HANDE BERKTAN
Dünyanın hızla dijitalleşmesiyle siber saldırılar, kişiler ve kurumlar için en büyük on riskten biri haline geldi.
Siber suçların 2030 yılına kadar ekonomiye maliyetinin yıllık 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki dönem firmalar siber saldırılardan etkilenmeye artarak devam edecek ve bu saldırıların bir kısmı yapay zeka tarafından yapılacak.
“2023 yılında, 9 milyar veri saldırıya uğradı”
Gündem Teknoloji programına katılan Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı siber saldırıların küresel ekonomilere etkisini “2023 yılında 9 milyar verinin siber saldırıya uğradı ve küresel ekonomilere maliyeti 8 trilyon dolar oldu. 2030 yılında siber saldırıların küresel ekonomilere maliyetinin ise 10 trilyon dolar olması bekleniyor. Bulut bilişim, yapay zeka gibi teknolojiler kullanıldıkça saldırıların yaygınlığı atıyor. İş hayatı da dijital ortamda geliştirildiği için saldırıların yüzeyi genişlemiş oluyor. Tedarik zinciri ve kritik altyapılara saldırılarda yoğunlaşma var.” dedi.
Türkiye Bilişim Derneği Başkan Yardımcısı Yazıcı, siber suçlara ilişin verileri de paylaştı. Yazıcı “2023 yılında 9 milyar veriye saldırı oldu bunun maliyeti ise 8 trilyon dolar oldu. 2030 yılında siber saldırıların global ekonomilere maliyetinin 10 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bir saldırının algılama süresi ortalama 150 gün. Bu sektörlere göre değişiklik gösterir. Sistemi eski haline getirme, yasal yükümlülükleri çözme maliyeti 4.6 milyon doları buluyor. Personelinizi eğitirseniz, özel siber güvenlik birimleri kurarsanız bu maliyetleri üçte bir oranında düşürmüş olursunuz” dedi.
Türkiye’de siber güvenlik sektörü 300 milyon dolarlık bir sektör. Halen dünya rakamlarının çok gerisindeyiz.
“Türkiye’de şirketlerin dijital olgunluk seviyesi yüzde 64 ile düşük seviyede”
2023 verilerine göre Türkiye’de şirketlerin dijital olgunluk seviyesi ise yüzde 64 civarında ve oldukça düşük. TBD Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı “İmalat sanayinde dijital olgunluk seviyesi, yüzde 36 ile hayli düşük seviyede. Dijital dönüşüm farkındalık eksikliği var. Dijital kullanım değildir. Dijital dönüşüm şirketin hammadde tedariğinden perakendede satış sürecine değin veri toplanması ve analiziyle gerçekleşir. Türkiye’de şirketlerin yüzde 99’u KOBİ ve KOBİ’lerde üst yönetim bunu göremiyor. Nitelikli insan kaynağının eksikliği de çok önemli” bilgisini paylaştı.
“Yüksek teknoloji ürün ihracatını artırmalıyız”
Türkiye’de yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payı yüzde 3 civarında. Yüksek teknolojili ürün ihracatına ilişkin “Bu konuya ilişkin KOBİ’lerimize, AR-GE, inovasyon kültürünü aşılamalıyız. Türkiye’de toplam patent başvuru sayısı 9 bin. Çin’de sadece yapay zeka konusunda patent başvuru sayısı 12 bin. Bunu ticari ürüne çıkarma katsayısında ise ABD önde geliyor. İhracatımızı artırmak istiyorsak inovasyonumuzu artırarak patent sayımızı artırmamız gerekiyor. Altyapınızı sağlam kurmanız gerekiyor. Fiber ve uydu teknolojileri birlikte gerekli. Uydu sel, deprem gibi yerlerde daha çok devreye girebilir. Her yıl mevcut fiber ağ kadar yeni ağ döşenmesi gerekiyor” dedi.