Hayallerin bir gün gerçek olacak. Bir gün hayalini kurduğun hayatı yaratıp, yaşamaya başlayacaksın.
Sen diyeceksin ki, ne zaman? Ne zaman bir gün olacak? O bir gün ne zaman? diye sorular soracaksın.
Acele edeceksin. Şimdi olsun diyeceksin. Beklemeye tahammülü olmayan çocuklar gibi istediğin an istediğin şeyler olmadıkça belki bazen kızacak, bazen küseceksin. Şimdi olsun, hemen olsun, hadi olsun diyeceksin.
Şimdi size bu tip bakış açısındaki gidişatı anlatayım…
Hadi hemen zengin olayım. Hemen verdiğim teklifler kabul olsun. Hemen evleneyim, mutlu olayım. Şimdi çok sağlıklı olayım. Hastalığım şimdi bitsin. Şimdi biri beni çok sevsin. Şimdi biri beni kurtarsın. Hemen iş bulayım. Ev alayım, araba alayım. Tüm borçlarım hemen şimdi ödensin. Sonsuz isteklerin olacak. Hepsi için sabırsızlıkla hemen şimdi olsun dedikçe ve olmadıkça, omuzların düşecek, hayal kırıklığı yaşamaya başlayacaksın. Umutların solacak. İnancını kaybetmiş insanlardan olacaksın. Vazgeçişler yaşayacaksın. Kendinden, hayal kurmaktan vazgeçerek yaşadıkça, yaşam enerjin düşmeye başlayacak. Yaşam enerjin düştükçe, aslında hayallerinden gittikçe daha da uzaklaşacaksın. Sonra mı? Olanı yaşamak kalacak elinde. Sıkıldım, yoruldum diyeceksin. Hayat ne veriyorsa, ne geliyorsa onu yaşamak gerek diyeceksin. Kendini kandıracaksın.Hayatın sana senin inançların ve bakış açının karşılığını verdiğini unutarak kader kurbanı gibi göreceksin kendini…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.