Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’dan elmas ithalatının yasaklanmasını içeren 12’nci yaptırım paketi hazırlıklarının yapıldığını, dondurulan Rus varlıklarının karlarına odaklanan ayrı bir teklif üzerinde de çalıştıklarını söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi bitiminde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
“Şu anda 12’nci yaptırım paketini hazırlama sürecindeyiz ve bu konuda üye ülkelerle istişarelerde bulunuyoruz.” diyen von der Leyen, özellikle Rusya’nın Avrupa ve ortak ülkelere elmas ihracatından elde ettiği gelirin nasıl kesilebileceğini araştırdıklarını belirtti.
“Yaptırımların etkin bir şekilde uygulandığından emin olmak istiyoruz”
Von der Leyen, elmas ihracat yasağının G7 ortaklarıyla çok yakın işbirliği içerisinde yapılacağını vurgulayarak, “Yaptırımların düzgün ve etkin bir şekilde uygulandığından emin olmak istiyoruz.” dedi.
Rusya’nın AB’de dondurulmuş varlıklarına ilişkin de von der Leyen, “Dondurulan Rus varlıkları da tartışma konusuydu.” ifadesini kullandı.
Von der Leyen, geçen yıl Rusya kamu varlıklarının dondurulmasına yönelik önemli bir siyasi karar aldıklarını hatırlatarak, dondurulan Rus varlıklarının değerinin 211 milyar avroyu bulduğunu bildirdi.
Siyasi olarak Rusya’nın Ukrayna’nın uzun vadede yeniden inşası için ödeme yapması gerektiği konusunda mutabık kaldıklarını anımsatan von der Leyen, bu ay Fas’ın Marakeş şehrinde gerçekleştirilen toplantılarda maliye bakanları arasında yapılan görüşmelerde bu konudaki temel ilkelerde ilerleme kaydedildiğini anlattı.
Von der Leyen, bir sonraki adımın somut bir teklif olacağına dikkati çekerek, ilk aşamada dondurulan varlıkların faiz gibi getirilerinden sağlanan beklenmedik karlara odaklanan bir teklif üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
“Halihazırda AB’deki sınırlı sayıda finansal kuruluşa fayda sağlayan dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirlerin nasıl kullanılacağına ilişkin bir teklif sunacağız.” diyen von der Leyen, dondurulan Rus varlıklarının beklenmedik karlarının oldukça fazla olduğunu, amaçlarının bu gelirleri AB bütçesi aracılığıyla Ukrayna’ya ve ülkenin yeniden inşasına aktarmak olduğunu vurguladı.
AB Konseyi Başkanı Michel de dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna’ya kısa vadede destek ve uzun vadede Ukrayna’nın yeniden inşası için harekete geçirilmesine yönelik AB Komisyonundan operasyonel teklifler hazırlamasını istediklerini belirterek,”Rusya’nın dondurulmuş varlıkları konusunu ele aldık. Bu konuda son derece iyi bir tartışma yaşandı. Bu konuda kararlı adımlar atmamız yönünde geniş bir istek vardı.” diye konuştu.
Şimdiye kadar 11 yaptırım paketi uygulandı
AB, savaş nedeniyle şimdiye kadar Rusya’ya yönelik 11 yaptırım paketini hayata geçirdi.
Bu çerçevede, Rusya’ya yönelik ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altını da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulandı.
Yaklaşık 200 milyar avrosu AB üyeleri tarafından olmak üzere Batılı ülkeler, Rusya Merkez Bankasının toplamda yaklaşık 300 milyar avrosunu dondurdu. Bu aşamada dondurulan varlıklar ve bu varlıklardan sağlanan gelirin sahibinin rızası olmadan kullanımının hukuki ve finansal boyutları tartışılıyor.
AB’nin dondurduğu Rusya Merkez Bankası rezervlerinin büyük kısmı, Belçika merkezli menkul kıymet takas ve saklama hizmeti sunan Euroclear’da bulunuyor.
Euroclear’ın dondurulan varlıklar nedeniyle bilançosundaki varlıkları hızla artarken, kurum büyük miktarda faiz geliri sağlıyor. Euroclear, dün, AB yaptırımları nedeniyle dondurulan Rus varlıklarının faizinden bu yılın 9 ayında 3 milyar avro gelir elde ettiğini açıklamıştı.
AB planı kapsamında Belçika’da Euroclear’ın ilgili Rus varlıklarından elde ettiği faiz gelirlerine yönelik özel bir vergi getirilmesi ve bunun Ukrayna’da kullanılması tartışılan unsurlar arasında yer alıyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise haziran ayında Rusya Merkez Bankasının dondurulan varlıklarına yönelik AB Komisyonunu uyarmıştı.
ECB, Rus varlıklarına veya bunların gelirlerine el koymanın, avronun küresel para birimi olarak konumuna ve finansal istikrara zarar verebileceği konusundaki hassasiyete dikkati çekmişti.
Özellikle AB’nin tek taraflı hareket etmesi durumunda, büyük miktarda döviz rezervine sahip diğer merkez bankalarının avrodan çıkabileceğine işaret eden ECB, avro cinsinden varlıklardan uzaklaşılabileceğini ve Avrupa ülkelerinin finansman maliyetlerinin yükselebileceğini belirtmişti.