FOX TV’de Gülbin Tosun’un sunduğu anahaber bülteninde ailesinin 21 ferdini depremde kaybeden Köksal ailesiyle ilgili bir haber vardı. Tosun’un, “Baba Köksal kızlarından kalan videoyu ağlayarak gösterdi habercilere” sunumuyla başladı haber.
Önce Selda Bağcan’ın “Söyleyin gidiyorum. Dönemem belki geri” sözlerinin duyulduğu müzik eşliğinde araç içinden çekilmiş görüntü geldi ekrana. Ardından 73 yaşındaki baba Ramazan Köksal göründü;
“Ailemden Köksallar olarak 21 kişi şehidimiz var. 21 kişi şehidimiz var.”
Adamın gözyaşlarına boğulması üzerine ailenin yıkık evleri ve sığındıkları çadırdan görüntüler verildi. Ardından yaşadıkları dramı çarpıcı biçimde yansıtan sözleri ikinci kez duyuldu:
-21 kişi şehidimiz var…
Sonra Selda Bağcan’ın şarkısı eşliğinde Alper Köksal’ın araç içi görüntüleri tekrarlandı. “Ramazan Köksal’a kalan son hatıra” ve bir daha babanın ağlayan görüntüsü:
– 21 kişi şehidimiz var.
20 Şubat’taki bültende, 73 yaşındaki adamın gözyaşları içinde kaldığı o görüntünün ve sözlerinin üç kez tekrarlanması habercilik açısından bir gereklilik olamaz. Olsa olsa acının üzerinde tepinmektir bu. Travmanın yeniden üretilmesi sonucunu doğurur.
Ses ve görüntülerin defalarca tekrarlanması maalesef sadece Fox TV’ye özgü bir yöntem değil. Diğer TV kanallarında da sıklıkla uygulanan bu yönteme 21 Şubat’ta da Halk TV’de rastladım. İrfan Değirmenci, haber bülteninin başında “18 yaşın altındakiler dinlemese daha iyi olur” diye uyardı ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi sesinden “Çıkmış bir tanesi Kızılay nerede diyor? Ahlaksız, namussuz, be adi” sözleri ekrana geldi…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.