Yapılan yazılı açıklamada, ”20 Mart 2021’de gece yarısı Resmî Gazetede yayınlanan bir kararla Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden apar topar çekildi. Çekilme kararından iki yıl sonra 6284 sayılı kanunun kaldırılması seçim pazarlıklarına konu edildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için hukuki bir çerçeve sunan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek kadınların ve LGBTİ+’ların başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarını tehlikeye attı ve ayrımcılığı derinleştirdi. Bunun üzerine bir de 6284 sayılı kanunun kaldırılmasının tartışmaya açılması kadınları, kız çocukları ve LGBTİ+’ları daha da büyük bir risk altına sokacaktır. 14 Mayıs yaklaşırken tüm siyasi partiler İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un korunmasını sağlamalıdır!” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
”Toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatan, şiddet faillerine ceza almaksızın şiddet uygulayabileceklerine yönelik korkunç mesajlar ileten, kadınların, kız çocukların ve LGBTİ+’ların yaşam hakkı başta olmak üzere temel insan haklarına erişimlerini engelleyen ve ayrımcılığı derinleştiren İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından derhal geri dönülmeli ve 6284 sayılı Kanun korunmalıdır! İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun korunması için bir imza da sen ver, umudu dayanışmayla hep birlikte büyütelim! 14 Mayıs’a kadar verdiğimiz imzalarla haklarımıza sahip çıkıyor ve sesimizi büyütüyoruz. Verdiğimiz her bir imza ila tüm siyasi partilere İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun korunması için kararlılığımızı bir kez daha gösteriyoruz. 14 Mayıs günü geldiğinde ise tüm siyasi partilerin genel başkanlarına verilen her bir imzayı gönderiyoruz. Mücadelemiz burada bitmeyecek biliyoruz, 15 Mayıs’ta görüşmek üzere!”
İstanbul Sözleşmesi Nedir?
Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), doğrudan kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin engellenmesini amaçlayan ilk uluslararası sözleşmedir ve Türkiye 2012 yılında sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olmuştur. İroniktir ki, sözleşmeden çekilen ilk ülke de Türkiye’dir.
İstanbul Sözleşmesi toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde yol haritası sunan çığır açıcı bir sözleşmedir ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gibi önemli yasal düzenlemelerin temelini oluşturur.
Sözleşmenin önleme, koruma, ceza yargılaması ve politika koordinasyonundan oluşan dört ilkesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için kapsamlı bir yapı oluşturmaktadır ve 6284 sayılı kanunun hazırlanması ve onaylanması gibi birçok yasal değişikliğe kapı açmış ve referans olmuştur. Sözleşmenin önleme, koruma, ceza yargılaması ve politika koordinasyonundan oluşan dört ilkesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için kapsamlı bir yapı oluşturmaktadır ve kadının güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi, önlenemediği durumlarda etkin soruşturma yürütülmesi, destek ve koruma mekanizmaları sağlanması ve ikincil mağduriyetler oluşturulmaması gibi konularda devletlere yol haritası çizmektedir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Nedir?
6284 sayılı yasa temelini İstanbul Sözleşmesi’nden alan, gerekçesinde İstanbul Sözleşmesi’ne atıflar içeren ve şiddete ve ev içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesindeki kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunması ve şiddeti önlemek için alınacak tedbirleri düzenleyen bir kanundur. Ek olarak, 6284 sayılı yasa evli olmayan bireyleri de koruması, şiddet uygulayan şahsın ve şiddetin kendisinin tanımının genişletilmesi ve önleyici ve koruyucu tedbirleri içermesi gibi birçok iyileştirmeyi içerir.”