DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, New York’taki BM Genel Merkezi’nde şirketin Türkiye depremlerinden etkilenenleri desteklemek için yaptığı insani yardım çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
Şenol, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, DeFacto’nun güçlü teknolojik ve lojistik altyapısı sayesinde ürünlerini 93 ülkede moda severlerle buluşturduğuna dikkati çekerek, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 100 ülkede olmayı hedeflediklerini bildirdi.
Aynı zamanda teknolojiye yatırım yaptıklarına işaret eden Şenol, “Teknolojik altyapılarımızı üretmek üzere 9 yıl önce DeFacto Teknoloji şirketimizi kurduk. Şu anda 300’den fazla Türk mühendisimiz bu şirketimizde çalışıyor ve kendi altyapılarımızı yine bu şirket üzerinden kurguluyoruz. Uzun dönemli stratejimizi de teknolojiye dayalı olarak ‘fijitalleşme’ olarak belirledik. Yani fiziksel ve dijitalin bir arada olduğu müşterilerimizin her yerden hizmetlerimize ulaştığı bir yapıyı da ana strateji olarak belirledik.” diye konuştu.
Şenol, her yıl BM liderliğinde kadınların konumunun güçlendirilmesi konulu birçok etkinlik yapıldığına işaret ederek, DeFacto’nun 2015 yılında BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacısı olduğunu anımsattı.
Ülkelerin sürdürülebilir büyümelerinin, kadınların iş ve toplumsal hayattaki konumlarının güçlenmesine bağlı olduğuna inandıklarını söyleyen Şenol, bu konuda aksiyon aldıklarını anlattı.
“Depremin ilk anından itibaren tüm kaynaklarımızı seferber ettik”
Şenol, Türkiye’nin çok büyük bir deprem felaketi yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Zor zamanları hep birlikte dayanışma ile aşacağız. 15 bin çalışma arkadaşımızla depremin ilk anından itibaren bölgede kaynaklarımızı seferber ettik. 200 bine yakın mont, parka, bere, eldiveni hemen naklettik. 100 bine yakın battaniye ve maske sevk ettik. 11 ilde tüm mağazalarımızın kapılarını açtık, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza ürünlerimizi sevk ettik. Tahliye edilmesi gereken, ihtiyacı olan kişilerin otobüslerimizle tahliye olmalarını sağladık.”
İlk anda yapılan çalışmaların yanı sıra, uzun süreli projelerin de çok önemli olduğunu vurgulayan Şenol, “Biz de bu anlamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla imzaladığımız protokol ile deprem bölgesinde bulunan bakanlığın himayesindeki çocuklarımızın 1 yıl boyunca tüm kıyafetlerinin teminini üstlendik. Ticaret Bakanlığımızla birlikte müşterilerimizin bizim sitemizden yaptıkları alışverişleri ilgili bölgelere, AFAD’ın liderliğinde iletiyoruz.” bilgilerini paylaştı.
Şenol, deprem bölgesinin şirketin tedarikçileri için de önemli olduğuna değinerek, bölgede üretimin durmaması için oradaki tedarikçileri önceliklendirip 6,5 milyon sipariş geçtiklerini bildirdi.
Bölgedeki tedarikçileri ödemelerini erken alabilmeleri için Tedarikçi Finansmanı Sistemi’ne dahil ettiklerini belirten Şenol, “O ürünlerin, satılması için hem mağazalarımızda hem de online olarak tanıtımlarına destek olacağız.” diye konuştu.
“Kumaştan Hayaller projemizi ülkemizin her yerine yaymak istiyoruz”
DeFacto’nun “Mutlu Kadın Hareketi” projesine değinen Şenol, projenin şirketin WEPs’i imzalamasıyla başladığını, bu kapsamda kadınların iş hayatında ve kariyerlerinde sosyal ve ekonomik olarak güçlendirilmesi için pozitif ayrımcılık yaptıklarını dile getirdi.
Şenol, “Mutlu Kadın Hareketi” ile kadınları mentorluk ve liderlik programlarıyla desteklediklerini belirterek, “Kadının iş hayatında ve sosyal hayatta güçlendirilmesiyle hem kendi aileleri hem de toplumda bu mutluluğun, gelişimin devam edeceğini düşünüyoruz.” dedi.
Şirketin “Kumaştan Hayaller” projesinden de bahseden Şenol, her sene üretim fazlası kumaşları İl Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla meslek liselerine sevk ettiklerini anlattı.
Şenol, meslek lisesindeki kız öğrencilere de mentorluk yaparak tasarım öğrettiklerini belirterek, “Atık kumaşlardan yaptıkları ürünleri mağazalarımızda satışa sunuyoruz. Yapılan satışlardan elde edilen cironun tamamını da Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’na bağışlıyoruz. Her yıl 14 yaş grubuna kadar olan 700 çocuktan biri kansere yakalanıyor. Bunların yüzde 70’inin hayatı kurtulabiliyor. Bu yüzden bu projeyi de ülkemizin dört bir yanına yaymak istiyoruz.” yorumunu yaptı.