Bayburtlu emekli eğitimci Yavuz Selim Ağın, emekli olduktan sonra ata toprağı olan 103 dönümlük araziyi boş bırakmayarak buğday, yulaf, pancar gibi çeşitli sebze ve tahıl ürünlerinden ekerek çiftçilikle uğraşmaya başladı.
Kış aylarını Kuşadaşı’nda, yaz aylarını ise memleketi Bayburt’ta geçiren emekli eğitimci Ağın, toprakla uğraşarak tarıma gönül verdi. 15 yıl Fransızca öğretmenliği, yaklaşık 25 yıl ise idarecilik yapan Ağın, toprakla uğraşırken huzur bulduğunu, emekliliğinin keyfini bu şekilde çıkardığını söyledi.
Ortaklarıyla birlikte araziyi eken Ağın, bu yıl araziye sadece buğday ektiklerini, her sene ürünleri değiştirerek farklı ürünleri toprakla buluşturduklarını ifade ederek, “Bu sene sadece buğday ektik, geçen sene yulaf ekmiştik, ondan önceki sene ise arpa ekmiştim. Her sene münavebeli olmazsa toprak verimli olmuyor, bir dahaki sene buğday ekersek olmaz, önümüzdeki yıl başka bir şey ekeceğiz” şeklinde konuştu.
Tarla ekim işlerinin yanı sıra seracılıkla da ilgilenen Ağın, domates, salatalık, taze fasulye gibi sebzeleri yetiştirdiğini, organik olarak yetiştirdiği sebzeleri dalından kopararak yemenin ayrı bir güzelliği olduğunu da sözlerine ekledi.
“Açlık problemi yaşamak istemiyorsak tarıma ve hayvancılığa önem vermemiz lazım”
Ülkenin üretime ihtiyacının olduğuna inanan ve üretmek zorunda olduklarını belirten Ağın, “Ülkenin zenginliğe ve üretmeye ihtiyacı var. Allah’ın bize lütfettiği bu coğrafyada tarım ve gıda üzerine devletimiz bütün imkanlarını seferber etmiş durumda, yeter ki üretim yapalım diye gayret sarf ediyor, her türlü desteği veriyor, biz de bu destekleri alarak çiftçilikle, tarımla uğraşıyoruz. Gıda çok önemli, açlık problemi yaşamak istemiyorsak bizim hayvancılığa ve tarıma önem vermemiz lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin her türlü tarımsal faaliyete uygun bir ülke olduğuna değinen Ağın, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz bu coğrafyada çok daha başarılı tarımsal faaliyetlerle, hayvansal faaliyetlerle ihracatçı olabiliriz. Türkiye iklim olarak her türlü tarımsal faaliyete müsait bir ülkedir”
“Bir yılını kurtarmak istiyorsan buğday ek, 20 yılını kurtarmak istiyorsan ağaç dik, yüzyılları kurtarmak istiyorsan insan yetiştir”
Çin atasözünden örnek vererek, eğitimin ve tarımın önemine dikkat çeken Ağın, “Bir bilge insanın şöyle bir değerlendirmesi var, ’Bir yılını kurtarmak istiyorsan buğday ekeceksin, 20 yılını kurtarmak istiyorsan ağaç dikeceksin, yüzyılları kurtarmak istiyorsan insan yetiştireceksin.’ Ülkemizde devleti yöneten idarecilerimizin, devlet adamlarımızın, siyasal iktidarın bu iki şeye çok önem vermesi lazım. Tarımsal faaliyet ve eğitim. Biz bunların ikisinden de vazgeçemeyiz. Bu ülke iyi, vasıflı insanlar yetiştirerek ve dünyanın en iyi üretimini yaparak zenginliğe her türlü kavuşacaktır” şeklinde konuştu.