Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan seçilmesinden sonra CHP’nin en önemli sorunu olarak, muhafazakar ve sağ seçmenin oyunu alamamayı gördüğü için, on üç yıllık genel başkanlık döneminde, “yeni CHP” adı altında CHP’yi dönüştürerek, bu kesimlerden oy almaya çalıştı.
Bunun için de öncelikle laiklik ilkesini savunmayı bıraktı. Demokrasi için laikliğin gerekli olduğu gerçeğini gündemden çıkarmak isteyenlere fırsat verdi. Her dakika laiklik demeden de laikliği savunabilir ve aykırı adımları eleştirebilirdi ama muhafazakar ve sağ seçmeni ürkütmeme gerekçesiyle sapmaları görmezden geldi.
Genel başkan seçildiği ilk yıllarda, Atatürk’ün kurduğu bir partinin genel başkanı olduğunu hatırlatan söylemlerden uzak durdu. Son yıllarda ise, özellikle gençlerin ilgi ve sevgisinin artmasıyla Atatürk’ü daha sık anmaya başladı.
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.