Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, deprem bölgesindeki EYT’lilerin maaşlarının hesaplarına yatırıldığını ve 7 bin 500 TL üzerinden maaş alan emeklilere refah payı verileceğini açıkladı. Bilgin ayrıca 1999 yılı sonrası emekli olan vatandaşlar için de herhangi bir çalışma olmadığını duyurdu.
Bakan Bilgin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Sayın cumhurbaşkanımız bu sorunu çözdü”
“Bakan olmadan önce bu EYT platformu ve örgütleri bana geldi. O zaman Sosyal Politikalar Kurulu Başkanvekiliyim. Onlarla görüştüm. Taleplerini dinledim. Orada bir haksızlık var.
Hukukta temel prensip. Kanun çıkarıldıktan sonra geriye işletilmez. Fakat geri işletilmiş. Sahip olunan emeklilik hakları kaybedilmiş. Bakan olmadan önce bunu incelemiştim. Bununla ilgili çalışma yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu bana sordu. Kendisine izah ettim. Yapabilecek durumda mıyız dedi. Ben de çalışalım, kaynaklarımıza bakalım dedim. Bakan olduktan sonra da konuyu incelediğimizi, konunun karşık olduğunu söyledim. Eski sistemde elle yapılmış kayıtlar vardı.
Dosyalar var. Bunların birleştirilmesi lazım. Sayılar kaç belli değil. Tam sayıyı bulmak için çalışma yaptık. Netice itibariyle sayıları bulduk, çalışmamızı bitirdik. Ekonomik maliyetinin hesabını yaptık. Bu hakkın verilmesi gerektiğini sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim. Sayın Cumhurbaşkanımız kararını verdi ve bu sorunu çözdü.”
“EYT’de gecikenler maaşlarını birikmiş olarak alacak”
“EYT’de deprem bölgesinde müracaat edenlere öncelik verdik. İlk uygulamalar orada yapıldı. Şimdi 1 milyon kişi yaklaşık ilk maaşını aldı. Alamayanların kaybı yok. Hak etme günlerine göre, prim gün sayıları doldurma sayılarına göre her gün işlem yapılıyor. Ayda yaklaşık 30 bin kişiye emeklilik bağlanıyordu. Şimdi biz bu rakamı 120 bine 130 bine çıkardık. Bizim SGK personelimiz büyük bir hazırlık yaptı. Gecelerini gündüzlerine katarak çalıştılar. TBMM jest yaptı, onların fazla mesailerini artırdı. Müthiş çalıştılar. 1 milyona giden rakam yaptılar. Gecikenler endişe etmiyorlar, çünkü birikmiş olarak alacaklar.”
“Mağduriyetin sebebi kanunun geriye doğru işletilmesi”
“Yeni kanuna göre girenler için bir mağduriyet yok. 1 gün sonra girmişseniz, 1 gün sonra size bir haksızlık yapılmıyor. Bilinen bir kanunla işe başlıyorsunuz. Mağduriyetin sebebi şu; kanunun geriye işletilmesi. EYT’de yaş ortalaması kaç? Bu bir reformdur gerçekten.
Hukuk kuralının ihlalinden ötürü mağduriyet oluşmuştur. Oradaki yaş ortalaması 49.9’du. Yaklaşık EYT 50 yaşına geldi. 50 yaş da genç tabii ki çalışanların için. 65’e kadar çalışabilir. Ama 34 yaşında, 45 yaşında emekli olmanın getirdiği sorunları, emeklilik fonuna yapacağı yükü ortadan kaldırabilecek bir şey. Biz de yaklaşık alt sınırı 3 çalışana bir emeklilik.
Bu reformdan önce 2.3 çalışana bir emeklilik düşüyordu. Şimdi bu sayı 1.9’a düşecek. Emeklilik sisteminin sürdürebilmesinde sorun çıkıyor. Bu sorunu Türkiye istihdam yaratarak aşacak. Büyüyerek aşacak. Türkiye özellikle sanayide büyüyerek sorunu çözdü. Bunu daha da ileriye taşımamız lazım.”
