İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi ’nde konuşan Türkiye Ekonomi Araştırma Vakfı ( TEPAV ) Başkanı Güven Sak , ülkede katılımcı bir geçiş sürecine ve akılcı politikalara ihtiyaç olduğunu belirterek, “Yalnızca iktidarın değişmesi değil, ortaklaşma kültürünü geliştirmemiz gereken yeni bir dönemin başındayız; aynı 1923’teki gibi. Bunun için son beş yılda yaptıklarımızı yapmayacağız. Hepimizin bir araya gelip adil yaşamı konuşmamız, tasarlamamız gerekiyor” dedi.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında Türkiye Ekonomi Araştırma Vakfı (TEPAV) Başkanı Prof. Dr. Güven Sak , “Dünya Yeniden Yapılanırken Türkiye’nin Ortak Akılla İnşası” başlıklı bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Güven Sak , “Uzun bir süreden beri Türkiye’de anı yaşıyoruz ama geçen Ağustos’tan beri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkısıyla İktisat Kongresi hazırlıkları kapsamında ‘bundan sonra ne olabilir? diyerek geleceği düşünme fırsatı bulduk. Türkiye’de olup bitenleri anlamak için ana bakmamak gerekiyor; orta vadede bakmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Doğa artık bizim partnerimiz olacak”
Türkiye’nin dünyadaki iktisadi stratejik konumu, dünya ekonomilerinin geldiği durumu ve izlenmesi gereken yol haritası hakkında konuşan Sak, “Şimdi 1923’teki gibi dünya değişiyor. Şimdi artık iktisadın yanında doğayı da konuşmak zorundayız. Atacağımız adımın sadece refaha olan katkısını değil, dünyaya olan maliyetini, doğamızdaki tahribatı de düşünmek zorundayız. Son beş yıldaki gibi enerjimizi boşa harcamazsak, konuya odaklanırsak, küresel, bölgesel ve yerel önceliklerin farkına varırsak, kaybettiğimiz politika tasarım kabiliyetini yeniden kazanırsak, idareyi yeniden ayağa kaldırabilirsek başarabiliriz. Sanayiye dayalı bir beceri kapasitesini bu ülkede oluşturduk. Bu önemli bir konu bence. Bu dönemde makine sanayisini ülkenin her yerine yaydık. Yeşil üretim potansiyeli de Türkiye’nin son derece yüksek. 195 ülke arasında 6’ıncı sıradayız. Doğa artık bizim partnerimiz olacaksa, Türkiye sanayisi açısından kötü bir noktada değil. Makine sanayisini ülkenin her tarafına yaydık. Bu da Marmara’daki makine sanayinin Orta Anadolu’ya kayması için de bir fırsat yaratıyor. Yeni yüzyıl her ülkeden bir hazırlık gerektiriyor. Çünkü yeni muhasebe parametreleri ortaya çıkacak. Enerjimizi boşa harcıyoruz. Tasarrufları yatıracak yeri olmadığı için şirketler eski teknolojilere yatırım yapıyorlar. Termik santraller 2030’dan sonra hala devam edeceklerini düşünüyorlar. Öyle bir dünya olmayacak” diye konuştu.
“Son beş yılda yaptıklarımızı yapmayacağız”
Ülkede katılımcı bir geçiş sürecine ve akılcı politikalara ihtiyaç olduğunu dile getiren Sak, “Aslında ne yapmamız gerektiği açık. Şimdiye kadar son beş yılda yaptıklarımızı yapmayacağız. Karar alma mekanizmalarını süratle değiştireceğiz. Önümüzdeki dönemde geleceğe sıçrayacağımıza göre doğru adım atabilmek için bir karar alacağız, sonra bir ölçüm yapacağız, diğer ülkelerle konumumuzu ölçeceğiz. Yanlış yaptıysak yanlışımızı hemen düzeltmemiz gerekecek. Ne yaptığımızı bilerek karar vermemiz gerekiyor. Ben önümüzdeki süreçte Türkiye’de hiç kullanmadığımız ekonomik ve sosyal konseyin son derece önemli bir meclis olacağını düşünüyorum. Yalnızca iktidarın değişmesi değil ortaklaşma kültürünü geliştirmemiz gereken yeni bir dönemin başındayız. Aynı 1923’teki gibi. O gün nasıl bir araya gelindiyse, gelecekle ilgili adım atmanın öneminden söz edildiyse şimdi de hepimizin bir araya gelip geleceği, adil yaşamı konuşmamız, tasarlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Habere ait etiket tanımlanmamış.