İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokağı’ndaki 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2. katlarında faaliyet gösteren gece kulübündeki yangınla ilgili yürütülen soruşturmada, şüphelilerin ifadesi alındı.
‘Sorumluluğum yok’
İş yerinin mesul müdürü şüpheli İsmet Ş, yangın çıkan işletmede misafir karşılama çalışanı olarak görev yaptığını, 6-7 ay kadar öncesine kadar burada mesul müdürü olduğunu ancak sözleşme yenilemediğini ve şu anda iş yerinin mesul müdürü bulunmadığını iddia etti.
İsmet Ş, işyerinin acil durum eylem planı olup olmadığını bilmediğini öne sürerek, “Ancak arka kapımızda yangın çıkışı uyarısı mevcuttu. Orası ayrıca personel girişi olarak kullandığımız, malzeme geldiği zaman kullandığımız yerdir. Normalde işyerinin bir ana girişi ve bir de şimdi bahsettiğim arka çıkışı vardır. Başka girişi yoktur. Yalnız normalde kilitli ve kapalı duran pasajın içindeki kendi mağazamıza açılan bir kapı daha vardır. Ancak bu kapı kullanılmıyordu. Ana girişteki kapı iş yeri müşteriye kapalı iken kapalı ve kepengi inik olarak durur. Yangın sırasında açık mıydı bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Yangın eğitimi almamış
Bildiği kadarıyla mekanda, çıkış kapısı dışında insanları yönlendirebilecek bir çıkış tabelası olmadığını ifade eden şüpheli, “Yangın çıktığında yapılacaklarla ilgili, yangın cihazlarının yeriyle, acil çıkış yeriyle alakalı bir eğitim almadım. Bildiğim kadarıyla hiç yangın tatbikatı yapılmadı. İş yerinde yangın söndürme tüpleri vardı. Su şebekesine bağlı sabit yangın söndürme hortumu yoktu. Yağmurlama şeklinde tavanda fıskiye sistemi vardı ancak olay sırasında çalıştı mı bilmiyorum.” dedi.
Yangın alarm sistemi olup olmadığını da bilmediğini söyleyen İsmet Ş, “İnsanların dumandan dolayı önlerini göremeyip kaçamamaları nedeniyle öldüklerini düşünüyorum. Çünkü olay yerine 1,5 saat sonra geldiğimde itfaiye görevlilerinden içerideki görüş mesafesinin çok düşük olduğunu öğrendim.” diye konuştu.
‘Tatbikat yapmadık’
İşletme müdürü şüpheli Arda Arman P. ise, işletmenin tavanında yangın söndürme sistemine ilişkin borular olduğunu bildiğini ancak itfaiye ekipleriyle birlikte içeri girdiğinde tavandan su geldiğini görmediğini belirtti.
Kendisine, böyle bir olayda ne yapılacağına dair herhangi bir eğitim verilmediğini söyleyen Arda Arman P., ayrıca tatbikat yapıldığını da görmediğini kaydetti.
Metal işleri firma sahibi şüpheli Çağatay A. ise, tadilat yapılacak yerlere bakmak için iş yerine gittiklerini belirterek, kontrolleri sırasında iş yeri teknik servis sorumlusu İbrahim Bildirici’den yanıcı maddeleri alarak kendilerine çalışma ortamı yaratmalarını istediklerini, onların da bir hafta süreyle dediklerini yaptıklarını söyledi.
‘Taş yünü ve suntalar vardı’
Şüpheli, olay tarihinden yaklaşık 20 gün önce çalışmaya başladıklarını belirterek, “Girdiğimizde işyerinde halen izolasyonda kullanılan taş yünü ve bazı yerlerde suntalar vardı. Orada yapılmayan eksiklikleri kendilerine söyledik ve temizlemelerini istedik. Projemize başladık. Metal kısımlarını taktık. Bir yandan mobilyacı arkadaşlar ses yalıtımı için MDF döşemeye başladılar. Yaklaşık 15-20 gün tadilat işine devam ettik. Olay günü işyerinin alt katının işlemlerini bitirmiştik. Üst katını ise daha sonra yapacaktık. Bunun nedeni de ham madde değişikliği olmasından ve bu maddenin gelmesinin uzun süreceğiyle alakalıydı.” ifadelerini kullandı.