“Türkiye yüzde 5 büyürse 800 bin istihdam yaratıyor”
“İşsizliği ortadan kaldıracak sihirli formül yok. Türkiye istihdam yaratacak. Türkiye’nin aktif nüfusun pasif nüfusa oranını sigorta sisteminin sağlıklı işleyişine göre düzenlemiş olacağız. Yani fonlarımız erimeyecek. Fransa’da 65 yaş krize sebep oluyor. Başka ülkelerde 67 yaş. Avrupa ülkelerinin hepsinde. Orada yaşlı nüfus yüksek. Emeklilik sigorta sistemi kaldırmadığı için emeklileri.
Biz hala genç nüfusuz. Türkiye’nin demografik fırsat penceresi açık bir ülke. Türkiye yüzde 5’in üzerinde büyüyorsa 800 bin istihdam yaratıyor. Yüzde 7 büyürse 1 milyon 200 bin istihdam yaratıyor. EYT’yi çözeceğiz dedim. Kamuoyuna da açıkladım, çözdük. Çözemezler diyenler vardı. 3600 Ek Gösterge’yi çözdük. 5 milyon 300 bin kişiyi ilgilendiriyordu. Önce 4 grup giriyordu.
Biz herkesi kapsayacak, 600 Ek gösterge vererek başladık. Birçok mağdur durumda olan vardı, hepsini çözdük. Kamu emekçilerinin tarihinde yapılmış en köklü düzenlemedir. Hem çalışırken ücretlerinde dengesizlikleri düzeltiyor hem emekli ikramiyelerinde ve maaşlarında çok ciddi avantaj sağlıyor.
Kamuda sözleşmeli personel vardı. Kadro sözü verdik ve kadro imkanı sunduk. Sözleşmeli personel kamuda 32 çeşitti. Bunları düzenledik kadro imkanı verdik. İsteğe bağlı verdik ve tamamladık. Geçici işçi sorununu çözdük. 12 ay çalışma imkanını getirdik. Devletin norm kadroları var.
Boş olan kadrolara kıdem sırasına göre atanmasını kanunen düzenledik. Türkiye yaklaşık 1 trilyonun eşiğinde olan bir ekonomi. Dolayısıyla Türkiye’nin sosyal harcamalara ayıracağı kaynak daha sınırlı. Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığımız çalışmalara, sosyal politikalara öncelik verdik. Onun desteğiyle yaptık.”
“Taşeron işçileri çalışması tamam, meclis açılınca çözülecek”
“Mazaret ve tayin gibi sorunlar çözülebilir, onların imkanları var. Taşeron işçiliği konusunda çalıştık. Her bir konuyu bir dosya çalışmasıyla çalıştık. Bütün dosyaları kapata kapata gittik. Dosyalarımızdan biri de taşeron işçiliğiydi. Deprem oldu, çalışmalara ara verdik. En son oturuma geçici işçileri yetiştirdik. Taşeron işçilere söz verdim. Önümüzde duruyor, bunu Meclis’i açar açmaz gerçekleştireceğiz. Seçime endeksliyerek konuşmuyorum. Seçimi zaten biz kazanacağız. Ben olurum veya bir başka arkadaşım olur.”
“EYT’lilerin tamamı mayıs ayında maaşını almış olacak”
“EYT’de yığılma olmuyor. Onların hizmet birleştirmelerini SGK yapıyor. ‘Beklemede’ denilen dosya değerlendiriliyor. Uygun zamanda ona cevap verilecek. Bu soruların en geç Mayıs ayı içinde cevabını alacak. 1 milyona doğru gidiyoruz. Toplam müracaat 1 milyon 700 bin civarında. Bir kısmı prim gün sayısı eksik, diğer şartlar tutmuyor. Diğer şartlar değerlendiriliyor. Çok standardize edilmiş işlemler. Kısa sürede onlar tamamlanacak. Hızlı bir şekilde cevap veriyoruz.”
