Akşener…
Meral Hanım hepimizi ters köşe yapıverdi.
Şaşırdık mı?
Ben şaşırmadım, doğrusu şaşıranlara şaşırdım!
Masaya tekme attı, masayı dağıttı falan diye söylüyorlar ya!
Bence yanan sobaya tekme attı.
Ortalık alev alev…
Yangın var…
Akşener, AKP’nin yükselen yıldızını düşürmek için zaman zaman aksiyon almasıyla bilinen ve dahi böylesi bir şöhretle yıldızı parlamış bir isim.
Çiller ile çalıştığı dönemde yaptıklarını hepimiz biliyoruz.
1996’da, İçişleri Bakanı Akşener…
Zamanın mutlak gücü askerlerle özde yakın dururken medyanın gözü önünde uzak durmalarını,
Irkçı söylemlerini,
Bunu derken kendi vatandaşını ırkından dolayı paramparça edişini,
Faili meçhuller için söylediklerini…
Unutmayız, unutamayız!
DYP’den ayrılan Akşener AKP’nin kurulma aşamasında var.
Sonra ne olduysa Akşener MHP saflarında bir “Akşener”…
Derken MHP’de Bahçeliye karşı, başkanlık savaşının içinde bir “Akşener”…
Dincilerle dinci, cemaatçilerle cemaatçi, derinle derin, sığ ile sığ bir Akşener…
Şüyuu vukuundan beter…
İnsanın bagajı hep kişiyle gelir…
Güven bir ayna gibidir, bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir…
Siyaset ve siyasetçi için söylenen bir çok özlü söz vardır.
İşte tam da bugünler için geçmişten kalan bir söz ne ola ki derseniz…
“Hayatta olduğu gibi siyasette de dürüstlük ve doğruluk hayati önem taşıyan niteliklerdir. Ne yazık ki bunlar aynı zamanda nadir bulunan özelliklerdir.”
Durum tam da budur…
Akşener AK’ı çıkarmadan Şener olabilir mi?
Akıl’dan sorular gitmeden kalbe güven yerleşmezmiş…
Ya Milletle Kopan ip…
Bertolt Brecht 1950’de yazmış;
“Kopan ip, bağlanabilir yeniden
Tutar tutmasına ama
Kopmuştur işte bir kere
Belki karşılaşırız yine, ama orada
Beni terk ettiğin yerde
Bulamazsın beni bir daha.”
Amaaa,
Umut bitmez.
Millet kazanacak bu kesin.
Ancaakkk;
Millet İttifakına ilaç olması beklenen Akşener,
AK’ından kurtulamamış,
Acı Şeker olmuştur.
Geçmiş olsun…
Siyasette de numaralar bitmez. Hep diyorum, yeniden diyeyim.
AKP’nin o muazzam propaganda ve siyaset makinesiyle Donkişot gibi tek başına savaşmak,
Baştan yenilgiyi kabul etmektir…
Buna en başta Kılıçdaroğlu’nun, sonrasında masadaki diğer 4 siyasetçinin ve hasılı bu süreçte rol alan, görev alan kimsenin hakkı yoktur.
Franklin D.Roosevelt’in söylediği gibi; “Siyasette hiçbir şey tesadüfen olmaz. Olursa, böyle planlandığına bahse girerim.”