Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Davos’ta U24’nin sorularını yanıtladı.
Alper yapay zekanın dünyada gittikçe hızlandığını ve rekabetçiliğin değiştiğinin altını çizerken, Türkiye’nin kazanmış olduğu rekabetçi iş gücü avantajının bu duruma adapte olması gerektiğini söyledi.
“Rekabetçilik değişiyor”
Alper’in Davos’ta öne çıkan konular hakkındaki değerlendirmesi ise şöyle:
“Bu sene Davos’ta dört tane önemli konu var. Bunlardan bir tanesi parçalanmış bir dünya yaşıyoruz ve bu parçalanmış dünyada gerilimlerin teknoloji ve malzeme savaşları üzerinden kritik mineral savaşları üzerinden devam edeceği çok açık… İkincisi dünyadaki temiz enerji, enerji dönüşümü gerçekten döndürülemez bir noktaya gelmiş dün Fatih Birol ile bir toplantıya katıldık. Görüyoruz ki geçen sene için de yapılan yatırımları neredeyse yüzde 80’i yenilenebilir enerji yapılmış. Burada çok büyük bir dönüşüm var ve biraz önce bahsettiğiniz yapay zekanın ilerleyebilmesi için temiz enerji dönüşümünün devam etmesi lazım. En önemli diğer konu ise gerçekten üretken yapay zekâ. Gerçekten dönüştürücü bir noktaya gelmiş durumda tüm iş kollarını dönüştürüyor, verimliliği dönüştürüyor. Öncelikle yazılım sektörü kendisini dönüştürüyor bugün yazılımcıların neredeyse işlerinin yüzde 40’ı boşa çıkmış durumda bu verimlilik artışı ile daha da önemlisi sağlıkta eğitimde malzeme biliminde araştırma geliştirmede eğer elinizde doğru veri varsa yapay zekâ yöntemleriyle bu verilerle sonuç alabilmek inanılmaz hızlanmış durumda. Dünyada rekabetçilik değişiyor dolayısıyla Türkiye olarak bizim bir ihracat seferberliğimiz var bence bu ihracat seferberliğini yanına şimdi üretken yapay zekâ seferberliği koymak zorundayız yoksa Türkiye olarak hem coğrafi konumu hem yetenekli iş gücümüz nedeniyle kazanmış olduğumuz rekabetçi iş gücümüzü kaybedebiliriz”
Özel sektör ile kamu iş birliği hakkında Alper, şunları söyledi: “Burada konuşulan bizim de konuştuğumuz aslında kamu özel sektör üniversite iş birlikleri gerçekten artan şekilde çok daha önemli hale geliyor. Bu sene Türkiye’den özel sektörden katılımın Davos’a artmış olması beni gerçekten çok mutlu etti. Özel sektör vasıtasıyla dünyayı yakalamaya çalışıyoruz. Dünya üzerindeki işte Fatih Birol gibi Refik Anadolu gibi Türklerin de burada olduğunu görmek bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Pek çok dünya Üniversitesi’nden hocalarımız da buradalar dolayısıyla bu tarafta ciddi bir iletişim ve iyileşme var. Burada şimdi bizim bütün burada gördüklerimizi kamuyla paylaşıp sektör sektör yapay zekanın etkilerinin ne olduğunu anlayıp burada ülke politikaları geliştirmek durumundayız diye düşünüyorum”
“Enerji dönüşümünde malzeme açısından Çin’e bağlılık var”
Enerji dönüşümünde özel sektör ve kamunun iyi çalıştığını vurgulayan Alper, enerji dönüşümündeki en kritik konunun malzeme tedariğinde Çin’e bağlı kalınması olduğunu söyledi. Alper sözlerine şöyle devam etti:
Türkiye’de burada kamu ve özel sektör arasında muhteşem bir iş birliği var. Beraber politikaları belirleyebiliyoruz. Türkiye’de bundan sonra önümüzdeki dönemde yapılacak yaklaşık beş yıl içerisindeki 30 giga wattlık yatırımın büyük bir kısmının temiz enerji üzerinden yapılacağını biliyoruz ve burada politikaları beraber belirliyoruz. Teknik teşvikleri beraber hükümetimiz çok güzel şekilde belirliyor ve burada ilerleyebiliyoruz ve burada hızlanmalıyız. Çünkü Türkiye’de yeni yeni işte gaz çıkmaya başladı ama Türkiye bir temiz enerji cenneti ve dünyanın bu enerji dönüşünde Türkiye gerçekten kritik bir rol oynayabilir. Yenilenebilir enerjiyle hidrojenle önemli bir rol oynayabiliriz diye düşünüyorum burada bütün enerji dönüşümünü sağlayacak kritik malzemeler üzerinden konuşuluyor. Çünkü biliyoruz ki hem kritik mineraller hem de kritik malzemelerde Çin çok büyük bir hakimiyeti var bugün güneş paneli üretmek istiyorsanız temel hammaddeler için Çin’e bağlısınız, bugün rüzgâr gülleri, çiplerle ilgili kritik hammaddelerin Çin’e bağlısınız. Dolayısıyla dünyanın en büyük endişesi evet biz bu dönüşümü yapabiliriz bu dönüşüm için artık maliyetler iyi bir noktaya geldi ama buradaki esas sıkıntı tüm bu kritik malzemeler değil bu ara malzemelerde Çin’e bağlı olması…
Çin’in Avrupa’ya bağlanması konusunda Türkiye’nin çok önemli bir köprü olma görevi olacağını söyleyen Alper, “bugün petrol ve doğalgaz için üstlendiğimiz bir rolü olma rolünü aslında tüm kritik malzemelerde biz de üstlenebiliriz. Onun dışında Türkiye’de de kritik malzemelerin nadir metallerin olduğunu biliyoruz. Burada bence Türk girişimcilerin devreye girip bu nadir metallerin katma değeri yüksek malzemelere çevrilmesi üzerine daha fazla yatırım yapması lazım. Holding olarak ama bizim ana odağımız enerji işlerimizde özellikle biliyorsunuz önümüzdeki dönemde Enerjisa üretimle birlikte yaklaşık 1500 mega wattlık bir enerji yatırımı yapıyoruz. Önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgâr gününden bir tanesini biz kuruyoruz. Bu Türkiye’nin enerji dönüşümü için çok kritik” dedi.
