featured

Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihtiyaç sahiplerine yönelik 900-2 bin 500 lira olarak ödenen doğal gaz desteğinin 1500-3 bin 500 liraya yükseltildiğini açıkladı. “Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde hem genel ekonomik dengeyi sarsmayacak hem de onların kayıplarını telafi edecek bir artış yapılacak” diyen Erdoğan, “Asgari ücret tespit komisyonu toplantılarına 11 Aralık’ta başlanıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de toplandı. 3 saat 15 dakika saat süren toplantı sonrası Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Erdoğan kabine sonrası özetle şunları söyledi:

“Sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Türkiye’nin aydınlık yarınları, bölgemizin huzur ve esenliği için hükümet olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son kabinemizden bu yana dış politikada yoğun bir gündemi geride bıraktık. Kuzey Afrika’daki en önemli ticari ortaklarımızdan Cezayir ziyaretimiz enerji ve müteahhitlik başta olmak üzere ekonomik ilişkilerimiz açısından oldukça başarılı geçti. Cezayir, Filistin davasının önde gelen isimlerinden.

Yerel seçimler

Yaklaşık 5 yıldır bir fetret devri yaşayan muhalefetin yönetimindeki belediyeleri inşallah gerçek belediyecilikte buluşturacağız. Yatırımın olduğu gerçek belediyecilikle sizleri buluşturacağız.

MGK’nın kasım ayı toplantısında pek çok konuyu ele aldık. Terörü kaynağında yok etme stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Suriye’nin kuzeyinde teröristlerden temizlediğimiz bölgelerde huzur ve güven iklimi halim. Teröristlerin kümelendiği sınırımıza yakın alanları da inşallah önünde sonunda güvenli hale getireceğiz. Irak sahasında devam eden Pençe harekatlarımızla bölücü terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık. “Bir gece ansızın gelerek” bütün senaryoları yırtıp atmaktan çekinmeyiz. Sınırlarımız içinde ve dışında can siperhane bir şekilde görev yapan kahraman güvenlik güçlerimize rabbimden muvaffakiyetler diliyorum.

Türkiye’nin sınırlarında ve ötesinde yürüttüğü harekatların stratejisini hala anlayamayanlara veya anladığı halde hazmedenmeyenlere şu kelamı hatırlatmak isterim:

“Kimi kuyu kazar her gelen içsin diye

Kimi kuyu kazar her gelen düşsün diye”

Biz ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için her gelen içsin diye, barış, huzur, dostluk kardeşlik, güven ve refah kuyuları kazıyoruz.

İklim krizi

8 milyar insanın hayatını etkileyen krizin müsebbibleri gelişmiş, zengin, müreffeh batılı ülkelerdir. İklim krizi kontrolsüz büyümenin, aşırı tüketimin bir sonucudur. Tabiatı bir emanet değil de sömürülmesi gereken bir meta olarak gören zihniyet son 2 asırda dünyamıza çok büyük zarar vermiştir. Bu zihniyette köklü bir değişim olmadan iklim krizinin önüne geçemeyiz.

İklim değişikliğiyle mücadelenin yeni adaletsizliklere ve sömürü düzenine yol açmamasıdır. Dünyayı en çok kirleten ülkelerin iklim değişikliği ile mücadelede mali açıdan daha fazla yük almaları kaçınılmazdır.

Katar

2014 yılında kurduğumuz Türkiye-Katar Yüksek Strateji Komitesi’nin 9. toplantısını başarıyla icra ettik. Toplantılar sırasında farklı alanlarda 12 belge imzaladık. Ziayretimizin ikinci gününde dönem başkanı Katar’ın onur konuğu olarak Körfez İş Birliği Konseyi 44. Zirvesi’ne katıldık. Konsey üyesi ülkelerle son 20 yılda 20 milyar dolardan fazla yükselişle 23 milyar dolara çıkardığımız ticaret hacmimizi daha da artıracağız.

Yunanistan

Yarın Yunanistan’a gidiyoruz. Ardından 18 Aralık’ta Macaristan’a gideceğiz. Karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde komşularımızdan başlayarak bölge ülkeleri ile iş birliğimizi güçlendireceğiz. Ülkemizin uluslararası platformlar ile ikili ilişkilerinde siyasi, diplomatik ve ekonomik alanda kat ettiği her bir mesafe bizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyor.

Ekonomi

Hem içerde hem de küresel düzeyde belirlediğimiz hedeflere doğru yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz. Hiçbir geçici sıkıntı hiçbir karanlık oyun bize engel olamayacak. Günlük hayattaki sıkıntıları aşarak karamsarlıkları darmadağın ediyoruz.

