Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar şöyle:
“Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. Afet bölgesinde can kaybı 46 bin 104’e yükseldi.
Yıkım öylesine çok, yıkım alanı öylesine büyük, iklim ve saha şartları öylesine zorluydu ki, çalışmanın ilk anlarında arzu ettiğimiz hıza ve etkinliğe ulaşamadık. Kapanan yolları süratle açarak, altyapıyı kullanılabilir hale getirerek, kamu ve özel sektördeki tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa sürede düzeni sağladık.
Deprem bölgesindeki 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısı 230 bini, buralardaki bağımsız bölüm sayısı da 645 bini buluyor. Evi hasarsız veya az hasarlı olan vatandaşlarımızın bir kısmı da devam eden artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremiyor. Konteyner kentlerin kurulumuna hız verdik. Gerekirse konteyner sayısını daha da artırabiliriz. Amacımız, 2 aya kadar 100 bin konteyner kurarak, yarım milyon depremzedeyi daha iyi şartlarda barınabilecekleri bu alanlara taşımaktır. Mevcut planlamaya göre 405 bini konut ve 83 bini köy evi olmak üzere toplam 488 bin yeni hane yaparak, vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.
Barınma sorunu yanında, şehirlerimizin günlük hayatlarının ayrılmaz bir parçası olan ticari faaliyetlerin ayağa kaldırılması konusuna da önem veriyoruz. Yıkılan veya kullanılamaz hale gelen iş yerleri için de çözümler geliştiriyoruz. Bugüne kadar 6 bin geçici ticarethane kurarak esnafımızın hizmetine verdik. Ayrıca 3 bin konteynerden oluşan çarşılar kuruyoruz. Bölgenin ayağa kaldırılmasında sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler için gereken tüm destekleri sağlayacağız. Şehirlerimizi inşa ve ihya çalışmalarımızı, sanayi siteleri, ticaret merkezleri ile planlıyoruz. Deprem bölgesindeki işletmelerin KOSGEB’e olan 2023 borçlarını, felakette hayatını kaybeden işletmecilerimizin ise tüm borçlarını siliyoruz. Bugüne kadar 1 milyon 61 binden fazla depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Depremde ağır hasara uğrayan yerlerde esnafa 250 bin liraya kadar 12 ayı ödemesiz 60 ay vadeli, yarısı Hazinenin ödeyeceği yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz.
4 haftanın sonunda, arama kurtarma çalışmalarını tamamladığımız, barınma sorununu çözdüğümüz bir yere geldik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getiremeyiz, ama bunun dışındaki tüm kayıpları telafi etme kararlılığına sahibiz. Deprem bölgesindeki şehirlerimizde hayat tamamen normale dönmeden bize durmak haramdır. Çevremizdeki siyasi ve sosyal krizlere karşı alacağımız tedbirleri planlıyoruz. Bizi şuradan hatırlamanız lazım; Van, Elazığ Malatya, İzmir depremleri, Antalya, Muğla yangınları, Kastamonu, Giresun, Bartın sel afetlerinde hükümetimiz başarılı sınavlar verdi. Afete hazırlık planlarıyla ülkemizin tamamını kuşatan yeni hazırlıklar içindeydik. Kentsel dönüşüm projeleri de bunlardan biriydi. Ancak 6 Şubat’ta bir kez daha gördük ki felaketler bizim hazırlıklarımızı beklemiyor. Artık ne yapacaksak daha hızlı, daha kararlı şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor.
Milletimiz şahittir; kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce tamamlanması için adeta yalvardık. Bu konunun siyasetin malzemesi olamayacak kadar hayati öneme sahip olduğunu, kaybedilen her anın göz göre göre gelen yıkımlara biraz daha yaklaştırdığını söyledik. Türkiye’nin kontrolsüz köyden kente göç akımı, sağlıksız yapılaşmaya yol açmaya kalmamış, şehirlerimizin merkezlerini de felç etmiştir. Kalitesiz yapı stoğumuz en büyük baş ağrımıza dönmüştür.
Biz 15 yıldır ‘kentsel dönüşüm’ dedik, başta ana muhalefet olmak üzere yavru muhalefet ‘biz kentsel dönüşüme karşıyız’ dediler. Bununla ilgili çeşitli mitingler yaptılar, vatandaşı topladılar. Şimdi de o vatandaş önümüzü kesiyor ‘Ne olur bizim de binalarımızı yıkın’ diyor. Biz size 15 sene önce kentsel dönüşüm dedik, bize uysaydınız bugün o binalar bitmiş olacaktı. Benim oturduğum yer, Üsküdar Burhaniye. Yalvardım, kabul ettiremedim. Şimdi o çevrede dört dörtlük binalar yapıldı. Hep önümüzü kestiler.
İstanbul başta olmak üzere ülkemizde 6,5 milyon yapının acilen dönüşmesi gerçeği karşımızdayken siyasi hesaplarla ve bireysel hırslarla süreci geciktirmenin vebali çok ağırdır.”