Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye’ye 3 kupa getiren ve Türk halkını gururlandıran Filenin Sultanları, herkesin sevgisini kazanmayı başardı.
Filenin Sultanları’nın yıldızları Melissa Vargas, Ebrar Karakurt, Eda Erdem, Hande Baladın ve Zehra Güneş’in mücadelelerde sergiledikleri performans kadar uzun boyları da gündem olmuştu.
Milliyet’ten Gonca Kocabaş’ın haberine göre; herkesin aklında tek bir soru var. Voleybol ya da basketbol gibi sporlar gerçekten boy uzatır mı?
Filenin Sultanları’nın en eskilerinden orta oyuncu Kübra Akman’ın boyu 2 metre, Ebrar Karakurt’un 1.96 santimetre, babası hentbol oyuncusu olan Melissa Vargas’ın da boyunun 1.94 olması bu branşın boy uzatıp uzatmadığı konusunda merak konusu oldu.
İDDİA PEK DOĞRU DEĞİL
Birçok kişinin voleybolun zamanla boyunuzun uzamasına yardımcı olduğuna inandığı, ancak bu iddianın aslında pek de doğru olmadığı kaydedildi.
Haberin devamı şu şekilde;
”Voleybol gibi takım sporlarıyla boy uzaması arasında güçlü bir ilişki olduğunu öne süren çok sayıda çalışma var. Bazı spor uzmanları bu ilişkiyi hipofiz bezlerinin ve vücudun uzun kemiklerindeki büyüme plakalarının uyarılmasıyla açıklıyor. Gerçekten de atlama ve zıplama gibi hareketler, büyüme plakalarını uyararak kan dolaşımı yoluyla besin ve oksijen tedarikini artırıyor. Sonuç olarak, büyüme için gerekli bir ön koşul olan daha fazla kemik dokusu üretiyorlar. Ve kaçınılmaz olarak ne kadar çok sıçrama yapılırsa, büyüme plakları tarafından o kadar fazla kemik dokusu sağlanıyor. Ancak tüm bunlar, voleybol gibi çok fazla sıçrama gerektiren sporları düzenli olarak oynamanın, yirmili yaşlarınızın oldukça üzerinde olsanız bile boyunuzun uzamasına yardımcı olacağı anlamına gelmiyor.”
”ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN EN BAŞINDA BESLENMENİN GELDİĞİ BİLİNİYOR”
Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, Milliyet’e yaptığı açıklamasında, “Bunun en çarpıcı örneği olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Hollanda’yı işgali ve bu sırada uyguladıkları sert ambargo örneği verilebilir. Bu dönemlerde Hollanda da görülen yiyecek kıtlığıyla dünyanın ortalama en uzun bireyleri olan Hollandalıların bu özelliğini Danimarkalılara kaptırdığı görülmüştür. Ancak işgalin sonlanması ve ambargonun kalkmasıyla Hollanda tekrar dünyanın en uzun boy ortalamasını eline geçirmiştir. Özellikle beslenmenin anne karnından başladığı düşünüldüğünde hamilelik dönemi beslenmenin boy uzunluğundaki önemi de boy uzunluğunda etkili” ifadelerini kullandı.
”PSİKOLOJİK DEĞİL, ANATOMİK GELİŞİMİ DE ETKİLER”
Sadece basketbol veya voleybolun değil, düzenli yapılan egzersizlerin ve spor antrenmanlarının da vücut gelişimine etkisinin çok yüksek olduğuna değinen Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Özellikle çocukların gelişim dönemlerinde içinde bulunduğu yaş grubuna uygun gerçekleştirdikleri egzersiz veya spor antrenmanlarıyla sadece psikolojik gelişimlerinin değil, aynı zamanla anatomik gelişimlerinin de olumlu etkilendiği yapılan çalışmalarla ortaya kondu” dedi.
Açıklamalarını sürdüren Ulucan’ın sözleri şu şekilde;
“Hangi spor türlerinin, özellikle uzun boylu sporcuların daha başarılı olduğu basketbol veya voleybol gibi branşların boy uzunluğuna pozitif yönde eki ettiği net olarak bilinmiyor. Bu sporu daha uzun boylu bireylerin daha başarılı yapması bizlerde bu düşünceyi hakim hale getirdi ancak bu konuyla ilgili net verili yeteri kadar çalışma bulunmuyor. Ancak bizlerin içinde bulunduğu genel kanı zaten genetik olarak uzun boylu olmaya yatkın bireylerin küçük yaşlarda bu tip sporlara yönlendirilmesinin sanki bu spor türünün boy uzamasında daha etkin olduğu kanısını oluşturuyor.”
“Yani uygun gen kombinasyonları ile uygun beslenme ve egzersiz profilleri gibi epigenetik faktörlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu nedenle anne ve babanın uzun boylu olması çocuklarının da yaklaşık boy uzunluğu hakkında bilgi veriyor. Bu bilgi zaten bizim günümüzde kullandığımız boy uzunluğu-genetik ilişkisinin temelini oluşturuyor”
“Tek yumurta ikizleri ve evlat edinme olgularındaki bilgiler boy uzunluğunun genetik etkilerinin ön planda olduğunu gösteriyor. Bu konuda çarpıcı bir örnek vermek isterim: ‘Çaycı Hüseyin’ karakteri ile daha yakından bildiğimiz akondroplazi hastalığı. Bu hastalıkta FGFR3 adı verilen bir gende bulunan bir mutasyon bireylerde uzun kemik oluşum metabolizmasını etkiliyor. Bu bireyler normalden daha kısa boylu oluyor. Veya bir başka örnek de genetik olarak bazı büyüme hormonu metabolizmasında farklılık olanların daha uzun boylu olmasıdır. İstisnai durumlar da bulunmakla birlikte boy uzunluğunun genetik-epigenetik yönü çok daha baskındır.”