Mantıklı ve ahlaki olmayan fiyatlandırma davranışları yerini rasyonel fiyatlandırmaya bırakmaya başladı. Üretim ve ihracat yeni rekorlarla sürüyor. Yılın ikinci çeyreğinde OCD ülkeleri arasında en iyi performansı gösteren ülke olduk. 13 çeyrektir süren kesintisiz büyüme trendimizi 14’e çıkardık. 2023’ün ilk 9 aylık döneminde ekonomimiz yüzde 4,6’lık büyüme kaydetti. Kaliteli ve sürdürülebilir büyüme hedefimizden en küçük bir sapma yoktur. Yılın ilk 11 ayındaki ihracatımız 234 milyar doları buldu. 

Çalışan emeklilere de 5 bin TL’yi süratle hesaplarına yatıracağız.

Daha 10 ay evvel yaşadığımız ve ülkemiz ekonomimize 104 milyar ilave yük getiren deprem felaketine rağmen hiçbir insanımızı 85 milyonun hiçbir ferdini ihmal etmiyoruz.

Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde hem genel ekonomik dengeyi sarsmayacak hem de onların kayıplarını telafi edecek bir artış yapılacak. Asgari ücret tespit komisyonu toplantılarına 11 Aralık’ta başlanıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek.

Önümüzdeki yılı dengeleri tekrar sağlamlaştırma, sonraki dönemi ise atılım süreci olarak görüyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda bıkmadan, usanmadan, durmadan mücadele etmeyi, yürümeyi, hedeflerimize ulaşmayı sürdüreceğiz. 

Gazze

Kore’ye gidip kan döktük, can verdik. Kıbrıs’taki soydaşlarımızı kurtarmak için bu hassasiyette barış harekatı gerçekleştirdik. Irak, Suriye ve Ukrayna’da ve daha pek çok yerde başı dara düşen insanlara kapımızı bu anlayışla açtık. İslam dünyasından Türk coğrafyalarından, Afrika’dan, Günay Asya’dan sayısız insana bu vizyonla sahip çıkıyoruz. Karabağ’ın işgaline, Türkistan’daki zulme, Keşmir ve Arakan’daki haksızlıklara bu düşüncelerimizle rıza göstermedik. Balkanlardan Kuzey Afrika’ya gönül coğrafyamızın her köşesine bu şekilde baktık. Bugün aynı onurlu duruşu Gazze’ye yönelik barbarlık karşısında Filistin halkının yanında yer alarak sergiliyoruz.

İsrailli yöneticiler er ya da geç insanlık mahkemesinde yargılanacak, hak ettikleri cezaları çekecek, tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklardır. Netanyahu yönetimine bu cüreti veren, işlediği insanlık suçlarının üzerini örten batılı ülkeler de aynı akıbeti paylaşacak. Şayet Amerika ve Avrupa ülkeleri İsrail’e sınırsız siyasi, askeri ve ekonomik destek vermemiş olsa bu terör devletinin yöneticileri böylesine pervasız ve acımasız hareket edemezdi. Esasen batının tarihi bu konuda oldukça karanlık, çirkin, vahşi ve gaddarlık örnekleriyle doludur. Biz bunların tıynetini Bosna, Yunanistan ve Bulgaristan’dan, Ermeni isyanlarından, Filistin’den, Irak’tan, Suriye’den, oradaki vahşetleri ve sinsi oyunlarından biliriz. Dünyayı asırlardır batı değerleri safsatası ile oyalıyorlar.

BM ve onun en önemli organı olan BMGK gibi kurumlar zulüm karşısında sergiledikleri acizlikle insanlığın ortak çatısı olma hüviyetlerinden iyice uzaklaşmışlardır. Genel Sekreter sayın Guterres’in samimi çabaları, güvenlik konseyinin kimi daimi üyeleri tarafından engellenmiştir. Biz yıllardır “Dünya beşten büyüktür” diye haykırırken işte bu gerçeklere işaret, bu haksızlıklara isyan ediyordur. Açıkça söylüyorum, batının etekleri altına saklanan İsrail, zulmünü ne kadar tırmandırırsa sonuçta ödeyeceği bedeller de o kadar ağır olacaktır. Masum çocukları, kadınları, yaşlıları, silahsız ve çaresiz insanları dünyanın en modern savaş araçlarıyla öldürmek sadece İsrail yöneticileri gibi korkaklara mahsus bir zavallılıktır.

