CHP İstanbul İl Başkanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi”nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından İstanbul Adliyesi’nde eylem başlattı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Yandaş medyada günlerdir Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması bir yargı krizi gibi sunuluyor. İçinde bulunduğumuz durum iki yüksek mahkeme arasındaki bir kriz değildir. İçinde bulunduğumuz durum, sonuç itibarıyla Anayasa’yı tanımamaya varan bir kalkışmadır” dedi.
“YARGI İKTİDARIN ELİNDEKİ SOPA DEĞİLDİR”
Özgür Çelik konuşmasında, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki olaylarda iktidarın tutumunu eleştirerek, “Yargı, iktidar erkini elinde bulunduranların hesaplaşma alanı değildir. Yargı, iktidar kavgalarının ring alanı değildir. Yargı, iktidarın elindeki sopa değildir. Hukukun üstünlüğünü Anayasa’yı savunan bizler siyasi iktidara ve onların ortaklarına bunu her seferinde hatırlatmaya devam edeceğiz.” dedi.
CHP ADLİYE ÖNÜNDE HER GÜN OTURMA EYLEMİ YAPACAK
CHP İstanbul İl Başkanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili “hak ihlali” kararını tanımaması ve yüksek mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına karşı Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde eylem başlattı. CHP İstanbul İl Başkanlığı üyeleri her gün saat 14.00’de adliye önünde buluşarak oturma eylemi yapacak.
Adliye önünde basın açıklaması yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, herkesi, parti, siyasi görüş ayrımı yapmaksızın hukuku, Anayasa’yı ve bu demokratik mücadeleyi savunmaya, bu mücadeleye omuz vermeye davet ettiklerini belirtti.
Özgür Çelik konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyleydi:
“SADECE OY VEREN SEÇMENLER DEĞİL HUKUKU ANAYASA’YI SAVUNAN MİLYONLAR VAR ARKANIZDA”
“İki gün önce Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerine, tanımadıkları Anayasa metnini posta yoluyla göndererek Anayasamızı hatırlattık. Bugün ise anayasal düzene karşı kalkışmaya dur demek için İstanbul Adliyesi’nin önündeyiz. Yarın da buradayız, ertesi gün de burada olacağız. Bugün itibarıyla burada günlerce sürecek olan oturma eylemini başlatıyoruz. Hukuku, Anayasa’yı her gün savunmaya devam edeceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında vermiş olduğu hak ihlali kararı sonrası tahliye edilmesi engellendi. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayanlar, sadece anayasal düzene karşı koymakla kalmadılar. Aynı zamanda Can Atalay’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu da işlediler. Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi kararından sonra içeride tutulduğu her gün, her saat, her dakika, her saat bu suçu işlemeye devam ediyorlar. Buradan Can Atalay’a seslenmek istiyoruz. Yalnız değilsin. Gezi’de nasıl yan yana mücadele ettiysek şimdi de yanınızdayız. Sadece oy veren seçmenler değil hukuku, Anayasa’yı savunan milyonlar var arkanızda. Bizler varız ve yanınızdayız.
“ÜLKEMİZ NEREDEYSE HER GÜN YARGIYA DAİR BİR SKANDALLA ÇALKALANIYOR”
Ülkemiz neredeyse her gün yargıya dair bir skandalla çalkalanıyor. Bir gün bir başsavcının yargıda yaşanan yolsuzlukları deşifre ettiği mektubu ortaya çıkıyor. Başka bir gün yargı hakkında MİT’in hazırladığı iddia edilen raporu hazırlayan gazeteciler gözaltına alınıyor. Başka bir gün suçlanan kimler ise daha vahim iddialarla yine başka yargı mensubu kararını benimsiyor, savunuyorlar. Bu durum akıl alır bir durum değildir. Geçiştirilecek bir durum değildir. AKP ve ortakları şunu çok iyi bilmelidirler, bu durumu kesinlikle kabullenmeyeceğiz.
“YARGI, İKTİDARIN ELİNDEKİ SOPA DEĞİLDİR”
Yargı, iktidar erkini elinde bulunduranların hesaplaşma alanı değildir. Yargı, iktidar kavgalarının ring alanı değildir. Yargı, iktidarın elindeki sopa değildir. Hukukun üstünlüğünü Anayasa’yı savunan bizler siyasi iktidara ve onların ortaklarına bunu her seferinde hatırlatmaya devam edeceğiz.
“BU KALKIŞMAYA KARŞI DURACAĞIZ”
Yandaş medyada günlerdir Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması bir yargı krizi gibi sunuluyor. İçinde bulunduğumuz durum iki yüksek mahkeme arasındaki bir kriz değildir. İçinde bulunduğumuz durum, sonuç itibarıyla Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de ifade ettiği gibi Anayasa’yı tanımamaya varan bir kalkışmadır. Bugüne kadar siyasi iktidarın anti demokratik, hukuka aykırı uygulamalarına nasıl karşı durduysak bundan sonra da bu kalkışmaya karşı duracağız. Yarın da burada olacağız, sonraki gün de burada olacağız. Oturma eylemimiz günlerce devam edecek. Her gün saat 14.00’te burada buluşacağız. Herkesi, parti, siyasi görüş ayrımı yapmaksızın hukuku, Anayasa’yı ve bu demokratik mücadelemizi savunmaya, bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz. Yaşasın adalet diyoruz, yaşasın demokrasi diyoruz. Yaşasın bağımsız yargı diyoruz, yaşasın tam bağımsız Türkiye diyoruz.”