Kavuncu, programda, İBB’ye kayyım atanabileceği iddialarına ilişkin, “ Ekrem İmamoğlu’nu belediyen alıp kayyum atama ihtimalleri çok yüksek. Özür dilerim kimseyi umutsuzluğa sevk etmek istemem ama olmaz dediklerimiz oldu. Bu mahkemenin böyle sonuçlanacağına da ihtimal vermezdim o da oldu. Görünen o ki süreç hızlandırılıyor” dedi.
İçişleri Bakanı’nın olağanüstü hal durumunda elde ettiği yetkilere dikkati çeken Kavuncu, “2022 Temmuz sonuna kadar terörle alakalı gördüğü herhangi bir kişiyi belediyelerden aynen alabiliyor. Neden kullanmadı bu hakkı? Dolayısıyla panik halinde, ne yaptığını bilmeyen bir irade maalesef bunu da yapabilir” diye konuştu.
“Ahmak kelimesinin bir örneği yok”
İmamoğlu davasında gerekçeli kararın beklenmeyen bir süratle açıklanmasıyla yargının siyasete müdahalesinin ortaya çıktığını ifade eden Kavuncu, şöyle devam etti:
“Burada açıkça yargının siyasete müdahalesini görüyoruz. Ben, bütün mahkemelere katıldım. İlk atanan hâkimi de gördüm. İkinci mahkemeden sonra o hâkimin yerinden alındığını yerine başka bir hâkim atandığına şahit oldum. Sonrasında o hâkimin AKP yöneticileriyle ilçe teşkilatlarıyla boy boy fotoğraflarını gördük ve süreci yakından takip ettik. Dün de mesela çok hızlı bir şekilde gerekçeli karar açıklandı yani gerekçeli kararın bu kadar hızlı açıklandığı çok nadir görülmüştür. Demek ki bir süratlendirme var. Gerekçeli karara bakıyorsunuz, ahmak kelimesinin bir örneği yok. Üzüldüğüm nokta şu, 49 yaşındayım ben İçişleri Bakanları hep şöyle olurdu; ağır, en az konuşan, çok gerektiği zaman konuşandı. Ayda bir kere konuşurdu ya da yılda beş kere konuşurdu. Ağır, az ve net konuşurdu. Çünkü o kadar kritik bir görevdeydi. Üslup, tavır yaklaşım.”