Edirne’de tava ciğerin yanında garnitür olarak verilen tescilli Karaağaç acı biberinin kurutma mesaisinde sona gelindi.
Aylar öncesinden Türkiye-Yunanistan sınırındaki tarlalarda hasadı yapılan, tava ciğerin olmazsa olmazı Karaağaç biberinin kurutma mesaisinde sona gelindi. İmece usulü tek tek iplere dizilen acı biberlerin en büyük özelliği ise gölgede ve nem oranının düşük olduğu hava şartlarında kurutuluyor olması. Kente özgü olan tava ciğerin eşlikçisi Karaağaç acı biberi, kızgın yağda kızartılarak tava ciğer ile birlikte sofraları süslüyor. ’Dünyanın en tatlı acısı’ olarak da bilinen Karaağaç biberi, yurt dışına, doğu illerine gönderilerek, özellikle de Bulgar vatandaşların vazgeçilmezi haline geldi. Kırmızı biberlerden üretilen acı sos ise 50 gün boyunca karıştırılıyor. Geçen yıl kilosu 350 liradan satışa sunulan biberin bu yıl kilosu 500 liradan satılıyor.
Kilosu 500 lira
Edirne’nin Karaağaç Mahallesi’nde çiftçilik yapan Tunahan Ule, Türkiye-Yunanistan sınır bölgesinde meşhur tava ciğerin yol arkadaşı Karaağaç biberini yetiştirdiğini belirterek, “Geçtiğimiz eylül ayında biberleri tarlalardan toplayarak, tek tek imece usulü iplere dizdik. Şimdi ise gölgeliklerde kuruttuğumuz bu yılın son biberlerini toplayacağız. Bizim biberimizin en büyük özeliği ince kabuk olması ve gölgede kurutulmasıdır. İnce kabuk olması, biberin gölgede kurumasını sağlıyor. Ayrıca bu biberlerin kesinlikle güneş görmemesi lazım. Nem olan yerde bu biberler kurumaz. Bu yıl doğuya da göndermeye başladık, çok talep var. Yurt dışına da gönderiyoruz. Özellikle Bulgarların Karaağaç biberine çok büyük ilgisi var, çok tüketiyorlar. Artık sadece tava ciğerin yanında yenilmiyor, sulu yemeklerin yanında da tüketiliyor. Bu gördüğümüz yerli tohumumuzdur. 4 ton kırmızı yaş biberden 2 kilo tok olarak tohum elde ettik. Geçen sene fiyatlar 350 liraydı, bu yıl ise kuru biberin kilosunu 500 liradan satışa sunuyoruz” dedi.
“Acı sos 50 gün boyunca karıştırılıyor”
Karaağaç biberinden acı sos yaptıklarını da ifade eden Ule, “Bizim kendi ciğer biberimizin kırmızısını alıp, kıyma makinesinde özel çekerek acı sosumuzu da üretiyoruz. Çorbanın, köftenin ve ciğerin yanında hiçbir katkı maddesi olmadan vatandaşlara sunuluyor. Bu sosun yapım süreci de çok zahmetli. Gazını alsın diye 50 gün boyunca karıştırıyoruz” diye konuştu.