Von der Leyen, temiz enerji ve teknoloji sektörü temsilcileri ile Brüksel’de düzenlenen “Yeşil Dönüşüm Diyalog” toplantısı açılışında konuştu.
AB’nin Kovid-19 salgınının ardından toparlanmaya başladığı süreçte Rusya-Ukrayna Savaşı başladığını anımsatan von der Leyen, savaş etkisiyle büyük bir enerji kriziyle sarsıldıklarını ifade etti.
Von der Leyen, 40 yıldan bu yana yaşanan en kötü enerji krizinin ardından durumun dengelenmeye başladığına dikkati çekerek, son dönemde enerji fiyatlarının savaş öncesi seviyelere döndüğünü anlattı.
“AB’de enerji fiyatları hala yapısal olarak dünyanın diğer bölgelerine göre daha yüksek.” ifadesini kullanan von der Leyen, enerji fiyatlarının düşmesinin ve enerji kaynaklarının erişilebilir olmasının rekabetçilikle ilgili önemli bir konu olduğunu hatırlattı.
Von der Leyen, savaşın başladığı yıl olan 2022’nin yaz aylarında enerji fiyatlarının Avrupa’da savaş öncesine göre 10 kat yükseldiğini, bu dönemde ABD ve Norveç gibi ülkelerin AB’ye boru hattından gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz sevkiyatlarını artırdığını söyledi.
Cezayir’den gelen LNG gemisi 28 Şubat’ta Türkiye’ye ulaşacak
Enerji tasarrufuna ve enerji verimliliğine de yöneldiklerini anımsatan von der Leyen, gerekli ara bağlantı terminallerini ve altyapıyı inşa ettiklerini ifade etti.
Von der Leyen, Avrupa kıtasında erişilebilir ve ucuz olan, yerel üretilen yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalarının önemine işaret ederek, “2 yıl önce AB’de tüketilen enerjinin 5’te biri Rusya’dan geliyordu. Bu oran bugün 20’de bire indi. Geçen yıl ilk defa güneş ve rüzgardan üretilen elektrik gazı geçti.” dedi.
“Elektriğimizin yüzde 44’ü artık yenilenebilir kaynaklardan geliyor.” ifadesini kullanan von der Leyen, enerji kaynaklarını ve tedarik zincirleri çeşitlendirdiklerini anlattı.
Von der Leyen, “Henüz işimiz bitmedi. Avrupa’da enerji fiyatlarının dünyanın geri kalanına göre daha düşük olmasına yönelik yapısal çözümler üzerinde çalışmamız gerekiyor.” diye konuştu.
