TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Devlet Bahçeli’nin satır başları şöyle:
“1923 yılının 29 Ekiminde, bir Pazartesi günü saat 20.30’da Cumhuriyet kabul ve ilan edilmiş, sonuçta TBMM, muazzam bir heyecan dalgasıyla sallanmış, bu heyecan sokaklara taşmıştı. Dönemin mebusları, yaşasın Cumhuriyet sözüyle yeri göğü inletmişlerdi. İşgal ve ihanetlerle çembere alınmış zorlu seneler geride kalmış, millet tam bağımsızlıktan başka diğer tüm seçeneklere kapalı olduğunu ilan etmiş, geçmiş-geleceğin taze ümitleriyle kenetlenmiştir.
“Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun ötesi, ötekisi reddiyesi, karşı cephesi değil, tamı tamamına aynı kaynaktan beslenip, birbirini tamamlayan iki Türk devletidir.
“Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı arasına bariyer dikmek için fırsat kollayanlar, içimize yuvalanmış gavur tortularıdır. Biz bu tortuları birer birer söküp atacağız.
Bu hafta sonu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümü büyük bir coşkuyla kutlanacak. Cumhuriyet demek, cumhurun kaderine sahip çıkması demektir.
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, rejimin değişitiğini iddia edenler, cehaletlerinin kurbanı değillerse, su katılmamış müfteriler koalisyonudur.
“29 Ekim 1923 tarihinde rejimin adı konulmuş, tartışmalar kapanmıştır”
“Hükümet sistemi başka, rejim başkadır. 29 Ekim 1923 tarihinde rejimin adı konulmuş ve mevzu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.
“Nasıl ki Cumhuriyet’ten dönüş yoksa, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş ve sapış olmayacaktır”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin inşası da cumhur’un marifetiyle sağlanmıştır. Nasıl ki Cumhuriyet’ten dönüş yoksa, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş ve sapış olmayacaktır. Millet kararını vermiştir. Milletin üstünde bir güç yoktur. Demokrasiyi ağızlarından düşürmeyen gedikli bozguncuların milletimizin tercih ve seçimine tahammülsüzlük göstermeleri, maskeli despotluktur.
“Atatürk bugün yaşasaydı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimizin yılmaz müdafaacısı olurdu”
“CHS Cumhuriyet’in emanetlerini çok güçlü bir şekilde güncellemiş, geleceğin Türk ve Türkiye Yüzyılı’na taşıyacak stratejik ve siyasi fırsatları sunmuştur. Eğer Atatürk bugün yaşamış olsaydı devletimizin geçirdiği badireleri dikkati alarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimizin yılmaz ve yıkılmaz bir müdafaacısı olurdu.
“
Ayrıntılar gelecek…