TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Devlet Bahçeli’nin satır başları şöyle:
“Köylülerimizin her sorunu sorunumuzdur, kredi ekip borç kaldırdıkları dönemler artık geride kalacaktır.
İstiklal ve istikbal mücadelemizden en küçük taviz vermedik.
Türk milleti bağımsızlık onuruna düşkün bir millettir. Esaret ve kölelik Türk milletinin asla kabul etmeyeceği ilkelliktir. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bir imparatorluk kaybettik, yeni bir Türk devletini de kuvveden fiile geçirmeyi başardık.
Osmanlı imparatorluğunun küllerinden tıpkı bir anka kuşu gibi milli bir devlet formatında Türkiye Cumhuriyeti doğdu.
20. yıl dönümünü kutladığımız cumhuriyet, evvela cumhurun kararı, demokrasi anıtıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar gökten zembille inmemişlerdir. Hepsi Osmanlı imparatorluğu döneminde hayata gözlerini açmışlar. Osmanlı imparatorluğunu hizmet etmişler, başka bir alternatif kalmadığından Türkiye Cumhuriyeti’nin doğumunu sağlamışlardır. 20. Yüzyıl hem ülkemiz hem de dünya bakımından sarsıcı hadiselerin yoğunluğu ile geçmiştir.
Bu yüzyılın ilk çeyreğinde tek dişi kalmış canavara rağmen milli devletimizi kurarak cumhuriyet rejimini tesis başarısını gösterdik. Şayet bir tarif ve tanım gerekirse 20. Yüzyıl Türk milletinin beka, Türkiye’nin derlenme toparlanma yüzyılıdır.
Bize göre cumhuriyetin ilk evresi, doğrusuyla yanlışıyla, 1923 -1946 arasında vücut bulan 23 yıllık tek parti dönemidir. 1946-2017 yılları arasında çok partili parlamenter sistem hayatı cumhuriyetin ikinci evresidir. Cumhuriyetin 2017’den geleceğe açılan üçüncü evresi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile anılacak.
Cumhuriyetin üçüncü evresinin ve ikinci yüzyılının ruh kökü ile felsefi muhtevası Türkiye Yüzyılı ifadesiyle ortaya konulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 28 Ekim’de açıklanan Türkiye Yüzyılı beyanı devlet ve toplum hayatımıza yeni bir hedef koymuştur. Türkiye Yüzyılı çağrısı yeniden bir kızıl elma seferberliğinin tefekkür sahasından tezekkür, teklif, tedarik sahasına geçiştir.
3 Kasım 200 yılında gerçekleştirdiğimiz 6. Olağan Büyük Kurultayımızda yüzyılla sözleşme hedefimizi açıklamıştık. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki o günkü sözleşme beyanımızla bugünkü Türkiye Yüzyılı kararlılığı üst üste çakışmış, birbirini tamamlamış, Türkiye ve Türk milleti muazzam bir kalkışa ve uyanışa geçmiştir.
Biz Türkiye Yüzyılı’nın dünya geneline tıpkı bir cemre gibi düşme mücadelesinde sonuna kadar varız, buna da kararlıyız.
Biz sayın Cumhurbaşkanı’nın Türkiye Yüzyılı davetine icabet ediyor, buna da hazır olduğumuzu açık yüreklilikle dile getiriyoruz.
Türkiye Yüzyılı vizyonunun ruhunu ve özünü ifade eden 17 başlığın hepsini de yararlı ve yerinde buluyoruz. Dünyadan Türk’ü ve Türkiye’yi çekip çıkarın geriye hiçbir şey kalmayacaktır.
Cumhur İttifakı eserleriyle konuşmaktadır, bunlarınki ise dedikoduyla heba olmaktadır. Bu ittifakta toplananların alayının aklını toplasan bir incir kabuğunu dolduramayacaktır.
Zillet, Türkiye Yüzyılı’nın yakılan meşalesini söndüremeyecektir.
Milletimizin ve ülkemizin çıkarlarının yanındayız. Bugün yerli ve milli silah sanayimiz imrenilecek seviyeye ulaşmıştır
Türkiye artık kendisine has birikim ve kabiliyetiyle otomobilini yapacak aşamaya gelmiştir. Bundan sadece Türkiye alerjisi olan odaklar rahatsız olacaklardır. Hani Kılıçdaroğlu milleti kandırıyorlar diye konuşmuştu ya, Allah’a şükür sorduğu sorunun cevabını gözlerimizle 29 Ekim’de Gemlik’te gördük.
Sayın Kılıçdaroğlu sana kötü bir haber vereyim, TOGG’un seri üretimi 2023 yılında başlıyor, siparişini vermek için de şimdiden kuyruğa gir.
TOGG’un törenine katılarak ortak sevinci başlattık. Kılıçdaroğlu’na diyorum ki zaman bulursan, yolunu öğrenirsen Gemlik’e gitmeni tavsiye ediyorum
Akaryakıt koyulmadığından dolayı 100 metre sonra duran Devrim otomobilinden 61 yıl sonra Türkiye’de bir çığır açılmış, müstesna bir adım atılmıştır. Yapamazsınız diyenle ters köşededir. Üretemezsiniz diyenler uçurumun dibindedir. Satamazsınız diyenler de yakında tel tel dağılacaktır. ‘Yerli otomobil intihardır’ diyenler ise mandacılardır, hepsi yabancı beslemeleridir.
Sayın Kılıçdaroğlu hani nerede diyordun, işte her şey meydanda. Gerçi gemlenmiş iradenle Gemlik’e baksan da göremeyeceğini aziz milletimiz biliyor.
Ekonomik istikrarı ön planı çıkartıp siyasi istikrarı ihmal etmek ya da ikinci plana itmek makul ve mantıklı bir tercih değildir.
Benzer şekilde siyasi istikrarı temel alıp ekonomik ve toplumsal istikrarı ihmal etmek de akıl işi değildir.”