İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Çevre Projesi Tanıtım’ ve ‘Silivri Selimpaşa Alt Geçit Açılış’ törenlerinde konuştu. İmamoğlu konuşmasında, iktidar tarafından iptal edilen 2019 İstanbul belediye başkanlığı seçimini hatırlatarak, “Üç ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem’in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız?’ akıl tutulmalarını yaşamazlar. Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin, bakın ne oluyor? Tavsiyem şu; biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır” dedi.
İBB kuruluşu İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Büyükçekmece’nin atık su ve yağmur suyu altyapısını yeniden inşa etti. Anka’nın aktardığına göre “Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar” başlığıyla düzenlenen “Büyükçekmece Çevre Projesi Tanıtım Töreni” İBB Başkanı İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa’nın katılımlarıyla yapıldı.
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada, İstanbul’un tek sahibinin 16 milyon vatandaşı olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Onlar da baskı altındaydı”
Hiç kimseyi ayırt etmeden, hiç kimseyi ayrıştırmadan, herkese eşit hizmet getiriyoruz. İnanınız; İstanbul’un 39 ilçesine nasıl hizmet ediyorsak, Büyükçekmece’ye de aynı hizmeti getiriyoruz. Evet, Hasan Başkanımız, benim çok eski bir dostumdur, sevgili ağabeyimdir; doğru. Ama öyledir diye, biz Büyükçekmece’ye hizmet koşturmuyoruz. Zaten yerel yönetime uzun yıllardır hizmet etmiş olan Hasan Başkanımızın öyle bir talebi olmaz. Hasan Ağabey ne kadar kolay ulaşabiliyorsa bana, İstanbul’un 39 ilçesinin belediye başkanı da o kadar kolay ulaşır. İlçe Belediye Başkanı olarak, İBB başkanıyla iki kez görüşebildik. Allah rahmet eylesin. Sonraki belediye başkanımız da aynı. Onlar da baskı altındaydı. Kötü olan bu. O dönemde, randevu vermek istese bile veremediği bir sistemin, bir rejimin bizi zora soktuğu, hizmet alamadığımız, hizmeti konuşamadığımız bir düzenin varlığını yaşadık.
“Diğer partilerden birine mensup belediye başkanımız ile dertleştik, sorunu çözdük”
O 5 yılı ben yaşadım, Hasan Bey yaşadı, diğer belediye başkanlarımız yaşadı. Artık trajikomik o durumları sona erdirdik. Evet, 38 ilçe belediye başkanı da Hasan Bey’in dışında bize kolayca ulaşabilir. Dün gece bir belediye başkanımız -ismini vermeyeceğim- bir konuda sıkıntı hissetmiş, problem hissetmiş, diğer partilerden birisine mensup; mesaj yazdı. Karşılıklı mesajla dertleştik. Sorunu çözdük. Sorunun çözümüyle ilgili arkadaşlarıma bilgi verdim. Onlar da muhtemelen bu sabah görüşüyor. Böyle bir şansı aylarca, yıllarca elde edemediğimizi biz yaşadık ve biliyoruz. Bunları unutmayalım. Bunlar kötü şeyler. Bu kötü şeyleri biz yaşatmadığımız gibi, demokrasi ve Cumhuriyet’in değerleri altında görev yapan belediye başkanları veya siyasi diğer kurum, kuruluşlar birbirine yaşatmasın diye anlatıyorum. Böyle bir şey olabilir mi? O bakımdan biz, Büyükçekmece’ye bu anlayışla hizmet ettik.
Sel ve su baskınları
120’nin üzerinde noktada, sel ve su baskınlarına son verdik. Önceki dönem genel müdürümüz, şimdiki genel müdürümüz, her ikisi de Raif Bey, Şafak Bey ve diğer arkadaşlarımız, bu konuya, ilk geldiğimiz andan itibaren çok hızlı asıldık. Ve bu görüntünün çağdaş şehrimiz İstanbul’a yakışmadığını ve işte Boğaz’ın Kurban Bayramı’nda kan gölüne dönüştüğü görüntüleri veya sel, su baskınları arasında can kayıplarının olduğu görüntüleri, Haramidere, Esenyurt’tan tutun da Büyükçekmece’ye ya da Kuzguncuk’a, diğer vadilere, Ayamama’ya, şuna buna varıncaya kadar, 120’nin üzerinde noktada sel ve su baskınlarıyla ilgili sorunu gündemden kaldırdık.
“Hakkımız olan seçimi elimizden aldılar”
Bizden önceki yönetim gibi, altyapı sorunlarının üstünü örterek değil, ‘Altyapı yatırımları göze görünmez, oy getirmez’ diyerek değil, tam aksine biz, altyapıya belki de 4-4,5 yıla, 5 yıla… ‘5 yıl’ diyemeyeceğiz; 3 ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem’in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar.
“Rakibimi de biliyorum”
Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin, bakın ne oluyor? Tavsiyem şu: Biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır.
