Mastercard Ekonomi Enstitüsü (MEI), küresel ekonomiye dair 2024 yılı öngörülerini hazırladığı bir raporla paylaştı.
Mastercard açıklamasına göre, söz konusu raporda, 2024 yılında çoğu ekonomide enflasyon baskılarının hafifleyeceği öngörüldü. 2024 yılında küresel enflasyonun (tüketici fiyat endeksi) 2023 yılındaki yüzde 6 seviyesinden yüzde 4,9’a gerilemesi bekleniyor. Enflasyon daha düşük olsa da Kovid-19 salgını öncesi trend olan yüzde 2,7’nin üzerinde, 2023’te yüzde 3 olan reel küresel GSYH büyümesinin ise yüzde 2,9 olacağı öngörüldü.
Para politikasında kısmi bir normalleşmeye gidilebilir
Rapora ilişkin yapılan açıklamaya göre, tüketicilerin iş gücü piyasasındaki güç sayesinde harcama yapmaya devam etmesi ve fiyat enflasyonunun ücret enflasyonundan daha fazla düşmesiyle satın alma gücünün artması bekleniyor. Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, Mastercard Ekonomi Enstitüsü, para politikasında kısmi bir normalleşmeye gidilebileceğini belirtiyor.
Tüketicilerin ve şirketlerin, göreceli fiyat farklarının değiştiği ve borçlanma maliyetlerinin yükseldiği bir ortamda harcamalarını ve yatırımlarını nasıl önceliklendirecekleri konusunda dikkatli olacakları anlamına geliyor. Bu makro dinamiklere, tüketicilerin nasıl ve neden alışveriş yaptıklarına dair devam eden davranış değişiklikleri de ekleniyor. Dalgalanmaya devam eden küresel bir ekonomide güçlenen tüketiciler, fiyatları ve önceliklerini değerlendirerek dengelerini buluyor.
Salgın, dünya çapında e-ticaret penetrasyonunu hızlandırdı
Tedarik zincirindeki son gelişmelerin etkisiyle tüketiciler, 2024’te satın alma zamanlaması ve iade sıklığı üzerinde daha fazla kontrole sahip olacak. MEI, ülkeler arasında farklılıklar olmakla birlikte, e-ticaret işlemlerindeki getiri oranlarının, yüz yüze işlemlere göre daha yüksek olduğunu buldu. Salgın, dünya çapında e-ticaret penetrasyonunu hızlandırdı fakat tüketiciler hâlâ mağazadan alışverişe değer veriyor. MEI, harcamaların büyük bir kısmının mağazada kaldığını ancak sektöre göre değiştiğini belirtiyor.
Tüketicilerin son birkaç yıldır gösterdiği direncin devam etmesi bekleniyor ancak genel büyümede bir yavaşlama olabilir. Enflasyonist baskı büyük ölçüde azalarak tüketicilerin satın alma gücünü desteklemiş olsa da perakende fiyatlandırma gücü azaldı. Yüksek faiz oranları ekonomiye yansıdıkça, şirketler ve tüketicilerin daha yüksek borçlanma maliyetlerine giderek daha fazla tepki vermesi bekleniyor.
GSYH’de ılımlı büyüme beklentisi
GSYH büyümesinin 2024 yılında çoğu ülkede ılımlı bir şekilde seyredeceği öngörülüyor ancak trendin altında kalmasını bekleniyor. İmalat ve hizmet sektörlerindeki büyüme oranlarının 2023 yılına kıyasla 2024 yılında birbirine yaklaşacağı tahmin ediliyor. Tüketici harcamalarının isteğe bağlı kategorilerdeki payı arttıkça, özellikle göreli fiyat farkları hesaba katıldıktan sonra, mallar için muhtemelen daha fazla harcama yapılacağının altı çiziliyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da genişlemeci politika öngörüsü
Rapora göre, Körfez İşbirliği Konseyi’nde (KİK) genişlemeci maliye politikası GSYH büyümesini desteklemeye devam etmesi bekleniyor. Türkiye ve Mısır makroekonomik dengesizlikleri azaltmak için politikalarını sıkılaştırıyor. Turizmin muhtemelen bölge ekonomileri için parlak nokta olmaya devam edeceği ifade ediliyor.
Türkiye, en hızlı büyüyen destinasyonlar arasında
Mastercard’ın yayınladığı 2023’ün ilk 9 aylık harcama verilerine göre yabancı turistlerin kartla yaptığı harcamalar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 artarken, turist sayısındaki artışa bağlı olarak işlem yapan kart sayısında ise yüzde 25 artış görülmüştü. Türkiye, Mısır, Tunus ve BAE, 2022’ye kıyasla Avrupalılar için en hızlı büyüyen ilk 10 destinasyon arasında yer alırken, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’a yapılan rezervasyonlar aynı dönemde daralmıştı. Mastercard Ekonomi Enstitüsü, en çok seyahat eden grup olan orta sınıf Avrupalıların mortgage ödemelerine öncelik vermek zorunda kalması nedeniyle bu eğilimin 2024 yılında hızlanmasını bekliyor.
Türkiye ve Mısır’ın yaz tatillerini Güney Avrupa’da yapmayı tercih etmeyen Avrupalılar için daha uygun maliyetli destinasyonlar olarak fayda sağlamaya devam edeceği öngörülüyor.
