyada siyasi paradigmaların değiştiği bir yıl olacağını söyledi.
’47 yıl sonra ilk kez CHP’nin 1. parti olması, Türkiye ve dünyadaki değişim dalgasının sosyolojik ve siyasal neticelerinin bir parçasıdır’
Uluslararası politik ve ekonomik sistem dönüşüm ve değişim içerisindeyken, parti olarak yeni şartların gerektirdiği yeni vizyonla, eskinin devamı değil yeninin başlangıcı olacaklarını dile getiren Dervişoğlu, “Elbette 31 Mart seçim sonuçları ve bu sonuçlar çerçevesinde 22 yıl sonra Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ikinci parti ve 47 yıl sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olması, Türkiye ve dünyadaki değişim dalgasının sosyolojik ve siyasal neticelerinin bir parçasıdır” açıklamasını yaptı.
‘Hiç kimse İYİ Parti’ye istikamet çizemez’
27 Nisan’da yapılacak olağanüstü kurultay kararının yalnızca İYİ Parti’nin uhdesinde olduğunu ve sadece partinin kurumsal kimliğini bağlayacağını bildiren Dervişoğlu, başka siyasi aktörlerin ve partilerin kurultaya müdahil olma girişimlerinin siyasi etik ve nezakete uygun olmadığını belirtti.
Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Hiç kimse İYİ Parti’ye istikamet çizemez. Siyasi ikbalini partimizin dışındaki siyaset merkezlerinden gelecek kuvvete bağlayanlar şunu bilsinler ki, bu çatı altında İYİ Parti’nin kendi iradesinin üzerinde bir irade yoktur. Bu noktadan itibaren, olağanüstü kurultayımızda partimize yön tayin edecek ve istikamet çizecek tek bir irade vardır o da İYİ Partinin saygıdeğer üst kurul delegeleridir. Ben inanıyorum ki partimizi o ya da bu siyasi partinin, iktidarın yahut muhalefetin uydusu haline getirmeye çalışanlara karşı en güzel cevabı 27 Nisan akşamında yine İYİ Parti’nin bizatihi kendisi verecektir.”
Hükümetin birtakım çevrelerle işbirliği yaparak anayasa değişikliğini gündeme taşıma çalışmalarına şahit olduklarını ifade eden Dervişoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İYİ Parti, tek adam rejimini tahkim edecek hiçbir değişikliğe olur vermeyecektir. Öncelikle bunun bilinmesini istiyorum. Ayrıca o rejimi tahkim edecek hiçbir düzenlemeye de müsaade etmeyeceğiz. Bu partinin bu olağanüstü süreçten çıkıp yaklaşık bir yıl içinde bir de olağan kongre çalışmaları başlayacak. Olağanüstü kurultayda seçilecek genel başkan ve parti yönetimi, İYİ Partiyi o olağan kongreye hazırlayabilecek doğru bir yol haritası tanzim etmekle de mükelleftir. Ben, bütün dava arkadaşlarımın ortak iradeyle önümüzdeki dönem kongreye hazırlanmasından ve siyaseten talep ve beklentisi olan dava arkadaşlarımın da önünün açılmasından yanayım. Bunu da açık ve net bir biçimde taahhüt ediyorum. Hani diyorlar ya ‘bir abi formülü, İYİ Parti gemisini salim bir limana getirebilme formülü bulunmalı’ diye. İYİ Parti gemisini salim bir limana götürmeye de talibim, İYİ Partideki dava arkadaşlarımı kucaklamaya ve birbiriyle kucaklaştırıp onların siyaseten önünü açmaya da talibim.”
‘Gönlü benden yanaysa gurur ve onur duyarım’
Dervişoğlu, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Akşener’e “Partinin başında kal” çağrısına ilişkin soru üzerine Dervişoğlu, “İYİ Parti’ye hiç kimse istikamet çizemez, bunun bilinmesini istiyorum” dedi.
Dervişoğlu, Akşener’in kendisini desteklediği yönündeki iddialarla ilgili soruya ise “İYİ Partiyi biz birlikte kurduk. Kuruluş harcındaki en fazla emek Sayın Meral Akşener’indir. Sayın Genel Başkan’ımızın şayet gönlü benden yanaysa açık ve net olarak ifade ediyorum, bundan gurur ve onur duyarım” yanıtını verdi.