Gergerlioğlu, 19 Mart’ta Gebze’de gerçekleştirilen Nevruz kutlaması sırasında yaşanan olayları Meclis gündemine taşımak istedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sunan Gergerlioğlu, Nevruz kutlaması sırasında alana sarı, kırmızı ve yeşil renkte giysilerin alınmadığını ifade etti. Gözaltı işlemi sırasında Ferdi Çiftçi isimli yurttaşın darp edildiğini de belirten Gergerlioğlu, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun da gözaltına alındığı iddialarını gündeme getirdi.
TBMM Başkanı önergeyi kabul etmedi
TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise, Gergerlioğlu’na verdiği yanıtta TBMM İçtüzüğünün “Sorulamayacak konular” başlıklı 97’nci maddesini hatırlattı. “Bu maddede, yazılı soru önergelerinde sadece belli bir konu hakkında istişari amaçla sorulan soruların başkanlıkça kabul edilemeyeceği hükme bağlanmıştır” diyen Şentop, “Bu çerçevede önergeniz, 97’nci madde hükmüne aykırılık taşıdığı değerlendirilmiştir” ifadesini kullandı.
“Tüm soruları engelleme memuru olmuş”
Şentop’un yanıtına tepki gösteren Gergerlioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Meclis Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı’na hukuksuz uygulamaları ile ilişkin sorduğumuz tüm soruları engelleme memuru olmuş. Meclis Başkanlığı’nda oturmuş soru önergelerindeki soruları iptal etme kendini görevlendirmiş, ona maşallah diyoruz. Ya sen işine bak Mustafa Şentop. Bak İçişleri Bakanı dünyada herkesin güldüğü bir uygulamaya imza atıyor, Kocaeli Valisi, Kocaeli Emniyet Müdürü, Gebze Kaymakamlığı buna imza atıyor.
“Şemsiyeler mitinge alınmamıştı”
Gebze’de Nevroz mitinginde sarı, kırmızı, yeşil renk içeren giysiler, eşyalar, bereler, başörtüler, hatta şemsiyelerin bile Nevroz mitingine alınması engellenmişti. Görüntülerle ispatlamıştık. İşte bununla ilişkin soru sorduk. “Bu soruyu soramazsın” dedi. “İstişare amaçlı soru sorulamaz” dedi. Biz diyoruz ki; “Sarı, kırmızı, yeşil renkler madem içeri alınmıyor, sarı, kırmızı, yeşil renk içeren trafik lambalarını da yasaklayacak mısınız?” “İstişare amaçlı soru sorulamaz” diyor. İçeri bir afiş alınmamıştı “Nevroz ateşi büyütmenin tecridi kırmanın zamanıdır” diye yazılmıştı. “Bunun ifade özgürlüğüne aykırı olduğuna dair bir çalışma var mı? Böyle bir şey olabilir mi?” diye sorduk.
“Bakanı koruma daire başkanı değilsin”
Yani bunlar olmuş şeyler, olmuş şeyleri soruyoruz bundan daha doğru bir şey olabilir mi? Ama Mustafa Şentop diyor ki: “Hayır efendim bizimle istişare edemezsin. Bu soruyu soramazsın.” Seninle istişare etmiyorum Sn. Şentop. Ben İçişleri Bakanı’na yaptıkları bu hukuksuz uygulamaları soruyorum. Beni niye engelliyorsun Sayın Şentop? Sen İçişleri Bakanı’nı zor durumda bırakmama başkanlığı mısın? Allah aşkına sana soruyorum. Meclis Başkanı olduğunu hatırla. İçişleri Bakanı’nı koruma ve kollama Daire Başkanı değilsin sen Meclis Başkanısın, bir milletvekilinin sorusunu engelleme başkanlığı değilsin sen. Zaten işkence ile ilişkin sorularımızı da engelledin, el insaf diyorum. El insaf.”
