AKP’nin özel sektöre düşük faiz oranlarından kredi vermeyi ve bu şekilde ekonomik büyümeyi hedefleyen modeli, Türkiye’nin büyük bir enflasyon batağına saplanmasıyla sonuçlandı.
Türk lirasının değer kaybını yavaşlatabilmek ve döviz ataklarının önüne geçebilmek adına 21 Aralık 2021 tarihinde hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması, geçici bir kur kontrolü sağlamış olsa da aradan geçen yıllarda Türk ekonomisinin başına bela hale gelmiş durumda.
28 Mayıs sonrası ekonominin dümenine geçirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan’ın yeni ekonomi modeline yönelik alacağı aksiyonlarda en büyük bilinmezi Kur Korumalı Mevduat sistemi oluşturmakta.
ATILAN ADIMLAR SONUÇ VERDİ, 2 YILIN REKORU KIRILDI
Göreve başlar başlamaz dünyanın birçok ülkesine giden ve Türkiye’ye yabancı sermayeyi çekmek amacıyla fon sahipleri ve yatırımcılarla görüşmeler gerçekleştiren Şimşek, kış aylarında yaşanması muhtemel bir döviz krizinin önüne geçmek için KKM’yi kontrol altına almayı hedefliyor.
Bu doğrultuda ilk hedefin TCMB’nin döviz rezervlerini yükseltmek ve bu sayede KKM’den çıkışları finanse edebilmek olduğunu açıklayan yetkililer, uygulamadan çıkışları hızlandırabilmek için hem yatırımcıları hem de bankaları kısıtlayacak bir dizi yeniliğe imza atmıştı.
Alınan yeni kararların en önemli yansıması Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan yeni raporlarda görüldü. Temmuz ayında KKM operasyonuna başlayan Merkez Bankası’nın bu girişimleri sonrasında Kur Korumalı Mevduat uygulamasının havuzunda biriken para 8 ay aranın ardından ilk kez düşüş eğilimi gösterirken, haftalık 25 milyar lira ortalamaları yakalayan erime eylül ayının sonunda durma noktasına gelmişti.
BİR HAFTADA 75 MİLYAR LİRA BİRDEN AZALDI
Çıkışları hızlandırmak için 25 Eylül tarihinde TL dönüşümlü KKM hesapları için bankaların uyguladığı taban faiz zorunluluğuna son veren TCMB, bu hamlesiyle KKM’den çıkışları yeniden ateşlemiş durumda. 21 Aralık 2021 tarihinde hayata geçen ve yaklaşık 2 yıldır yürürlükte olan sistemde bulunan para, BDDK’nın yayımladığı son rapora göre yalnızca bir haftada 75 milyar lira birden düşüş gösterdi.
Bu erime, KKM havuzundan bir haftada çıkan en büyük para olarak rekor kırarken, Hazine’ye ağır yük getiren sistemden çıkış sürecinin hızlanması ekonomistler tarafından olumlu yorumlara neden oldu. Yaşanan düşüş eğilimine karşın piyasalar, gelecek haftalarda KKM’den çıkışları hızlandıracak yeni adımların gelmesine kesin gözüyle bakarken, uygulamanın Aralık ayında 1 yıl süreyle uzatılması ve 2024 içerisinde tüm mevduatın sıfırlanması hedeflenmekte.
KKM’DEN ÇIKANA TL MEVDUAT DOPİNGİ VERİLECEK
Verilen teşviklerle en cazip ‘yatırım aracı’ haline gelen KKM’nin yerini ise bankaların TL mevduat faizleri dolduracak. Finans kuruluşlarına örtülü talimat vererek mevduat faizlerini yüzde 50 bandına yükselten Merkez Bankası, KKM’den çıkacak parayı TL mevduata kaydırmayı amaçlıyor.
Ayrıca bankalar, halihazırda Kur Korumalı Mevduat hesabı bulunan müşterilerine, sıradan vatandaşlara verilen mevduat faizinin üzerinde teklifler sunacak. Bu yolla hem KKM’deki çıkış hızlanırken hem de erime gösteren mevduat otomatik olarak Türk lirasına kaydırılacak.
PLANLAR TUTMAZSA DOLAR KURUNDA YENİ BİR KRİZ YAŞANABİLİR
Hedeflenen planın gerçekleşmemesi ve kur korumalı hesaplardan çıkacak ciddi miktarların yeniden döviz tevdiat hesaplarına gitmesi ise Türkiye ekonomisinde yeni bir kur krizinin yaşanmasına neden olabilir. BDDK, KKM havuzundaki paranın ne kadarının dövizden dönüşümlü olduğunu açıklamıyor olsa da, uzmanların tahminine göre kış aylarında yaşanacak tasfiyeyi finanse edebilmek için TCMB’nin kısa vadeli borçlarla birlikte 100 milyar dolara yakın bir rezerv ihtiyacı bulunmakta.
31 Mart’ta yaşanacak yerel seçimler öncesi ekonomi politikalarındaki dönüşümü yavaşlatması beklenen Şimşek ve Erkan’ın, asıl parasal sıkılaşma sürecine ise 2024 yılının yaz aylarında başlayacağı tahmin edilmekte.