Zonguldak’ta 64 yıl önce inşa edilen Fevkani Köprüsü’nün risk taşıdığı gerekçesiyle yıkılmasına karar verildi. Köprünün yıkımı oy çokluğuyla kabul edilirken köprünün altındaki esnaflar belediye başkanının kendilerine yer göstermesini istedi.
Zonguldak’ta 64 yıl önce inşa edilen Fevkani Köprüsü’nün yıkılması planlanıyor. Köprünün yıkım çalışmalarının ise bir ay sürmesi bekleniyor. ODTÜ’nün 2014 tarihli hazırladığı raporunda bakım ve onarım yapılmasına dikkat çekilen köprü; risk sebebiyle 2012 yılında trafiğe kapatılmıştı. 3 ila 3,5 tona kadar olan araçların 30 kilometre hızı aşmamak kaydıyla 2014 yılında kullanımına açılan köprünün ani çökme tehlikesi bulunması sebebiyle acil olarak yıkılması gerektiğini dile getiren Belediye Başkanı Selim Alan, 15 Ağustos 2022 tarihine kadar yıkım işlemlerini başlatmak istediklerini ifade etmiş esnafa da tebligat gönderilmişti.
Belediyenin Eylül ayı meclis toplantısında da köprünün yıkılması oy çokluğuyla kabul edildi.
“Köprünün yıkılmasına karşı değiliz”
Köprünün altında uzun yıllar esnaflık yaptıklarını anlatan Erdal Genç, “Bize yer göstersin istiyoruz parayla yer almak değil. Köprünün yıkılmasına karşı değiliz. Yıkılsın madem tehlike arz ediyorsa yıkılsın. Ama bize yer göstermesini istiyoruz. Bit pazarında 7-8 tane dükkanı yıktı. Hepsine yer gösterdi ve işyerlerini yaptı verdi. Bize parayla yer satmasın. Acılık’taki iş yerinden buradaki hiçbir esnaf 3 milyon verip de dükkan alamaz” diye tepkisini dile getirdi.
Köprü altı esnafı Kazım Aydın ise kararın alınmasıyla birlikte sürecin yeni başladığını köprünün hemen yıkılmayacağını söyleyerek “Süreç daha yeni başladı. Milletvekillerinin, belediye başkanının bir projesi vardır. Biz burada kökleşmiş 96 esnafız. Hepimizin çoluğu çocuğu var. İkinci el satan arkadaşlarımıza bir yer yapmışlar. Bize bir yerlere bir şey yapsın, çoluğumuza çocuğumuza ekmek getirelim istiyoruz. Biz de bu devletin evlatlarıyız” dedi.
“Uyku düzenimiz, sağlığımız bozuldu”
İşyerlerini tahliye etmeleri için tebligat yapıldığını anlatan esnaf Tahsin Alay, süreci yargıya taşıdıklarını anlatarak “Yapsın bize dediğimiz gibi dükkanları. Bizi oraya alsın. Köprüyü yıksın. Bu şehir köprü yıkmayla daha güzel olacaksa bizim de ona ihtiyacımız var. Yok değil. Ama bizi mağdur etme gibi bir hakkı kendinde gören insanlar bunun vebalini çekerler. Boşaltın diyorsun bize yer vermiyorsun veya göstermiyorsun. Piyasaya olan borçlarımızı kim ödeyecek. Piyasadaki alacaklarımızı dükkan açık olmayınca nasıl tahsil edeceğiz. Çocuklarımıza, ailemize evde yaşam düzenimizi nasıl sürdüreceğiz. Bu kararları alırken veya yapmaya uğraşırken bu insanları bir kenara atmak hiç de doğru bir şey değil. Hakkımız olan bir şeydir. Hukuka gitmişiz. Hukuk devam ediyor. Kendimize göre bir beklentimiz var. Hukuk bizi de mağdur etmez. Bizi devamlı yazı çıkartıp tedirgin ediyor. Uyku düzenimiz, sağlığımız bozuldu. İnsanlara böyle bir eziyet yapma gibi bir eziyeti yapma gibi bir hak hiç kimsede göremiyorum”
Tahliye işlemlerinin ardından köprünün yıkım işlemlerinin bir ay içerisinde tamamlanması; ardından da altyapı ve üstyapı bağlantı yollarının yapılması planlanıyor.