Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen kent sempozyumlarının 4’üncüsü bugün Kocaeli Ticaret Odasında (KOTO) başladı.
3 gün sürecek sempozyumların ilk gününün konuğu Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür oldu.
“DEPREMLER DURSUN DİYE SAKIN DUA ETMEYİN”
Depremin oluşum süreci ve levha hareketlerini anlatan Prof. Dr. Naci Görür, “Bütün bu levha hareketleri de iyi ki var. Dolayısıyla depremler de iyi ki var. Depremler olmadığı takdirde dünya ölür, ölü bir gezegen olur ve yaşam olmaz. Ayda, orada, burada böyle bizim anladığımız depremler yok. Canlı yok, olmayan yerlerde deprem de yok. Depremin olduğu yerde o fay zonları, en fazla insanlara bereket sunan yerlerdir. Bizim kentlerimizin çoğu niye Kuzey Anadolu Fayı boyunca dizilmiş zannediyorsunuz? Erzincan’dan tut, Marmara’dan Yunanistan’a kadar. Sebebi, o fay zonlarında sıcak su, soğuk su var, güldür güldür akıyor. Böcek var, çiçek var, ağaç var, tarla var, mümbit topraklar var, her şey var. İnsanlar onun için oraya yerleşmiş. O bereketten yararlanmak için. Depremlerden korkabiliriz ama depremler dursun diye sakın dua etmeyin” dedi.
“23 KENT FAY ÜZERİNDE”
23 kentin fay üzerinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Ne belediye başkanının haberi var, ne valinin haberi var, ne hükümetin haberi var. Bunu Jeoloji Mühendisleri Odası geçen seneden bu yana, başta cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkililere, milletvekillerine yazdı. Tehlikeyi söylemesek ay ben korkuyorum. Bu hoca da söylüyor, ben korkuyorum. Kork ya, kork. Yani biz, bilim insanı olarak, bu ülkenin ekmeğini yiyen insanlar olarak, yüz binlerce insanın can güvenliğinin bir iplikle bağlandığı durumu görüp de ses çıkarmayacak mıyız? Uyarmayacak mıyız? Söylemeyecek miyiz? Bizim böyle bir bilim anlayışımız yok. Yani kimseyi korkutmak gibi bir derdimiz de yok” ifadelerini kullandı.
“ÖNLEMLERİNİ ALMALISIN”
Yerin üstü kadar altının da bilinmesi gerektiğini belirten Görür, “Bu son depremler bütün Türkiye’deki fay hatlarını belli ölçüde yükledi. Akıllı olmak lazım, bilerek konuşmak lazım. Bilmiyorsan, saçma sapan konuşmamak lazım. Benim insanım, neslim bu ülkede yaşıyor. Dolayısıyla yerin üstü kadar altını da bilmek zorundayım. Belediye başkanı olarak sen kentin bütün özelliklerini önce bilip, ortaya koymalısın ve ona göre önlemlerini almalısın. Bu zamana bağlı değil” diye konuştu.
“DEPREM YASASI HALKI DAHA BETER KORKUTTU”
Deprem yasası hakkında da konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul’da bir deprem yasası çıktı ama doğru olduğunu sanmıyorum, halkı daha beter korkuttu. Bu sefer halk, malımıza çökecekler diye korkmaya başladı. Bir deprem yasası çıkartacaksın. Deprem yasasını çıkartmanın yolu, belediye başkanının önünü açacaksın. Engelleri kaldıracaksın. Onu durduracak birtakım takozları ortadan kaldıracaksın ama bunu yaparken devlet olarak adil olacaksın, şefkatli olacaksın, vatandaşın yanında duracaksın, onun ihtiyacını karşılayacaksın” dedi.
“EKONOMİ DEPREMLE BİRLİKTE ÇÖKERSE…”
Ekonominin ayakta durması gerektiğini söyleyen Naci Görür, “Kocaeli’nin ekonomisi de önemli. Deprem gelip vuruyor zaten bizi ekonomik krize sokuyor. Açlık, işsizlik, susuzluk, sağlıksızlık bütün bunlar varken, ayakta ekonominin durması lazım. Kocaeli’nin deprem darbesini yedikten sonra hızla yaralarını saracak tek bir unsur vardır, o da ekonomi. Ekonomi de depremle birlikte çökerse ikinci bir deprem demektir” dedi.
“ASLA AKLINIZA GETİRMEYİN, KALDIRIN”
“Depremde bir şeyi unutmayın. Asla aklınıza getirmeyin, kaldırın diyen Görür, “Bu gerçekten çok ayıp, yakışmıyor. İnsani olsa bile tüylerim diken diken oluyor. Zaman mefhumunu kaldırın atın. Çünkü o bencillik oluyor. Zaman diye bir şeyi düşündüğünüz zaman, akılda benden sonraysa boşver var, bunu söylemiyor, o değil. Bugün olsa ben öleceğim, yarın olsa çocuğum ölecek, öbür gün olsa torunum ölecek, öbür gün olsa benim neslim, insanlarım ölecek” ifadelerini kullandı.