Goldman Sachs Çin’in “sıfır Kovid” politikasına, düzensiz bir şekilde, nisan ayından önce son verebileceğini öngördü. Bankanın bu öngörüsü tahminlerin geneline göre daha erken bir dönemde Çin’in tartışmalı sıfır Kovid politikasına son vereceğine işaret ediyor.
Goldman Sachs’ın Çin Ekonomisti Hui Shan, yayımladığı notta 2023 ikinci çeyrekte %30 ihtimalle Çin ekonomisinin yeniden açılacağını öngördüklerini belirtti.
Ekonomist, “Çin merkezi hükümeti daha fazla karantina veya daha fazla vaka arasında seçim yapmak zorunda kalabilir” dedi. Çin’de sıfır Kovid politikasına karşı büyüyen rahatsızlığa değinen bir başka analist notu ise Commerzbank tarafından yayımlandı.
Commerzbank ekonomistleri yaşanan protestolara işaret ederek “Mevcut durum Çin’in daha az sıkı önlemler uygularken sıfır Kovid politikasını korumada karşılaşabileceği zorlukları özetliyor” dedi.
Salgın önlemleri ekonomik aktiviteyi baskılıyor
Çin’de bu yıl bahar aylarında başta ülkenin en büyük kenti Şanghay olmak üzere büyük nüfusu barındıran, kritik sanayi ve iş kollarına ev sahipliği yapan şehirlerindeki Kovid-19 kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki etkisi belirgin şekilde hissedilmişti.
Birçok sahada ölçülen ekonomik performans, Kovid-19 salgınının ilk aylarından bu yana en düşük seviyelere gerilemişti.
Omikron’un bulaşıcılığı yüksek alt varyantlarının yayılmasıyla sonbaharda ülkede vaka sayısı artarken ekonomik faaliyetleri sekteye uğratan salgın tedbirlerinin son çeyrekte değişeceğine dair işaret görülmemesi, ekonomik beklentileri ve güveni olumsuz etkiliyor.
Çin ekonomisi 2022’nin ilk üç çeyreğinde yüzde 3 büyüme kaydederken sonbaharla birlikte Kovid-19 vakalarındaki artış ve dış koşulların da kötüleşmesi nedeniyle hükümetin bu yıl için yüzde 5,5 civarında olmasını öngördüğü büyüme hedefine ulaşılıp ulaşılamayacağı belirsizliğini koruyor.
Çin, Kovid-19 salgınına karşı vakaları ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen “sıfır vaka” stratejisini uyguluyor. Strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.
