Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yine sınıfta kaldı!
Daha 2 ay önce “Her okula en az bir rehber öğretmen” atanacak sözü veren Özer tabi ki bu sözünü tutmadı!
Yine bir müjde açıkladı Bakan Özer geçtiğimiz günlerde.
“Okulumda sağlıklı besleniyorum” programını hayata geçirdiklerini duyurdu.
Senelerden beri yapmaları gereken ancak gerekli adımın atılmadığı bir uygulama.
Olsun geç olsun da güç olmasın, güzel bir gelişme sonuçta.
Ancak programa baktım.
Sağlık Bakanlığının yok saydığı diyetisyenleri, Milli Eğitim Bakanlığı da yok saymış!
Bakan Özer diyor ki rehber öğretmen, okul sağlığı hemşireleri ve beden eğitimi öğretmenleriyle bu iş halledilir.
Sağlıklı bir geleceğe adım atılıyor bakanlık tarafından!
Beden eğitimi öğretmeni sağlıklı bir gelecek için elbet gerekli, rehber öğretmenin beslenmeyle ne ilgisi var çözemedim.
Okul sağlığı hemşiresi hadi bir nebze bu işlerle ilgili ama sorarım kaç okulda hemşire var?
Peki beslenme işinin asıl ehilleri diyetisyenler nerede burada?
Baktım baktım bir türlü bulamadım.
Beslenmenin bir ülke için ne kadar önemli olduğunu, milli güvenlik derecesindeki kritik önemini pek çok kez yazdım çizdim.
Ama kime ne anlatıyorsun ki?
Türkiye’nin geleceğinin anahtarını elinde tutan diyetisyenler yerine Milli Eğitim Bakanlığı, hali hazırdaki personeline eğitim verip bu işi çözmeyi planlıyor.
Uzmanlık gerektiren bir konuyu kısa süreli eğitimlerle geçiştirmek değil de nedir bu?
En son 125 diyetisyen alımı gerçekleştirildi.
80 ilde görevlendirilecek 125 diyetisyen!
Oldu olacak her il için bir tane diyetisyen alsaydınız bütün ildeki okullara bir diyetisyen baksaydı!
Bir ülkede bakanlıkların görevi günü kurtarmak değil, kalıcı çözümler bulmaktır!
4 yıl bu konuda eğitim almış bir diyetisyenin yetkinliğine kısa süreli bir eğitimle herhangi bir öğretmenin sahip olabileceğini düşünmek ve böyle bir adım atmak diyetisyenlere hakarettir!
“4 yıl bu eğitimi almanıza gerek yok 1 aylık eğitimle rehber öğretmen de sizin işinizi yapar” demektir bu uygulama!
Böyle bir politikayla öğrencilerin daha sağlıklı bir geleceğe adım atacağını hesaplamak ise ahmaklıktır!
Unutmadan şunu da ekleyeyim.
Okul bahçelerinde organik üretimin yapılması teşvik ediliyormuş.
Yerli tohumu eken çiftçiye ceza kesen, tohumu İsrail’den alan AKP mi yapıyormuş bunu?