Geçtiğimiz günlerde bir yazımda şöyle bir başlık kullanmıştım, “Asgari ücret epey arttı” aslında dün itibariyle o birkaç gün önceki yazımda özetle ne demek istediğim hükümet tarafından açıklanmış oldu. Asgari ücrete yapılan yüzde 55 zammın ardından memur ve emekliye yüzde 25 zam müjdesi geldi.
Son yapılan bu zamlarla ülkede asgari ücret 8.500 liraya en düşük emekli aylığı 4375 liraya en düşük memur maaşı ise 11.400 liraya yükseldi. En düşük memur emeklisi maaşı ise 7.600 lira oldu.
Örneğin bundan 10 yıl önceki rakamlara baktığımızda asgari ücret rakamları ile emekli maaşları arasında tersine bir ilişki vardı aslında ta ki 2019 yılına kadar. 2019 yılında asgari ücret en düşük emekli maaşının iki katına çıkmıştı. Bugün de o oranı koruyor.
En düşük memur maaşı ise yine 10 yıl öncesinde falan asgari ücretin yaklaşık iki katı idi. Şimdi ise aralarındaki fark oransal olarak ciddi şekilde kapandı.
Türkiye orta gelir tuzağından süratle asgari ücret tuzağına doğru gidiyor. Orta gelir tuzağı literatüre 2007 yılında girmiş ve özellikle gelişmekte olan ülkeler için kullanılmıştı anlamı ise: ‘Bir ülkenin ortalama olarak kişi başı gelirinin belli bir seviyeye ulaştıktan sonra durağan hale gelmesi’ şeklinde ortaya konmuştu.
Türkiye bugün o ortalama geliri çalışanlar açısından asgari ücrete gittikçe yaklaştırma yolunu seçiyor. Emeklilerse bu seviyenin de çok altına itilmiş durumda. Enflasyonla beraber derinleşen sosyal adalet dengesizliği bu politika ile dezavantajlı tarafta daha geniş bir kapsama ulaştı. Son 2 yılda çalışanların ülke gelirinden aldığı pay TÜİK verilerine göre 12 puan düşerken sermayedarların payı 13 puan arttı.
Asgari ücret her arttığında ülkedeki çalışanlar genel olarak asgari ücrete daha da yaklaştı. Üzerine asgari ücretle çalışanların sayısı da gittikçe arttı. İktidar tarafı bu argümana karşı çıkarken ise özrü kabahatinden büyük denebilecek bir savunma yapmayı seçti: “Aslında o kadar asgari ücretli yok, şirketler asgari ücretli gösterdikleri personele fazlasını elden veriyorlar”. Bu cümleyi ülkeyi yönetenlerin kurması çok ilginç aslında ama asgari gelir tuzağını inkar edebilmek için bunu bile göze alabiliyorlar…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.