Neden sorusu biz gazeteciler için mühimdir, hem de çok mühim. AKP, yıllardır yok saydığı, hedef gösterdiği, işinden attırdığı, her türlü baskıya maruz bıraktığı gazetecileri neden şimdi bir toplantısını izlemeye davet etti? Neden?
Öyle ya, bugüne değin bırakın etkinliklerine davet etmeyi, akreditasyon yasaklarıyla engelliyorlardı şimdi değer verir göründükleri o gazetecileri. Ne değişti de Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın bir etkinliğine davet ettiler?
AKP yöneticileri, öncelikle bu “Neden” sorusuna yanıt vermeli. Şimdiye kadar izledikleri medyaya baskı politikasının yanlış olduğunu anlayıp değiştirmeye mi karar verdiler?
Anladığım kadarıyla meslektaşlarımızı arayıp Erdoğan’ın gösterisine davet edenler bir açıklama yapmamışlar. Eleştirel ve bağımsız medyaya özgürlük de vaat etmemişler.
Erdoğan ya da başka bir parti yetkilisi çıkıp kamuoyuna da yeni bir medya politikası izleyeceklerini açıklamadı. Baskı politikalarından geri adım atacaklarına dair en ufak bir işaret yok ortada.
Fotoğraf: Serkan Alan /Gazete Duvar
Tam tersine, medyayı daha karanlık bir ortama sürükleyecek “Sansür yasası”nı daha yeni yürürlüğe soktular. Tele1’e RTÜK eliyle verdirdikleri üç günlük ekran karartma cezasını şimdilik mahkeme durdurdu. Birkaç gün önce 11 Kürt gazeteciyi ellerini arkadan kelepçeleyerek gözaltına aldırdılar; 9’unu tutuklattılar. Yetmezmiş gibi polis, gözaltı görüntülerini üzerine müzik döşeyerek servis etti. Daha yeni oldu bunlar…
Gazeteci seçerek özel davetler yapmanın tek gerekçesi kalıyor geriye; ihtiyaç… Demek ki, bağımsız ve eleştirel gazetecilerin güvenilirliğine ihtiyaç duydular! Erdoğan’ın “ Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi” diye açıkladığı yeni seçim vaatlerini halka duyurmak için iktidar medyasının yetmeyeceğini, onların anlatmasının inandırıcı olmadığını gördüler…
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.