Ekrem İmamoğlu, Fatih’te Bulgur Palas’ın açılışında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da sarf ettiği ve tepki çeken “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı” sözlerine atıfta bulunarakü “Bugün İstanbul’un hizmet alması için farklı görüşleri olanlar var. Ne diyorlar illa hükümet ve belediye aynı partiden olmalıymış, bak sen. Seçim yapmayalım o zaman, muhtarlar da gitsin otursun evinde. İstiyor ki her şeyi ona teslim edelim. Neyse biz onu yavaş yavaş emekli etmeye hazırlanıyoruz, merak etmesin.” dedi.
İmamoğlu’nun yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
Bulgur Palas, aslında bizden önceki yönetimle aramızdaki zihniyet farkını ortaya koyan çok özel örneklerden birisi. Bizden önce İstanbul’un kamuya ait tarihi alanları, yapıları bazı imtiyazlı şahısların, dernek ve vakıfların kullanımına verilirdi. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Kamuya ait alanları, yapıları yeniden halka açmakla kalmıyor, Bulgur Palas örneğindeki gibi ihmal edilmiş özel mülkleri de tüm İstanbulluların yararlanabileceği hale getiriyoruz. Bu önemli bir anlayış, zihniyet ve ahlak farkıdır. Tarihe sahip çıkmak öyle lafla olmaz. İş yapacaksınız. Bizim yaptıklarımızı gerekirse kopyalayacaksınız. Gerekirse kopyalayabilirsiniz, problem değil. İBB Miras’ın hassas çalışmaları ve ince işçiliğiyle 19 tarihi türbeyi, 588 tarihi mezar ve hazireyi restore ettik. 42 tarihi caminin rutin olarak bakımını gerçekleştiriyoruz. Yine 63 anıt eser ve sivil mimarlık eserini 34 kamusal sanat eserini restore ettik. Bugüne kadar tam 943 miras alanını koruma altına aldık. İstanbul’un yıllardır suyu akmayan 197 tarihi çeşmesini suya kavuşturduk. Bizim bu suya kavuşturmamızla dalga geçtiler, şimdi aynı projeyi valilik açıklıyor. Ben de bundan memnun olduğumu dile getiriyorum. Biz bu medeniyet beşiği şehrimize sahip çıkmanın çok asil bir sorumluluk olduğunu biliyoruz. Bu sorumluluk sadece bu şehrin insanlarına değil, bütün insanlığa karşı sorumluluğumuz.
“ONU EMEKLİ ETMEYE HAZIRLANIYORUZ”
Bugün İstanbul’un hizmet alması için farklı görüşleri olanlar var. Ne diyorlar, illa hükümet ve belediye aynı partiden olmalıymış, bak sen. Seçim yapmayalım o zaman, muhtarlar da gitsin otursun evinde. İstiyor ki her şeyi ona teslim edelim. Neyse biz onu yavaş yavaş emekli etmeye hazırlanıyoruz, merak etmesin.
Yıllarca İstanbul’u hükümetle el ele yönettiler. O şımarıklık, o kibir İstanbul’un her köşesini ihmale boğdu. Beyazıt çöplüktü şimdi biblo gibi. Haliç kıyıları şimdi yemyeşil. İşi ehline verince bu işler güzel oluyor. O bakımdan demokrasiye inancını kaybetmiş insanlara demokrasiyi güçlü şekilde hatırlatacağız. Az kaldı, 31 Mart’ta sandıkta. O sandığı biz çok seviyoruz.
“25 YILDA YAPAMADIKLARINI BİZ 5 YILDA YAPTIK”
İstanbul’un son 5 yılını, 25 yılla kıyaslıyorlar. O 25 yılda yapamadıklarını biz 5 yılda yaptık, gururla anlatıyoruz. Hükümet belediye el ele olduğu dönemde bizim yaptığımız kadar metroyu yapamadılar. Yeni metroyu biz yapacağız, yapmamamız için imzayı erteliyorlar. 31 Mart’ta dersini alsın, 1 hafta içinde imzalayacak göreceksiniz.
Tam yol ileri. Biz tarihimizin emanetlerini daha da güzel günlere eriştireceğiz. Bizim yolumuz adalet ve eşitlik yoludur.