Meme küçültme ameliyatları sıklıkla estetik kaygılarla yapılmakla birlikte, sağlıkla ilgili de çok ciddi düzeylerde hastalara yardımcı oluyor” diye konuştu. Doç. Dr. Aysal, “Meme küçültmenin her anlamda yüz güldürücü bir ameliyat olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Kadının gebelik, emzirme ya da yaşlanma gibi yaşamının her döneminde memelerin kadın kimliğinin bir parçası olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif, Estetik Cerrahi Doç. Dr. Bilge Kağan Aysal, vücuttaki pek çok yapısal ya da hormonal değişikliklerin meme dokusunu etkileyebileceğini söyledi. Dolayısıyla kalıtımsal nedenlerin dışında gebelik, emzirmek gibi kadınlık eylemleri sonucunda meme boyutunun da etkilenebileceğini anlattı. Kadının beden yapısına göre memelerinin normalden daha büyük olması durumunda bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkabildiğini ve buna bağlı olarak da kadının yaşam kalitesinin ciddi oranda etkilenebileceğine işaret eden Doç. Dr. Aysal, “Bu nedenle meme küçültme ameliyatları sadece estetik kaygılar nedeniyle yapılmaz. Kadınların yaşadığı bu fiziki problemlerin çözülmesi için uygulanabilir” diye konuştu.
“BÜYÜK MEME KADINDA OMURGA BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİYOR”
Meme büyüklüğünün yaratabileceği fiziksel sorunlarla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Bilge Kağan Aysal, şunları anlattı: “Özellikle genç kadınlarda sosyal olarak utanma, çekinme gibi durumlar oluşabilir. Buna ek olarak boyun ağrısı, bel ağrısı, bel fıtığında tetiklenme veya hijyen problemleri gibi sıkıntılar, omurga bozukluklarına yol açabilir. Vücudumuz farklı durumlara adapte olabilen biyolojik bir mekanizmadır. Bu nedenle de ağırlık merkezi bozulduysa omurgamızdaki ligamanlar ve kemiklerin yapılarında öne doğru bir adaptasyon söz konusu olur. Yani ağırlık öne doğruysa kamburlaşma, sırt ve bel ağrıları gibi durumlar yaşanabiliyor. Ekstradan meme altlarındaki terlemeye bağlı egzamalar ya da hijyen bozuklukları da oluşabiliyor. Memesinin büyüklüğünden rahatsız olan kadınlarda yaşanabilecek hem sosyal hem de sağlık problemlerini çözmek için meme küçültme ameliyatları etkin olarak yapılıyor.”
“SOSYAL SORUNLARA NEDEN OLABİLİYOR”
Büyük ve sarkmış bir memenin kadında yarabileceği sağlık problemlerinin yanı sıra sosyal sorunları da beraberinde getirebileceğini belirten Doç. Dr. Aysal, “Standart ve büyük olmayan bir meme aynı zamanda sarkmanın da beraberinde olduğu bir meme anlamına geliyor. Yani büyük bir meme sıklıkla hacmi büyüktür ve sarkmıştır. Bu durum da sağlık problemlerinin yanı sıra kıyafet seçememe, genç hastaların kendini izole etmeye çalışmaları, bedene göre kıyafet aldığında memelere uygun olmama, memeye göre kıyafet aldığında bedene bol gelmesi gibi bir takım sosyal sorunlara yol açabiliyor” diye konuştu.
“AMELİYAT ÖNCESİNDE TARAMA YAPILIYOR!”
Meme küçültme ameliyatında tüm hastaları ilk önce sağlık taramasından geçirdiklerini belirten Doç. Dr. Aysal, “Meme küçültme ameliyatı için yapılan ilk değerlendirmede öncelikle hasta uygunsa meme ultrasonu ile tarayarak herhangi bir kanser riski olup olmadığına bakılıyor. Tümör ya da herhangi bir riskli bir durum yoksa ameliyat için aday haline gelen kadını ameliyat için hazırlıyoruz.” Diye konuştu.
“18 YAŞ ÜSTÜNDEKİ KADINLARA ÖNERİYORUZ”
Meme küçültme ameliyatının vücut gelişimini tamamlamış her kadına yapılabileceğini söyleyen Doç. Dr. Aysal, “Sıklıkla erişkin çağa gelmesini ve kendi kararlarını verebilmesi açısından 18 yaş üstündeki kadınlara öneriyoruz ve meme küçültmenin her anlamda yüz güldürücü bir ameliyat olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Doç. Dr. Aysal, ameliyat öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri verdi: “Eğer hastamız gerekli değerlendirmeler sonrasında ameliyat için uygun olduğu ortaya konulursa ameliyat gerçekleştiriliyor. Yaklaşık üç saat süren bir ameliyat sonrasında işlem tamamlanıyor. Meme ameliyatından sonra hastalarımız ortalama bir gün hastanede kalıyor ve yaklaşık bir haftalık iyileşme süresi oluyor. Bu sürenin sonunda ufak tefek gündelik işlerine dönebiliyor ve bir ay sonrasında da rutin hayatlarına dönebiliyor.”
“AMELİYATTAN SONRA EMZİRMEK MÜMKÜN”
Meme küçültme ameliyatının tanımlanmış bir zararı olmadığını ancak kadınlarda bazen ‘süt veremem, bebeğim olursa emziremem’ gibi bir kaygı oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Aysal, “Hangi kadının süt verip vermeyeceğini zaten önceden öngörmek mümkün değil. Ancak şunu söyleyebiliriz ki meme küçültme ameliyatları sonrasında emzirebilen annelerimiz mevcuttur” diye konuştu.
“MEME KANSERİNİ TETİKLEMEZ!”
Halk arasında meme estetiği ameliyatları konusunda bazı yanlış düşüncelerin olduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif, Estetik Cerrahi Doç. Dr. Bilge Kağan Aysal, bu konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi: “Meme küçültme ameliyatı olmak meme kanserini tetiklemez. Hatta memenin hacmi azaldığı için, ameliyat esnasında çıkartılan bölgede ileride oluşacak bir tümörün oluşma ihtimalini azaltabilir. Ama ‘vücuduma bıçak değmesi meme kanserine yol açar mı’ diye bir merak var ise meme küçültme ameliyatı tek başına meme kanseri yapmaz” diye konuştu.