Örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla hakkında 7,5 yıl hapis cezası istenen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Mahkeme ret talebini, “zamanında yapılmadığı ve mahkemeyi uzatmak amacıyla yapıldığı” gerekçesiyle kabul etmedi. Fincancı’nın tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme, davayı 11 Ocak 2023, saat 10.00’a erteledi.
Tutuklu yargılanan Fincancı’nın ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edecek davanın duruşması için salona getirildi. Çeşitli illerden baro başkanları da duruşma salonuna geldi. Duruşmayı çok sayıda milletvekili, siyasi parti ve kitle örgütü temsilcisi de izliyor.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti, Fincancı’nın cezalandırılmasını istedi
Duruşmada hazır bulunan tüm avukatların isminin tutanağa geçirilmesinin ardından esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, Fincancı’nın cezalandırılmasını istedi.
MSB’nin davaya katılma talebi reddedildi
Önceki celse katılma talebi reddedilen Milli Savunma Bakanlığı avukatı, bir kez daha davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme Bakanlık avukatının katılım talebini yine reddetti.
Avukat Meriç Eyüboğlu, esasa geçmeden usule ilişkin itirazları olduğunu söyledi ve duruşma salonunun değiştirilmesini talep etti. Batman Baro Başkanı avukat Erkan Şenses, geçen celse verilen üç avukat sınırı kararına itiraz etti. Hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın yeniden değerlendirilmesini istedi.
Mahkeme, avukatların usule ilişkin itirazlarını oy birliğiyle reddetti. Esasa ilişkin savunmasına başlayan Fincancı, savcıya teşekkür etti. Fincancı, “İddianameyi sadeleştirmişsiniz ama intihalden kurtulamamışsınız. İnanılmaz bir algıyla yürüyor bu süreç. Başından beri bir talimatla karşı karşıya olduğumuzu düşündürecek ifadelerle karşılaşıyoruz. İlk duruşma sırasında adliye çevresinde yoğun bir güvenlik önlemi alındı. Yarattıkları bu algı sizin kararınızı etkilemeye yöneliktir.” dedi.
Fincancı şunları kaydetti:
“İddianame ve mütalaa da bu algının sonucudur. Bu yargılamanın asıl amacı, yasal kuruluşundan itibaren bağımsız, denetimli bir kurum olan TTB’yi tüm iktidarların ‘baş belası’ olarak görmesidir.”
TTB başkanı olduğumda Cumhurbaşkanı bana çıkıp ‘terörist’ diyor. Ben teröristsem hangi örgütten terörist olduğumu merak ediyorum. TİHV midir, İsrail, Filistin insan hakları örgütleri midir, diğer uluslararası işkenceye karşı insan hakları örgütleri midir? Ben bu devletin başına musallat olmuş at sineğiyim. Sadece Türkiye’de değil dünyanın neresinde olursa olsun hangi devlet suç işlerse o benim derdim olmaya devam edecek. Devletler suç işlemeye devam ettikçe ben de at sineği olmaya, hakikati aramaya devam edeceğim. Burada başka bir çalışmama yönelik bir intikam alma ateşi olduğunu da unutmamak gerekiyor. 2015’teki sokağa çıkma yasakları sırasında, ‘terörist var’ dedikleri bodrumlarda 10 yaşında bir çocuk çenesi buldum ben. Devlet bu yüzden TTB’den ve benden kurtulmak istiyor.”