Kentsel dönüşüm

Bu coğrafyada yaşamak karşımızdaki tehlike ile yüzleşmek ve ona göre hareket etmek demektir. Önümüzdeki tablonun bize gösterdiği tek çözüm yolu depreme dayanıklı binalar yapmaktır. Yani kentsel dönüşüm dediğimiz bu adımı atmak. Bu adımı attık.

2012 yılında tarihimizde ilk defa kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Yapı denetim kanunu başta olmak üzere konu ile ilgili mevzuatı güncelledik ve geliştirdik. Yasanın çıktığı tarihten bugüne kadar hayata geçen projelerde Türkiye genelinde 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Halihazırda ülke genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.

TOKİ başkanlığımız bu sürecin öncesi olarak kritik rol sütlendi. Maruz kaldığı onca haksız ve insafsız eleştirilere rağmen toki vasıtasıyla 1,3 milyon konutu tamamladık. Hak sahiplerine teslim ettik ancak üzülerek ifade etmek isterim ki attığımız her adımda tamamen ideolojik saiklerle hareket eden bir kesimi karşımızda bulduk. Akla hayale gelmedik bahanelerle ve hatta iftiraya varan kampanyalarla projelerimize sürekli takoz oldular. Ne kendileri bir iş yaptılar ne de bizim bu meseleyi çözmemizi istediler. Kanundaki boşlukları kullanarak yalan ve yanlış bilgilerle insanımızın aklını bulandırarak kentsel dönüşüm projemizi sabote ettiler. Maalesef bunun acısını depremin yıktığı birçok şehrimizde yaşadık. Vatandaşlarımızın canları ve mallarıyla bir daha böyle bedeller ödememesi için kentsel dönüşüm çalışmalarımızı bir üst seviyeye çıkarma kararı aldık.

Tebligatların yapıların kapısına asılabilmesi, elektronik devlet üzerinden bildirilebilmesi ve muhtarlıklarda ilan edilebilmesi için süreç hızlandırıldı. Deprem riskinin en çok hissedildiği yerlerin başında gelen İstanbul’daki kentsel dönüşüm projeleri için Yarısı Bizden kampanyasının uygulanabilmesi amacıyla yasaya mali yardım hükmü de eklendi. Diğer şehirlerimizin her biri için de oranın şartlarına, ihtiyaçlarına, beklentilerine uygun özgün modeller geliştirilmesine imkan tanıdık. Anlaşmazlıkların çözümü için arabuluculuk sisteminin devreye alınmasından ihtisas mahkemesine kadar çeşitli mekanizmalar getirildi. Dönüşüm alanlarında imar planlarının yeni kurulan kentsel dönüşüm başkanlığınca onaylanması zorunluluğu getirilerek istismar ve gecikmelerin önüne geçilmesi hedeflendi. Hak sahibinin borcunu ödeyememesi halinde dönüşen konut borcu nispetinde hazineye teslime dilmesi ve yine hak sahibine ücretsiz tahsisine imkan verildi. Yerleşime uygun olmayan bütün alanların riskli alan olarak belirlenmesi ve bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemesi temin edildi.

Deprem konutları

İnşasına başlanan 250 bin bağımsız bölümden 46 binini yılbaşından önce hak sahiplerine teslim edeceğiz. Takip eden aylarda da biten konutların teslimini sürdüreceğiz. Vatandaşlarımızdan gelen taleplere kulak vererek yerinde dönüşümü kolaylaştıracak, hibe ve kredi desteklerini içeren yeni modelleri de işleme aldık. Yerinde dönüşüm projesine başvuru sayısı 247 bini buldu. 40 milyar kaynağı da ilgili kurumlarımızın kullanımına tahsis ettik. 2024 yılı bütçemizde depremzede şehirlerimizin yeniden inşasına 1 trilyon lira kaynak ayırdık. Deprem bölgesindeki şehirlerimizde sadece konut yapmakla kalmıyor, bu şehirlere kimliğini veren ticari alanları ve kültürel yapıları da yeniden ayağa kaldırıyoruz. Ayrıca bu şehirlerimizin meydanlarını, kent merkezlerini ve önemli ana caddelerini yine hükumet olarak biz yapıyoruz. Depremde zarar gören yollar ve ulaştırma yatırımları ile ilgili sorunları da yine biz giderdik, biz gideriyoruz. 

Haber Kaynağı www.muhalif.com.tr

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
0
kurnaz
Kurnaz
Erdoğan’dan asgari ücret açıklaması

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ulusal24 Haber Merkezi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!