Suudi Arabistan resmi ajansı SPA’da yer alan haberde, Aramco ile Shandong Energy arasında ham petrol ihracatının yanı sıra kimyasal ürünleri satın almayla ilgili anlaşmaları içeren mutabakat zaptı imzalandığı belirtildi.
İmza töreninde Aramco’nun Çin şirketleriyle işbirliğinin önemine dikkat çekildiği aktarıldı.
Haberde, bu anlaşmayla Aramco’nun Çin’in Şantung eyaletindeki rafinaj ve petrokimya sektörünün gelişmesindeki rolünün destekleneceği ve söz konusu mutabakat zaptının aynı zamanda hidrojenle ilgili teknolojiler, yenilenebilir enerji kaynakları ve karbon depolama alanlarını da kapsadığı kaydedildi.
Haberde ifadelerine yer verilen Saudi Aramco’nun Arama ve Üretim Kıdemli Başkan Yardımcısı Muhammed Al-Kahtani ise bu mutabakat zaptıyla rafinaj ve petrokimya alanlarında öncü olan Çin’de yeni büyüme süreçlerine girebileceklerini söyledi.
Zirvede “işbirliği ve toprak bütünlüğünü destekleme” vurgusu
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi ve Çin-Körfez İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne katılmak üzere 3 günlük bir ziyaret için 7 Aralık’ta Suudi Arabistan’a gelmişti. Şi, Suudi Arabistan Kralı Selman ile iki ülke arasında “kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması” imzalamıştı.
Görüşmelerde Suudi Arabistan ve Çin’i ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konuların etraflıca konuşulduğu aktarılan açıklamada, Suudi Arabistan-Çin ilişkilerini kapsamlı stratejik ortaklık çerçevesinde yeni aşamalara taşımada mutabakat sağlandığı ifade edildi.
Dış işlerinde karşılıklı öncelik ve enerjide işbirliği
Suudi Arabistan ile Çin’in dış işleriyle ilgili konularda birbirlerine verdikleri önceliği sürdürmeyi teyit ettiği vurgulanan açıklamada, gelişmekte olan ülkeler için işbirliği, dayanışma, karşılıklı çıkar ve kazan-kazan modeli oluşturmada mutabık kalındığı kaydedildi.
“Karşılıklı çıkarları tereddütsüz desteklemeye devam etme, Suudi Arabistan ve Çin’in egemenlik ile toprak bütünlüğünü korumada birbirlerini destekleme, ülkelerin iç işlerine müdahale etmeme prensibini savunmak üzere ortak çabalarda bulunma” gibi konularda mutabık kalındığına işaret edilen açıklamada, Suudi Arabistan’ın bir kez daha Çin’in toprak bütünlüğüne bağlılığını yinelediği vurgulandı.
Suudi Arabistan-Çin Üst Düzey Ortak Komitesi üzerinden ekonomik, ticari ve yatırım fırsatlarını somut ortaklığa dönüştürme yönünde çabaları yoğunlaştırmanın önemine değinilen açıklamada, Suudi Arabistan’ın petrol kaynaklarına sahip olması ve Çin’in de büyük bir pazar olması sebebiyle enerji alanındaki ikili işbirliğinin önemli stratejik ortaklık konumunda olduğu kaydedildi.
Petrol piyasalarındaki istikrarın önemi
Küresel petrol piyasalarındaki istikrarın önemine dikkat çekilen açıklamada, Suudi Arabistan’ın petrol piyasalarındaki istikrarı destekleme ve dengeleme yönünde sergilediği tutumun, Pekin yönetimi tarafından memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.
Petrol alanındaki işbirliğini güçlendirmenin her iki ülkenin ortak çıkarına olacağına işaret edilen açıklamada, ayrıca küresel petrol piyasalarındaki istikrarın önemine değinildi.
Petrokimya sektöründe ortak yatırım olanaklarını araştırma ve petrolü petrokimyaya dönüştürme teknoloji projelerini geliştirme konusunda da mutabakat sağlandığı aktarılan açıklamada, “elektrik, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında projeler geliştirme” konusunda işbirliği yapılacağı belirtildi.
Hidrokarbon kaynaklarında yenilikçi kullanımın yanı sıra barışçıl nükleer enerji alanındaki işbirliğini güçlendirme, enerjide akıllı sanayi gibi teknolojileri geliştirme alanlarında da anlaşma sağlandığı kaydedilen açıklamada, Çin’in Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi’nde işbirliği, Suudi Arabistan’ın ilgili kurumlarının bu proje çerçevesinde çeşitli yatırımlara katılabilmesi ve Suudi Arabistan’ın enerji alanında faaliyet gösteren Çinli şirketler için hem üretim hem ihracat merkezi haline gelmesinin desteklenmesinin önemi vurgulandı.
Enerji ürünlerini bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa ve Afrika’ya ihraç edecek ortak yatırım alanının da ele alındığına işaret edilen açıklamada, bu adımların, Suudi Arabistan’ın gelişmesine katkı sağlayacağı gibi Çin’in de ilgili yatırımlarla petrokimya sektöründe kendine yeter hale geleceği ifade edildi.