Recep Tayyip Erdoğan karşısında ikinci turda yüzde 47,82’yle kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ana muhalefet partisinde başlayan ‘değişim’ tartışmasının odağındaki CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet yazarlarının sorularını yanıtladı.
Bu çağrının en önemli aktörlerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na kızgın olmadığını söyleyen ve “Kendisine güvenip oy veren İstanbulluları fazlasıyla memnun etti. Haliyle CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir aday arayışı yoktur; adayımız Sayın İmamoğlu’dur” diyen Kılıçdaroğlu, “Dünyanın hiçbir yerinde 10 kez üst üste yenilgi almış teknik direktör 11’inci maça çıkmaz. İstifa çağrılarına ne diyorsunuz?” sorusu üzerine ise şunları söyledi:
“Ben Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor teknik direktörü olarak birinin diğerini yenmesini sağlamaya çalışmıyorum; tam tersine taraftarları birleştirmeye çalışıyorum. Rakip taraftarların el ele tutuşmasını, helalleşmesini, derbileri el ele izlemesini sağlamaya çalışıyorum. Ve bunları yaparken karşımda sermaye, medya gücü, profesyonel sosyal medya ajanları, sahte montaj ekipleri vs. olan bir yapıyla savaşıyorum. 10 cephede yara almış bir komutan savaşa devam eder mi? Evet, eder/etmelidir. CHP Genel Başkanı olmasam da mücadeleyi asla bırakmam.”
Gazetecilerin yönelttiği sorular ve Kılıçdaroğlu’nun bunlara verdiği yanıtlardan bazıları şöyle:
– Ahmet Hakan: 2015 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi… 2018 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi… 2023 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi… Bu açıdan baktığınızda Seçim sonuçlarını nasıl yorumluyorsunuz? Hiç değişmeyen bir dengeye takılıp kalındığı görüşüne ne dersiniz? “Arkamızda 25 milyon oy var” cümlesinin değerini, bu denge düşürmüyor mu?
Önceki seçimlerin hiçbirinde gerçek anlamda yüzde 48 gibi birleşik bir oy oranımız olmadı. Muhalefet burada birleşmenin önemini kavrayamamıştı. Biz 2023’te sadece 6’lı masa kurmadık aslında; 25 milyondan oluşan bir masa kurduk. Farklı renklerin “zulme karşı, diktaya karşı birleşelim” ve “Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıralım” dediği bir masaydı bu. Tüm itirazlara rağmen ısrarla üzerinde durduğum bir hedefti bu. AK Parti’nin oyunun yüzde 49’lardan 35’lere düştüğünü de unutmamak gerek. Siyasi iktidar, andığınız seçim dönemleri dahil neredeyse tüm seçimlerde kamu kaynaklarını fütursuzca, hoyratça kullandı. Kamu otoritesini de tehdide, şantaja, kayırmacılığa, dezenformasyona varacak şekilde, seçmen ve muhalefet partileri üzerinde bir tahakküm aracı olarak kullanmaktan çekinmedi. Bunun sonucu da 2019 yerel seçimlerinde hemen tüm metropollerde seçimleri kaybetti.
‘HATAMIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM’
– Sedat Ergin: Şimdi geride bıraktığımız milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarına baktığınızda, seçim sürecinde izlediğiniz stratejide, taktiklerde hangi hataları yaptığınızı değerlendiriyorsunuz? Bu sonuçlardan yola çıkarak neyi farklı yapardınız?
Kampanyanın diline, üslubuna, ahlaklı ve namuslu iletişime ilişkin bir hatamız olduğunu düşünmüyorum. Ancak şunu samimiyetle söyleyebilirim ki yıllar öncesinden başlattığımız ve bize oldukça değerli, önemli kazanımlar sağlayan kanaat önderleri toplantılarını sayıca daha fazla yapmalıydık. Özellikle de siyasi iktidarın kendisi aleyhine ortaya çıkabilecek bir seçim sonucunu, “Darbe girişimi” olarak nitelendirmesiyle birlikte benim “Kentli modern muhafazakârlar” olanak nitelendirdiğim toplumsal kesimde bir korku yaşandı. Biz, onların yaşadığı bu korkuyu, onlarla daha sıkı bir ilişki kurarak giderebilirdik. Ancak bu seçim kampanyasının seyri içinde yeteri düzeyde mümkün olmadı.
‘İMAMOĞLU’NA KIZGIN DEĞİLİM’
– Abdulkadir Selvi: İmamoğlu’na kırgın mısınız? “Oğlum Ekrem” demiştiniz İmamoğlu’ndan bu hareketi bekliyor muydunuz? Tekrar İstanbul’a aday gösterecek misiniz? Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kaybederseniz istifa eder misiniz? Sayın İmamoğlu, gündeme taşıdığı değişim tartışmalarıyla ilgili bir internet sitesi de oluşturdu. Bunun için bir yorumunuz olur mu?
Sayın İmamoğlu’na kızgın değilim elbette. Aksine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gösterdiği performanstan çok mutluyum; gurur duyuyorum. Sayın İmamoğlu’nun aday olarak ismi açıklandığında, “Nereden buldunuz bu ismi?” diyenlere inat hep birlikte inançla yürüdük ve İstanbul’u kazandık. Sayın İmamoğlu kendisine güvenenleri ve kendisine güvenip oy veren İstanbulluları fazlasıyla memnun etti. Haliyle CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir aday arayışı yoktur; adayımız Sayın İmamoğlu’dur. Öte yandan şunu da söyleyeyim ki 2024 yerel seçimlerinde 2019 seçimlerinden çok daha iyi bir sonuç alacağız. Kimsenin şüphesi olmasın. Sayın İmamoğlu’nun oluşturduğunu ifade ettiğiniz internet sitesi ve benzer çabaları da değerli buluyorum. Partimize ve ülkemize ilişkin her çabayı değerli buluyorum.
(…)
‘10 CEPHEDE YARA ALMIŞ BİR KOMUTAN SAVAŞA DEVAM EDER Mİ, EVET’
– Uğur Meleke: Dünyanın hiçbir yerinde 10 kez üst üste yenilgi almış teknik direktör 11’inci maça çıkmaz. İstifa çağrılarına ne diyorsunuz?
Ben Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor teknik direktörü olarak birinin diğerini yenmesini sağlamaya çalışmıyorum; tam tersine taraftarları birleştirmeye çalışıyorum. Rakip taraftarların el ele tutuşmasını, helalleşmesini, derbileri el ele izlemesini sağlamaya çalışıyorum. Ve bunları yaparken karşımda sermaye, medya gücü, profesyonel sosyal medya ajanları, sahte montaj ekipleri vs. olan bir yapıyla savaşıyorum. 10 cephede yara almış bir komutan savaşa devam eder mi? Evet, eder/etmelidir. CHP Genel Başkanı olmasam da mücadeleyi asla bırakmam.