“Tarımda sigorta dosyası hazır, sigortasız kimse kalmayacak”
“Şu müjdeyi vereyim. Meclis açılınca bitmiş çalışmalardan birisi küçük, mikro işletmeler, esnaf, küçük tüccar, çiftçinin prim gün sayıları çok yüksek. Bunları büyük işletmenin sahibiymiş gibi değerlendirmek yanlış. Bunları belli bir ölçeğin altında olanları, yanında daha az kişi çalışanların prim gün sayılarını emekçilerle aynı hale getirmeyi planlıyoruz. Tarımda başta çobanlar olmak üzere onların sigortalanmasını sağladık. Tarımda sosyal sigortası olmayan hiç kimseyi bırakmayacak bir çalışmamız var. Yurt dışında çalışmış oradan emekli olmuş. Burada da çalışmış. Burada yanlış var. Sosyal haklardan faydalanamıyor. Sağlıkla ilgili birçok şeyi çözdük. Türkiye’de tedavi olma yolunu açtık.”
“Asgari Ücrette Cumhuriyet tarihinin en büyük zammını yaptık”
“Asgari ücret konusunda Türkiye gerçekten çok duyarlı davrandı. Geçtiğimiz sene Temmuz ayında yeniden düzenleme yapmak zorunda kaldık. Fiyatlar asgari ücreti tahrip etti. Bu sene de kimsenin beklemediği zammı yaptık. Cumhuriyet tarihinin en yüksek dolar bazında maaşı verdik. 8 bin 500 lira yüksek bir para mı? Değil. Bunun altına düşmemesi için belirledik. Asgari ücreti yukarıya çektiğiniz zaman yüzde 50 zam yaptınız diyelim. Asgari ücretin üzerinde çalışanlar da işverenlerinden aynı oranda zam istiyorlar. Yüzde 50 olmuyorsa yüzde 25 oluyor.
Bütün ücret sistemini yukarıya doğru değiştiriyoruz asgari ücretle. Asgari ücretin diğer ücretleri düzenleyici etkisi var. Temmuz’da bunu değerlendireceğiz. Şu anda rakam vermeyi düşünmüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuları bir seçim vaadi haline getirmediğini biliyoruz. Asgari ücret yılda 1 kez düzenliyor. Ama enflasyondan ötürü 6 ayda bir düzenledik. 8 bin 500 liranın reel etkisini Temmuz’da değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.”
Bakan Bilgin’den emeklilere yeni müjde
“Sayın Cumhurbaşkanımız bir konuşmasında bahsetti. Emeklilerle ilgili çalışmaları benden istedi. 6 ayda bir çalışanlarımızın, özellikle kamu çalışanları, emekliler de onların içinde, maaşlarıyla ilgili düzenleme yapıyoruz.
Temmuz’da hepsini kapsayan oranları düzenleme yapacağız. Aşağıdakileri yukarıya, yukarıdakileri biraz daha yukarıya taşıyacağız. Temmuz’da yasal olarak yapıyoruz. Refah payını bu defa farklılaştırarak 7 bin 500 liranın üzerinde olanların da maaşlarını farklılaştıracak şekilde düzenliyoruz. Yaklaşık 7 bin 500 lira alanların sayısı 9 milyon. Toplamda 15 milyon emeklimiz var. 7 bin 500 TL üzerinden maaş alan emeklilere refah payı verilecek.
Rahmetli Ecevit’in söylediği bir husus vardı: Asgari ücretin vergi dışı bırakılması. İlk toplu sözleşmeyi uyguladı ama, parti programına aldığı asgari ücretin vergi dışı uygulamasını gerçekleştiremedi. Onu uygulama fırsatını sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ile yaptık. Rahmetli Ecevit’in yapamadığını yaptık. Asgari ücretten vergi almak sosyal devlette olmaz.”
