Elazığ ‘da emekli vatandaşlar, emekli maaşlarıyla geçinemediklerinden yakındı. Emekli Cebrail Topaloğlu, “Ben etin kokusunu unutmuşum. Evde bir tamir olsa yaptıramıyoruz ya da kendimiz yapmaya çalışıyoruz çünkü buraya bir ustanın gelmesi 100 lira, 150 lira. Ne markete gidebiliyoruz ne alabiliyoruz. Fiyatlar çok yüksek” dedi. Hasan Hüseyin Demirtaş ise “Giysilerden kısıyoruz, eskileri giyiyoruz. Battaniyeye içeride sarılıyoruz korkuyoruz ki kombiyi açalım. Şimdi kış geldi, daha kötü oldu” diye konuştu.
Elazığ ’da emekli vatandaşlar, maaşlarıyla geçinemediklerini, alım güçlerinin düştüğünü belirterek, emekli maaşlarında adil bir artış yapılması gerektiğini belirtti.
Emekli vatandaş Mehmet Aslan, emekli maaşlarına yapılan orantısız zamlara tepki gösterdi. İlk emekli olduğu dönemlerde maaşı ile 1000 dolar alabildiğini, ancak şu anki maaşıyla sadece 300 dolar alabileceğini belirten Aslan, maaş zamlarında herkese aynı oranın uygulanmasını eleştirdi. Aslan, şöyle konuştu:
“Şimdi verdikleri zam hele ki bu son 2 senede verilen zam, az alana az verdiler, çok olana çok verdiler. Mesela bir örnek vereyim 12 bin lira alan Devlet Su İşleri’nden, Kara Yolları’ndan, Köy Hizmetleri’nden emekli olan bir bekçi ya da bir makine yağcısı, 12 bin lira alan adama şimdi 4 bin 5 bin lira zam verildi. Benim maaşımdan fazla ona zam verildi. Bana 1200 lira zam verildi. Ya böyle bir kanun olur mu? Böyle bir vicdan böyle bir merhamet olur mu?
“ŞEHİRDE GEÇİNEMEDİĞİM İÇİN KÖYDE YAŞIYORUM”
Şimdi ben geçinemiyorum ya ben burada diyorum benim maaşım asgari ücretin altına düşmüş. Eğer ben şimdi mahsus köyde oturuyorum, şehirde yaşayamıyorum 4 bin 800 lirayla ben nasıl idare edeceğim? Yine efendim elektriktir, doğalgazdır, telefon parasıdır, şudur budur derken ya Allah’tan korkun ya benim maaşım kadar? Ben burada yemin ediyorum Türkiye’de hiç kimse benim kadar Tayyip Erdoğan’ı desteklemiyordu. Diyordum Allah ömrümü kessin Tayyip Erdoğan’a versin. Ama şimdi de pişmanım çünkü benim emekli maaşım sıfıra düşmüş ya. Şimdi devlet kurumlarında işçi, ilkokul mezunu olan adamlar alıyor 18 bin maaş, ben 4 bin 700- 4 bin 800 lira maaş alıyorum. Var mı böyle bir adalet ya, böyle bir zam var mı? Böyle bir enflasyon var mı? Hani enflasyona göre ayarlanacaktı? Ne oldu buna intibak yasası dediniz, intibak yasası nerede hadi çıkarın, çıkarın o zaman denkleştirin. Bu vatan bizim, bu ülke bizim, siyasi görüşünüz ne olursa olsun böyle haksızlık olmaz.”
“ETİN KOKUSUNU UNUTTUK, HASTANE BİZE HAYAL OLMUŞ”
Emekli Cebrail Topaloğlu da aldıkları emekli maaşı ile geçinemediklerini dile getirdi. Topaloğlu, “Ben etin kokusunu unutmuşum. Evde bir tamir olsa yaptıramıyoruz ya da kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Çünkü buraya bir ustanın gelmesi 100 lira, 150 lira. Ne markete gidebiliyoruz ne alabiliyoruz. Fiyatlar çok yüksek” dedi. Topaloğlu emekli olarak maaşlarında iyileştirme yapılması gerektiğini de belirterek şunları söyledi:
“Şimdi biz vatandaş olarak geçinemiyoruz. Eğer birer göz ev almışsak da o da banka kredisi ile almışız. Bugün üç buçuk 4 milyar lira emekli maaşı olan biriyim. Maaşım kayboluyor. Bunun dışında hastane zaten hayal olmuş bizim gibi adamlara. Emekli vatandaş olarak gitmiş olsak da aylarca beklemiş olsak da o sırayı almış olsak da bu sefer geliyorsun elimiz titriyor ki eczaneye gidelim. Niye? 3 tane krem alıyorsun. Verdiğin 100 lira. Vatandaş Ulukent’e Şehir Hastanesi’ne buradan gitmek için gidiş geliş 24 lira. Tek taraflı 24 daha 50 lirayı bulur. Eğer bir de orada işin bitmedi, yemek yiyeyim dersen, buradan hastaneye gidip sıra almış olursak o hastane bize toplamda 200 liraya mal oluyor.
“BİZ KİME DERDİMİZİ ANLATALIM BİLMİYORUM”
Ne markete gidebiliyoruz ne alabiliyoruz. Fiyatlar çok yüksek. Şurada ikide bir çıkartıyor, indirim var diyor. İndirime gidiyorsun ya 50 kuruştur, ya 1 liradır. Zaten ben o ben çiçek yağını alıyordum geçen yıl 60 liraya, bu sene 200 lira olmuş, 180 lira olmuş. Biz kime derdimizi anlatalım bilmiyorum.”
“HER ŞEYDEN KISIYORUZ, EVDE BATTANİYEYE SARILIYORUZ”
Elazığlı bir diğer emekli Hasan Hüseyin Demirtaş da geçinemediğini ifade ederek maaşlarına zam yapılmasını istediğini söyledi. Maaşının asgari ücretin de altında olduğunu ifade eden Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
“Evim yok. Bir tek kuru bir maaşım var. İki kişiyiz, geçinemiyoruz. Bir şey alamıyoruz bir markete gidiyoruz, iki parça bir şey alıyoruz 150 lira bayağı sıkıntıdayız. Daha önce rahat geçinebiliyorduk, maaşım en azından 6-7 bin lira olmalı yine de yetmez ama. 15 gün içerisinde 98 lira doğalgaz faturası geldi. Ben malulen emekliyim aldığım maaş bana yetmiyor. Faturalara yetiştiremiyorum. 2 tane de yetimim var, ben et met yüzü görmüyorum. Gidiyoruz en ucuzunu alıyoruz. O da hastalık yapıyor. Her şeyden kısıyoruz geçinmek için. Giysilerden kısıyoruz, eskileri giyiyoruz. Battaniyeye içeride sarılıyoruz korkuyoruz ki kombiyi açalım. Şimdi kış geldi, daha kötü oldu. Bugün sordum metreküpü 5 lira. Ne yapsam? 200-250 kilowatt yaksam ne tutar 2000-2500 lira tutar. 2500 lirayı oraya verdim mi geriye ne kalıyor? Şimdi bugün telefon faturası gelmiş. Telefon faturası 131 lira 50 kuruş. Cepte bir şey kalmıyor.”
Habere ait etiket tanımlanmamış.
