2 Haziran’da vizyona girecek olan “Tebessüm” filminin başrol oyuncusu Onur Buldu ile film ve oyunculuk üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…
Projeyi kabul etme sebepleriniz neydi? Role hazırlanırken nasıl bir yol izlediniz?
Senaryoyu ilk okuduğumda rolü çok sevdim. Bu tarz derinlikli rolleri oynamayı çok seviyorum. Bir oyuncu gelişebilmek için böyle rollere ihtiyaç duyar. Hep bildiğim yerden gitmek istemiyordum ve bu senaryo da benim kariyerindeki ters köşe diye tabir edilen rollerden olabilirdi. Bu yüzden çok da düşünmeden kabul ettim. Role hazırlanırken Sezgin’le (Cengiz) çok konuştuk. İkimizin de Mustafa ile ilgili fikirleri ve hayalleri örtüşüyordu. Ben kendimin bir döneminden yola çıkarak Mustafa’yı buldum. Her insanın Mustafalı bir dönemi olmuştur diye düşünüyorum. Doğru duyguyu bulunca da çekerken çok zorlanmadık.
Mustafa‘da kendinizden bir şeyler buldunuz mu hiç? Çekim aşamasında Mustafa karakteri için hiç katkılarınız oldu mu?
Yukarıda da bahsettiğim gibi Mustafa’da kendimin bir dönemini buldum. Aynı hisler, aynı güvensizlik ve aynı hayata karşı ilgisizlik. Dünyada gün dolduran biri başlarda Mustafa. Daha sonra yaşamanın ne demek olduğunu fark ediyor yüreği ısındıkça. Sadece hayvanların değil insanların da sevilebileceğini anlıyor. Bu karakter için çekimlerde katkım oldu diye düşünüyorum. Çünkü yönetmenle hep iletişim halindeydik. Benim göremediğimi o hatırlattı onun düşünmediğini ben canlandırdım. Böyle bir ortaklık vardı çekim aşamasında.
Daha önce “Saf”, “Dört Duvar”, “Martı” gibi bağımsız filmlerde de sizi izleme şansımız oldu. Ana akım sinema ile bağımsız sinema arasındaki farklılıkları gerek set ortamı gerekse seyircinin tepkileri anlamında bir oyuncu olarak sizden duymak isteriz…
Ana akım sinema filmlerinde genelde büyük yapımcılar olduğu için setler daha görkemlidir. Fakat ne yazık ki bağımsız filmlerde genelde bütçe sorunu yaşanır, setler daha zordur ama keyiflidir. Bağımsız filmlerin seyircisi daha azdır demek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Daha seçicilerdir. Ana akım işlerin izleyicisi geniş bir kitledir, genelde gülmek ve rahatlamak için film tercihini yaparlar. Bu dünya genelinde de böyledir. Yani bağımsız filmleri takip eden izleyici dünya genelinde ana akım filmleri takip eden seyirciden daha düşüktür.
Bu filmle alakalı geri dönüşler nasıldı? Seyirciyi daha önce canlandırdığınız rollerden çok farklı bir rolle karşılıyorsunuz sonuçta…
Çok güzel geri dönüşler aldım filmle ilgili ve bu beni çok motive etti. Genelde insanlardan güzel şeyler duymak beni çok heyecanlandırmaz ama bu filmden aldığım dönüşlerden çok heyecanlandım. Çünkü bu tarz filmleri çok sevmeme rağmen her zaman oynama şansı yakalayamıyorum. Bu yüzden benim için çalışması en zevkli filmlerden biriydi.
Son 15-20 yıldır ülkemizde bir festival filmi / gişe filmi tartışması sürmekte. Siz bu kalıplaşmış yakıştırmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunun asıl sebebinin bir tarafın ürettiği eserlerin küçümsenmesi yüzünden kaynaklandığını düşünüyorum. İki taraf da birbirlerinin ürettiği işler hakkında acımasız olabiliyor. Üretilen her şeyin değerli olduğuna inanan biriyim. Tabi ki beğenilerimiz aynı olamaz. Benim sevdiğimi başkası sevmez onun sevdiğini ben sevmeyebilirim fakat bu onun değersiz olduğu anlamına gelmez. Bir film çekmenin ne kadar zor olduğunu bilen biri olarak söylüyorum bunu.
Sizce Türkiye’de gerçek anlamda bir film endüstrisi var mı?
Ben var olduğunu düşünüyorum. Eksikliklerimiz var bunu kabul ediyorum. Ama çalışma şartlarımıza baktığınız zaman dünyanın neresinde bu kadar iş üretilebilir?
En sevdiğiniz, takip ettiğiniz oyuncu ve yönetmenlerden bahsederseniz sevinirim.
Bülent Emin Yarar’a bayılıyorum. Esra Bezen Bilgin de çok etkileyici bir oyuncu. Daniel Day Lewis hayranıyım. Her filminde beni heyecanlandırır. İnanılmaz bir aktör. Christoph Waltz da çok etkileyici gelir bana.
Son olarak yakın zamanda rol alacağınız yeni projeleri sormak istiyorum…
TRT için Eski Yeni isimli bir diziye başlayacağız. Tabii platformunda da Organizasyon Bizim İşimiz isimli dizimiz yayınlanmaya başladı. Çok severek içinde olduğum bir iş. Umarım seyircinin de dikkatini çeker.