“2024 yılında büyük yatırımımız olacak”
Sabancı Holding’in 2024 yatırımları hakkında konuşan Alper, “Öncelikle enerjide büyümeye devam edeceğiz. Bugün net aktif değerimiz neredeyse üçte biri enerji işimiz oldu. Enerjisa üretiminin gelmiş olduğu büyüklük gerçekten bizi ve yatırımcılarımızı çok memnun ediyor. Onun dışında dijitalleşmenin Holding’de çok ileri seviyelere geldiğini hep birlikte göreceksiniz bankamız dijital yolculuğuna devam ediyor muhteşem dijital kanallar vasıtasıyla müşteri kazanımı sağlıyor. Enerji işimiz bir yandan büyürken bir yandan da dijitalleşme süreçleri ile üçüncü parti müşterilere hizmet veriyor bu önemli Bir yeni dijital iş yaratıyoruz bu çok önemli ama bence bizim için en önemli olan şey bizim genlerimizde olan sanayicilik alanında büyük yatırımların peşinde olacağımız bence 2024 yılının sonundaki en önemli şey inşallah büyük bir yatırımı hep birlikte göreceğiz” dedi.
Alper yatırım hakkında sözlerine şöyle devam etti: “Bugün üçte bire gelen banka ve enerji işimizin yanı sıra geri kalan biraz parçalanmış durumda işte o geri kalanda da bu üçte birlere yaklaşacak büyüklükleri oluşturmak. 2 milyar dolarlara gelebilecek şirketleri oluşturmak”
Alper konuşmasına şöyle devam etti:
Enerjisa’nın geçen senenin sonunda bir değerleme raporunu bütün yatırımcılarımıza ve hissedarlarımıza paylaştık şu anki sadece değeri 4 milyar dolar bu yatırımları bir kenara koyarsak o yatırımları da eklediğinizde değerin çok rahat 5 milyar doların üzerine çıktığını biliyoruz bir şirketin halkı arıza arz edilebilmesi için bir şirketin hazır olması lazım ikincisi piyasaların hazır olması lazım şirketimiz hazır. Hem dünya piyasaların hem de Türkiye piyasalarının daha hazır olmadığını görüyoruz önümüzde bir seçimler var o seçimler sonrasında inşallah bugün yürütülen ekonomik politikalar devam ederse Türkiye için bir fırsat penceresi açılır piyasalar doğru olduğunda ortaklarımızla hemfikir olduğumuzda en iyisi hazır ama zamanlamasını hep birlikte göreceğiz.
“Teknosa’yı bir dijital pazar yerine dönüştürmek istiyoruz”
Hem sanayi grubunuzda hem yapı malzemeleri grubumuzda sürdürülebilir malzemeler sürdürülebilir yapı malzemeleri sürdürülebilir kimyasallar ve Kordsa ile yatırımlarına devam ettiğimiz kompozit malzemeler çünkü kompozit malzemelerin de dünyanın bu net sıfır yolculuğunda çok faydalı olduğunu hep birlikte biliyoruz. Dolayısıyla tamamıyla bu üç alana odaklanmış durumdayız. Kordsa şirketimiz Çimsa şirketimizi bu üç alan çerçevesinde büyütmek için arayış içerisindeyiz. Biz geçen sene içerisinde tüm şirketlerimiz kendi net aktif değerlerini arttırmak için bir seferberlik başlattık ve bunun sonuçlarında aldık bankamız enerji şirketlerimiz Yapı malzemeleri şirketlerimiz gibi şirketlerimiz kendi aktif değerlerinde piyasa değerlerinde çok büyük iyileştirmeler yaptılar bunun sonucu olarak da aradaki makas açıldı ama bu makas kapanacaktı. İkinci Enerjisa üretiminin defter değerinden gerçek değerine yansıtılmış olması bahsettiğiniz makasın açılmasındaki nedendir ama buna hiç endişe duymuyoruz dediğimiz gibi şirketlerimiz yeter ki büyüsünler onlar büyüdükçe Holdingimiz onların toplamı olarak büyüyecektir. Teknosa’yı bir dijital şirkete bir dijital pazar yerine dönüştürmek istiyoruz. Pazar yerimizi geçen sene açmıştık ve buradaki müşteri kazanımı buradaki tedarikçi kazanımı çok iyi noktalara geldi ve Teknosa gerçekten kendisinden beklenilen daha hızlı şekilde büyüyor bunun yanına iki tane şirket satın almıştık şimdi yakından veri merkezlerini analiz ediyoruz yapay zekanın fırsatlarına bakıyoruz bütün bunları hepsini bir araya getirdiğimizde gene dijital iş kolumuzu toplam net aktif değerimizle sayılabilir önemli bir büyüklüğe gelmesini hedefliyoruz.