“Kamuda toplu sözleşmelerin özel sektöre de etkisi var”
“Şu anda kamuda 700 bini aşkın işçilerle ilgili toplu sözleşmemiz devam ediyor. Bir oransal artış yapacağız. Asgari ücretle olan işçilerin 12 bin veya 12 bin 500’e çekilmesi. Onların talep ettiği bir rakam var onların üzerinde. Toplu sözleşmeleri Kamu İşveren Sendikaları yapıyor. Ben orada devletin temsilcisiyim. Bugün veya yarın bir araya gelecekler. Biz nihai kararı sendikalarımızla oturup çıkartacağız. Kamuda çalışanlarımızın alacağı ücret seviyeleri fevkalade önemli. Kamu sektörü emekçileri özel sektöre de öncülük ediyorlar.”
“Akademisyen maaşlarına düzenleme yapılacak”
Şu anda uzman doktorun maaşı 58 bin lira. Kamuda çalışan doktorlara, sağlık çalışanlarla ilgili düzenlemeler yapıldı. Özellikle asgari ücreti yukarıya çektiğiniz zaman, ‘iki katıydı bir katı oldu’ denebilir. Ama mutlaka şunu söylemem lazım; akademik personelin maaşları yeniden düzenlenmesi gerekir. Bunda hiç tereddüt yok. Bunu düzenleyeceğiz. Akademik hayata ayrı çalışma yaptık. Ayrıntılı olarak çalıştık. Ben akademisyenim, bu konuda önemli hassasiyetimin olduğunu tahmin edersiniz. Akademik hayatla ilgili kapsamlı düzenlemeyi Temmuz’da yapacağımız çalışma var. Ben üniversiteyi önemli görüyorum.
“Staj mağdurları diye bir kavram doğru değil”
“Staj mağdurları diye bir kavram doğru değil. Sağlık sigortası kamunun verdiği bir şey. Kamu staj yapana ‘orada başına bir şey gelebilir, onun için ben sigorta ediyorum’. Bu bir eğitim süreci, dolayısıyla orada mağduriyet söz konusu değil. Sosyal güvenlik sistemine kaydolmayı iş akdiyle gerçekleşen bir olayla başlatıyoruz.”
“TÜİK Avrupa standartlarında çalışan bir kurum”
“Ben TÜİK’in uluslararası standartlara uygun bir kurum olduğunu düşünüyorum. TÜİK yıllardır Türkiye’nin her tarafından aynı şehrin içinde farklı segmentlerden veriler alarak rakamları açıklıyor. Kira ortalamalarını alarak binlerce şeyi kategorize ederek yapıyor. Ben TÜİK’in Avrupa standartlarında çalışan bir kurum olduğunu düşünüyorum.”
“İş zamanının yeniden düzenlenmesi lazım”
“Geçtiğimiz sene bir kuruluşun düzenlediği toplantıda dedim ki, ‘Endüstri çağı başladığı zaman çalışma süreleri 10 saatin üzerindeydi. 1 Mayıs’ın ilk eylemleri 10 saati indirmek için gerçekleştirilmiş. Sonra 8 saat. 8 saat çalışan işçi 1900’lerin başında ne kadar ürün üretiyordu? Aynı iş kolunda bugün bir işçi muhtemelen 4 saatte veya 2 saatte üretir. Teknolojinin üretim sürecini yoğun şekilde kullanılır hale geldiğinde çalışma sürelerinin 8 saat olarak devam etmesi anlaşılabilir şey değildir diye konuşma yaptım. Ertesi gün birçok gazete Çalışma Bakanı mesaileri indirecek diye manşet attı. Çağımızda fiziki üretkenlik teknolojiyle olağanüstü artmıştır. Dolayısıyla çalışma sürelerinin kısaltılması gerektiği dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin çalışma hayatını yeniden düzenlerken iş zamanını da yeniden düzenlemesi lazım.”