Sahne yapımı firması sahibi şüpheli Dursun Ç. de firmalarının iş yerinde yapılan tadilat ve tamiratla hiçbir alakası olmadığını, sadece satın alınan ürünün teslimatını yaptıklarını öne sürerek, “Yaşanan bu olaydan dolayı mağdur olduk. Bu işte kusuru olanlardan şikayetçiyim.” dedi.
Beşiktaş’ta, tadilat sırasında 29 kişinin hayatını kaybettiği eğlence merkezinin metal kaynak işlerini yapan işletmeci Kahraman E, ifadesinde, yangının çıkmasındaki ihmalin kaynakçılar ile ahşapçıların bir arada çalışmasından kaynaklandığını ileri sürdü.
Şüpheli, yaklaşık 17 gün sorunsuz çalıştıktan sonra işin yetişmeyeceği düşüncesi oluşunca bir yandan da mobilyacılar-ahşapçıların da işe başladığını anlatarak, “Aslında ahşapçıların da bizim işlerimiz bittikten sonra çalışması gerekirdi, orada bulunmaları yanlıştı. Ancak işlerin aynı anda yapılması kararını biz vermedik.” dedi.
Daha önce de yangın çıkmış
Çalışma odasındayken bağrışma üzerine siyah dumanların çıktığını anlatan şüpheli, “Burası Ahmet Sever’in kaynak yaptığı yere 2 metre kadar yakındı. İlk çalışmaya başladığımız gün kaynak makinasından sıçrayan kaynak çapakları orada bulunan izolasyon malzemesine sıçramıştı ve malzeme tutuşmuştu. Tutuşan malzeme A4 kağıdının yarısı kadar bir parçaydı; ancak bu tahminimce önceki tadilatlardan kalma, bu izolasyon malzemesinin içine tıkıştırılmış süngerimsi ince bir malzemeydi.” ifadelerini kullandı.
Kahraman E., kaynakçı Ahmet Sever’in, malzemenin sıkıntılı olduğunu ve çıkartılması gerektiğini söylediğini belirterek, “Bunun üzerine durumu Sinan beye ilettik. Olay günü alt kattaki bu son kaynak rötuşunu yapmadan, yani biz işimizi tamamen bitirmeden, kenara aldırdığımız izolasyon malzemelerinin olaydan birkaç gün önce tekrar locaların altına yerleştirildiğini gördüm. Ancak bu talimatı kim verdi bilmiyorum.” dedi.
Normal koşullarda tadilat yapacakları alana, bütün yanıcı ve tehlikeli malzemelerin söküldükten sonra girmeleri gerektiğini söyleyen şüpheli “En az bir ay çalışmamız vardı; ancak ilk toplantıda bize ramazan ayı bitmeden tadilatın bitmesi gerektiğini, aksi halde bayramda mekanı açamayacaklarını ve bunun büyük bir maddi kayba yol açacağını söylediler. Biz de süre kısıtlı da olsa işi kabul ettik. Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm. Böyle olsun istemezdim.” diye konuştu.
‘Onlar oksijen tüpler değil, karbon tüpler’
İşletmeci Şahzade Ş. de ramazan ayı olması dolayısıyla tadilat yapmak istediklerini anlatarak, olay yerinde bulunan tüplerin oksijen tüpü olmadıklarını, sahnede gösteri yapıldığı sırada ya da sanatçıların şarkı söyledikleri sırada sahneye sis vermek amacıyla kullanılan karbon tüpler olduğunu belirterek, “Bu tüplerin içinde bulunan karbon yanıcı değildir. Hatta aksine şayet onlar patlamış olsaydı yangını da söndürebilirdi. Öyle bir özelliği vardır. Yaşanan olay nedeniyle üzgünüm.” dedi.
Şahzade Ş, tadilat işlerinde çalışmayıp hayatını kaybeden personelin olay yerinde bulunmalarına ilişkin şunları anlattı:
“Olay yerinde bulunan ve yıllardır birlikte çalıştığım için aramızda çok samimi bağ oluşan insanlar, tadilat dolayısıyla ayak altında dolaşıp işe engel olduklarından her zaman kendilerini gönderdim, fakat kendileri merak ettikleri için inisiyatif kullanarak gelmiş olabilirler. Zaten ramazan ayı olması dolayısıyla kendilerine ücret vererek izne ayırdım. Gelmek zorunda değillerdi. Fakat iş yerine karşı sorumluluk hissettikleri ve görmek için gelmişler.”