“Cumhuriyet’ten önce benim ailemde okuma yazma bilen yoktu”
Yeni atılımlarla, yeni yatırımlarla, kalkınmacı bir toplumun varlığı için, ekonomik sıçramayı yapabilen bir toplumun, üretken bir toplumun, müreffeh bir toplumun, yaşam koşulları kaliteli bir toplumun var olabilmesi için, Cumhuriyetimize layık, bu ilkelerle Cumhuriyetimizi güçlendiren Mustafa Kemal Atatürk’e layık bir Cumhuriyet evladı olabilmek için sorumluluklarımız var. Benim ailemde, Cumhuriyetin ilk yıllarında ilk okuma yazmayı bilen öğrenen kişi, ilk çocuklarından birisi olan rahmetli dedem. Cumhuriyet’ten önce benim ailemde okuma yazma bilen yoktu. Olsaydı bir belgesi, bir evrakı kalırdı. Yoktu. Anadolu’nun büyük kesimi böyleydi. Bunu bilelim arkadaşlar. Cumhuriyet, bir eğitim devrimidir. Cumhuriyet, 40 haneli bir köyde, o büyük dedenin dördüncü nesil torununu İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı yapar. Büyük bir devrimdir bunun adı. Bu kadar net. Onun için, yutkunarak, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ demeyeceksiniz. Yutkunarak, ‘Cumhuriyet’ demeyeceksiniz! Ağzınız, avazınız çıktığı kadar, ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk’ diyeceksiniz. Biz bunu her zaman demeye hazırız. Bu kadar net. Bayramınız kutlu olsun. Yatırımlarımız hayırlı olsun. Yolumuz açık olsun. 86 milyon insanımızı da 16 milyon insanımızı da tek tek, ayrı ayrı en üst seviyede sevmiyorsak namerdiz.
“Marmara Denizi’ne atık su akışı önlend”
İSKİ Genel Müdürü Başa’nın verdiği bilgilere göre; çalışmalar sonunda bölgede yaşanan (Albatros Sahili, Kordonboyu Caddesi, Turgut Özal Bulvarı, Dr. Hasan Akgün Caddesi, Dr. Sadık Ahmet Caddesi, Yalı Caddesi, Silivri Caddesi, Kırçeşme Sokak, Kentplus, Yoğurthane Caddesi, Fevzi Çakmak 2 Caddesi, Millet Caddesi ve Taşocağı Sokak gibi ana arterler) su baskınlarını sona erdiren çalışmalar kapsamında; 92.914 metre atık su kanalı yapılarak, karışık çalışan hatlar ayrıştırıldı. Atık sular, Büyükçekmece İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendirildi. Böylece Marmara Denizi’ne atık su akışı önlendi. Toplam 13.587 metre yağmursuyu kanalı yapılarak, bölgenin altyapısı ayrıştırıldı. Bu sayede, Büyükçekmece İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ndeki yağmur suyu kaynaklı yük azaltılarak, enerji tasarrufu sağlandı ve su baskınları önlenmiş oldu.
İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Büyükçekmece’den Silivri’ye geçerek, “Selimpaşa Alt Geçit Açılış Töreni”ne katıldı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay’ın bilgilendirme konuşmasından sonra mikrofona gelen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Geçmiş yüzyılda kalbi kırılmış olanlar olabilir, kalplerini tamir edeceğiz”
Cumhuriyetimize olan borcumuzu birlikte ödeyeceğiz. Eksiklerimiz olabilir, tamamlayacağız. Geçmiş yüzyılda kalbi kırılmış olanlar olabilir, kalplerini tamir edeceğiz. Geçmiş yüzyılda ötekileştirilmiş ya da sıkıntılar yaşamışlar olabilir, uzlaşacağız, konuşacağız. Herkese şunu hatırlatacağız: Bu Cumhuriyet, hepimizin Cumhuriyeti. Bu Cumhuriyet, bizi eşitledi. Sarayın tebaası değil, Cumhuriyet’in evlatları olduk hepimiz.
Bizden önceki 25 yılın metro üretme hızını, 3 katına katladık. İstanbullular tekrar görev verir ve Allah nasip ederse, önümüzdeki 5 yılda size söz veriyoruz; hizmet rekorlarımızı 2-3’e çarpacağız. Açılışını yaptığımız Selimpaşa Altgeçidi, bu hassasiyetimizin en güzel örneklerinden birisi.
“Bize yapılan hiçbir kötülüğün zerresini bir başkasına yapmadık”
Milletin takdirine saygı duymayı da bilerek, bu seçimlere gireceğiz. Bu yönüyle biz, bize yapılan hiçbir kötülüğün zerresini bir başkasına yapmadık, yapmayacağız. Silivri’ye olan hizmetlerimizi devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Ve göreceksiniz; bu şehre 25 yıl yönetildiğinde nasıl çağ atlatılır, nasıl mutlu bir şehir yapılır, nasıl yeşil alanlar arttırılır, nasıl parsel bazlı imar artışı yapılmaz, nasıl bu şehrin rantı milleti için kullanılır bir avuç insanın zenginliği için değil, nasıl bu şehrin çocuklarına eşitlik fırsatları verilir, kreşler açılır, yurtlar açılır; bunları göstereceğiz.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetin 100 yılı kutlu olsun. İkinci yüzyılında çok büyük başarılara imza atmak için yolumuz açık olsun, hizmetlerimiz Silivri’ye hayırlı uğurlu olsun.”
