Meral Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Asgari ücrete sayın Erdoğan 8 bin 500 olarak açıklamıştı. Biz bütün hesapları yapıp 9 bin 600 olarak açıklamıştık. Açlık sınırı Ocak ayında 8 bin 700 lira olacak yani asgari ücret yine açlık sınırının altına düşecek. Gıdaya erişim ve ısınma müthiş bir problem.
Buzdolabını açıyorsunuz gördüğünüz sadece hoşaf. Bu yoksul ailelerde protein alamadıkları için çocuklarda bodurluk başladı. 14’ünden itibaren obezlik başladı. Biz ‘Rüzgar gülü’ adında bir proje açıkladı. Dedik ki çocukların sabah kahvaltısını ve öğlen yemeğini verin. Hiç değilse 1 öğün verilsin diye teklif verdik reddedildi.
Eskiden sayın Erdoğan bu işi bilirdi. Bizim yaş grubu bu yollardan gelmeyiz. Ben bir köyden çıktım geldi, sayın Erdoğan Kasımpaşa’dan geldi. Eğitim sosyal adaleti, sınıf geçirgenliğini sağladı. Bizim bu yolları unutmamamız gerekiyor. Sayın Erdoğan Saray’a gitti. Paralel bir dünya orası. Sağlık adına sayın Erdoğan manda yoğurdu, kestane balı karıştırın yiyin dedi. O fakir evlerde neler olduğunu bilmediği için böyle diyor.
Ben gezerken emeklileri gördüm; 5 farklı maaş vardı. Emekli maaşı en azından asgari ücret kadar olsun. Maliyet yükseldi, kiralar uçtu, doğalgaz uçtu, bütün maliyetler arttı, buna karşın alım gücü düştü.
Ulaştırma bakanının aldığı maaşla asgari ücretlinin aldığı maaş, hatta 2 asgari ücret koyun; büyükşehirde asgari ücretle kira ödesin de görsün. 1 yıl önce 15 bin lira olan kira şu anda 30 bin lira. Ama o ailenin maaşı 15 bin liradan 30 bin liraya artmadı.
Pazarcı esnafının da durumu berbat. Bu konuyu anlatmam mümkün değil. Devlet tarifinde açını doyurur, çıplağını giydirir. Vatandaşınızı aç bırakamazsın, açıkta bırakamazsın. Bu sosyal hak meselesini bir lütuf olarak çevirdikten sonra birçok konuda eksikler var.
Vidaları sıkıştırmaya başladığınızda buna Saray’dan, Ulaştırma Bakanlığı’ndan başlayacaksınız. Buzdolabını açıyoruz içinde hoşaf var. Mercimek çorbasının içinde sadece su var.
Motorlu taşıtlar vergisine zam yapılmadı dediler ama yüzde 62 zam yapıldı.
KÜFE VATANDAŞIN SIRTINDA
Küfe vatandaşın sırtında. Küfe 10 yaşındaki kızına meyve toplayan ve işsiz olan, plastik ve karton toplayarak geçinmeye çalışan babanın sırtında. Sayın Erdoğan beceremiyorsa gitsin. Hani ver yetkiyi gör etkiyiydi? Varsa bir küfe kendiniz aldınız siz. Acayip lüküs hayat var. 13 tane uçak var. Kardeşim 2 tanesi neyinize yetmedi?
Bu seyahatlere özel arabalar uçakla öncede gönderiliyor. Pek çok hükümetle çalıştık, acayip eleştirdik ama böyle bir şeyi anlatmam mümkün değil.
ERDOĞAN VATANDAŞINDAN TAMAMEN KOPTU
Biz İYİ Parti olarak eleştirilerimizi dile getiriyoruz sonra çözümlerimizi üretiyoruz. Al sen yap oyları da sen al. Herkes pandemide sandalyesinde otururken ben şehir şehir gezdim. Oralarda bir tane partiyi eleştirmedim. Somut çareler ürettik ve kamuoyu ile paylaştık.
Gerçekten vatandaşın derdi çok yüksek. Gıda fiyatları, kiralar uçtu gitti. Deniliyor ki Avrupa’da uçtu gitti. Avrupa’da pandemi sonrası pahalılık var ama bizde en ufak artış yüzde 110’da olmuş, onlarda en yüksek artış yüzde 70’lerde. Ben nerede yanlış yaptım diyeceksiniz. Muhalefete suçu atmak çare değil ki.
Sandıkta göreceksiniz. Bir de ‘onlar’ diye bir kavram var. Onlar diye bir şey yok. Bu millet için çalışıyoruz. Vergiler yüzünden sizin de maaşınız gitti. Bu vergileri ayarlamak gerekmiyor mu? Biz öneriyoruz, yapmıyorlar. Somut probleminize çözüm üretiyoruz, siyaset budur. Parmak sallayan pis dil sonuçta Saraylara tıktı, her şeyi ben yapayım oldu. Ama görüyoruz ki sayın Erdoğan vatandaşı ile tamamen koptu.
YAKIN ZAMANDA AK PARTİ’YE DESTEK VEREN İNSAN PARTİDEN KOPTU
20 Ocak 2020’de başlamışım, bugün aralık ayının sonundayız. O zamandan bu zamana en sert AK Partili kardeşlerimizden en doğru bilgileri aldık. Düşmanca bir kullanmadan dertleri dinlediğiniz zaman en doğru önerileri onlardan aldık. Bu zamana geldiğimizde o esnafların büyük bir çoğunluğu AK Parti’den koptu, dükkanlarını kapattı. İkinci turda gördüğüm kadarıyla 10 işçi çalıştırılıyorsa yarısı gitmiş. Diyorlar ki alım gücü düştü. Pandemide maliyeti 50 liraysa 75 lira oldu. Ama vatandaşın alım gücü böyle değil.
Bunların tamamı çözülür. İsrafı, yandaş kayırmayı bırakacaksınız. Kur korumalı mevduat sistemine gidecek para 200 milyar dolar. Merkez Bankasına maliyetini sorduk, atanmış memur cevaplamadı.
Çocuğunun yanına öğlen yemeği koymakta zorlanan aileler var. Ne olurdu o 5 müteahhide verilen paralar yerine o çocuklara beslenme verseydiniz?
Bizim Cumhurbaşkanı Katar’a gitmiş. Başka kimler vardı. Katar emiri, Macron zaten finaldeydi bir de Sayın Erdoğan. Kupayı kazanan Arjantin’in Başbakanı israf olmasın diye gitmedi.
Suriye’den Irak’a, Ukrayna’dan İran’a 7 trilyon dolar hacim var. Türkiye bunlar içinde en iyi üreten ülke. Bunun içine Avrupa Birliği’ni Asya ve diğerlerini kattığımızda 21 trilyon dolar olur. Siz şahsım devleti ederseniz kim beni daha çok seviyor derseniz böyle oluyor. Vahim olan kişisel sempati ya da antipati üzerinden yürümesi.
Dışişleri’nde Tanzimat’tan beri hafıza vardı. Monşer dendi o hafıza kaybedildi. Milletvekilinden büyükelçi yapıldı. Ülkeler arasındaki ilişki kurumsaldır.
Ayrıntılar geliyor…