Anadolu’da Türk hâkimiyetinin başlangıcı ve bu coğrafyanın “Türkiye” olarak adlandırılmasının ne zaman başladığı her zaman merak, araştırma ve tartışma konusu olmuştur. Prof. Dr. Altay Tayfun Özcan yeni kitabı, “Türkiye’nin Doğuşu / Anadolu’da Türk Egemenliğinin İlk Evresi ve Türkiye Adının Ortaya Çıkışı” ile konuya ilgi duyanlara değerli bir kaynak sunuyor. Bu önemli çalışmasında Anadolu’daki Türk egemenliğinin ilk aşamasında yaşananlar ile ülkenin Türkleşme sürecini ele almakla kalmayan Prof. Dr. Özcan, aynı zamanda “Türkiye” tabirinin yaygınlaşma aşamalarını da ayrıntılı ve kaynaklara dayalı olarak okurlara aktarıyor.
Ötüken Neşriyat’ın “100. Yıl Cumhuriyet Kitaplığı” dizisinde yer alan kitabında dünya tarihinde neticeleri günümüzü şekillendiren pek az zafer olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özcan şu değerlendirmede bulunuyor:
“Bunlardan şüphesiz ki en önde geleni Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın Malazgirt’te rakibi Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’e karşı kazandığı eşsiz utkudur. Bu başarı Bizans İmparatorluğu’nun doğu savunma sistemini bir anda yok etti ve bu ortamdan istifade eden çeşitli Türk komutanlarının Anadolu içlerinde tutunmalarına imkân tanıdı. Daha önce üzerlerine Bizans ordusunun gelmesiyle geriye doğru çekilen komutanlar, Malazgirt’te Bizans ordusunun belkemiğinin kırılması neticesinde Anadolu’dan çıkarılamaz yeni bir konum elde ettiler. Bu, beraberinde Anadolu’ya yoğun bir Türk göçünün başlamasını da teşvik etti ve ülke, tarihte hiçbir dönemde görmediği hızlı bir kimlik değişimi sürecine böylece girmiş oldu. Elbette zaman içerisinde Bizans İmparatorluğu’nun güç kazandığı dönemler oldu. Selçuklular başkentleri İznik’i kaybettiler ve Bizans orduları Konya’yı hedef alan iddialı seferlere girişebildiler. Ancak Malazgirt’in ortaya çıkardığı o tarihî kırılma her zaman belirleyici olmayı sürdürdü. Artık Anadolu’da sadece siyasi değil, aynı zamanda demografik olarak da üstünlükle kendisini hissettiren bir Türk gerçeği vardı. Ancak bunu hissedenler sadece Bizanslılar değildi.
1. Haçlı Seferi’nin başladığı sırada Avrupa’da Anadolu’nun, yeni sahiplerine izafeten, Türkiye adıyla anılmaya başlanması ve zaman içerisinde adlandırmanın kapsamının genişlemesi, bu tarihî coğrafyada yaşanan siyasi dönüşümün ve kimlik değişiminin en açık göstergelerinden birisidir.”
Ötüken Neşriyat
Tel: (0212) 251 03 50
Zafere uzanan yolculuk
Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca’nın kaleme aldığı, “Millî Mücadele Yükselirken / Anadolu’nun İşgalinden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kuruluşuna Modern Türkiye’nin Doğuşu” adlı kitap Millî Mücadele’yi ve Cumhuriyet’in kuruluşunu daha iyi anlamak isteyen tarih okurları için bir başucu eseri. Öğrenciler için de ders kitabı niteliğindeki bu çalışma Timaş yayınlarının “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına Armağan” kitapları kapsamında okurla buluştu.
1918 yılında imzalanan Mondros Mütarekesi’nin maddelerini dayanak kabul eden Batılı devletler, Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarını işgal etmişlerdir. “Mütareke Dönemi” olarak adlandırılan 1918-1922 yılları arası, Türkiye tarihindeki en kritik ve en önemli dönemlerden biri olarak kaydedilmiştir. İtilaf Devletleri’nin işgallerine ve ayrıca ülke içindeki siyasi kargaşaya rağmen bu dönemin sonunda Türk milleti, giriştiği varoluş mücadelesinden zaferle çıkmayı başarmıştır. Ancak bu süreç hiç de kolay olmamıştır.
Prof. Dr. Karaca, bu çalışmasında, siyasi karmaşalarla dolu Mütareke Dönemi’nde yaşanan gelişmeleri “1919 milletvekili seçimleri” çerçevesinde değerlendiriyor. Yirmiye yakın dönem gazetesini ve diğer tüm arşiv belgelerini inceleyip değerlendiren Taha Niyazi Karaca, Millî Mücadele hareketinin perde arkasını ve işgal günlerinde yükselen millî egemenlik mücadelesini bütün detaylarıyla okuyucusuna aktarıyor.
Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile Heyet-i Temsiliye o ana kadar yüklendiği görevleri bu meclise devretmiş bulunuyordu. Böylelikle, yüzyıllardır kendi adları ile devlet kuramayan Türkler, varlıklarına karşı gelişen tarihî haksızlığı da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması ile ortadan kaldırmış oluyorlardı.
Büyük Millet Meclisi’nin açılışına giden yolda 1919 seçimleri ile Osmanlı parlamentosunun toplanmasının nasıl bir rolü vardı?
Millî Mücadele hareketi nasıl doğdu ve lider kadronun talepleri nelerdi?
Osmanlı hükümetleri, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile hangi alanlarda uzlaştı, hangi alanlarda çatıştı? Millî Mücadele Yükselirken: İşgal Dönemi Politikaları ve 1919 Seçimleri adlı bu eser, tüm bu soruların cevaplarını; Mütareke Dönemi’ne damga vurmuş olan girift ilişkileri; İtilaf Devletleri’nin, siyasi teşekküllerin ve Heyet-i Temsiliye’nin bir çatışıp bir uzlaşan karşılıklı beklentilerini en ince ayrıntısına kadar mercek altına alıyor
Timaş Yayınları
Tel: (0212) 511 24 24