Kılıçdaroğlu, Kadın Kolları 100 Bininci Yeni Üye Rozet Takma Töreni’nde konuştu.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında yaptığı konuşmada AK Parti iktidarının politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, partisinin ‘Yaşam Hak’ projesine değindi.
Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “444 82 85 numarası. Bunu her biriniz yazın. Bir kadın şiddete uğradığında telefon edin. Avukat, psikolog kapınıza gelecek ve size hizmet edecektir. Birilerinin yapamadığını kadın kollarımız yapıyor” dedi.
“ERKEK EGEMEN KÜLTÜR OLMAZ”
Erkek egemen kültür olmaz. Kadın ve erkek elmanın yarısı gibidir, eşittir. Haklarının eşit olması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, ücret eşitsizliğine de vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu “Çalışma hayatında da kadınların büyük zorluklarla karşılaştıklarını biliyorum. Erkeğe göre daha düşük veriyorlar. Bunun önüne geçmek lazım. Biz hayatın eşit olmasını istiyoruz. Ben çalışıyorsam eşim de istiyorsa çalışabilmeli. Evlatlar ikimizin de evlatları” ifadelerini kullandı.
“AİLEDE EĞİTİMİN İLK BASAMAĞI ANNEDİR”
Kadın iyi eğitilirse toplum eğitilmiş olur. Ailede eğitimin ilk basamağı annedir. Babamızla biz konuşamadık. Babamın hiçbir çocuğunu kucağına aldığını görmedim ama ben bütün evlatlarımı kucağıma aldım, sevdim. Önce annem yadırgadı. Babanın yanında neden kucağına alıyorsun diye. Bulunduğum coğrafyada kız çocukları okula gitmezdi. Büyük ablam hala hayatta ve okuma yazma bilmez ama ben kız evlatlarımı okuttum.
Kadına yönelik şiddetin giderek artması, iyi halle, kravat taktı diye cezasını düşürelim. Asla ve asla bu olmayacak. Cezasını çekecek kim olursa olsun. Evladını yitiren bir annenin dramını kimse anlayamaz. Evlatla anne arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir erkek anlayamaz. Siz anneye şiddeti uygularsanız olur mu? Kadına şiddeti uygularsanız olur mu? Sevgi, hoşgörü, acıları paylaşmak varken sadece kadına yönelik şiddet asla kabul edeceğimiz bir şey değil. İnancımız da böyledir.
KILIÇDAROĞLU UYUŞTURUCU KULLANIMINA DEĞİNDİ
Duyarsızlık haksızlığı besler. Duyarsızlık şiddeti besler, duyarlı olmak lazım. Yeri geldiğinde kadınlarla ilgili çok güzel sözler söylüyoruz. Yeri geldiğinde insanoğlu acımasız oluyor. Neden? Her birimizin tek tek sorumluluğu var. Şiddete uğrayan kadınlar sadece bir partinin üyeleri değil. Şiddetin hayatın her alanına sirayet ettiğini görüyoruz. Bu sorunla nasıl mücadele edilir?
Bir sorunla mücadele etmek için sorunun muhataplarıyla oturup konuşmak lazım. Kadına yönelik şiddetin bu kadar ağır boyutlara ulaşmasının bir sebebi var. Siz bu nedenleri ortadan kaldırabilirseniz en azından asgariye indirmiş olursunuz.
İstanbul Bağcılar’da uyuşturucu müptelası olan bir evladın annesinin kafasını keserek sokağa atması ne demektir? Türkiye’nin bu acıyı hissetmemesi mümkün mü? Nasıl oluyor da uyuşturucu baronları Türkiye’de at koşturabiliyorlar? Anne-baba bana anlattılar. ‘Akşam yatarken yatak odamızı kilitliyoruz evladımız uyuşturucu kullandığı için ne yapacağını bilmiyoruz’ diye. Alkol bağımlığı, işsizlik şiddeti artıran sorunlardan bir tanesidir.
“EKONOMİK KRİZ EN ÇOK KADINLARI VURUYOR”
Kadın kardeşlerim güvenlik güçlerinin yeterince kendileriyle ilgilenmediğini de söylediler. Buradan Türkiye’yi çekip çıkarmamız lazım. Beraber yaşamanın ne kadar güzel olduğunu bilmemiz lazım. Şiddeti içselleştirmiş Türkiye’yi şiddete karşı değiştirmeliyiz. Burada güç aslında kadınlarda. Sizin gücünüz gerçekten çok önemli. Birlik olursanız, beraber olursanız, birlikte mücadele ederseniz mücadelenizin farkına varırsanız. Birlikte mücadele etmediğiniz için, dayanışma kültürünü yeteri kadar ayağa kaldırmadığınız için sesiniz yeteri kadar çıkmıyor. Bir yerde kadına yönelik bir şiddet varsa bütün kadınlar o olayın üzerine gitmeli. Beraber, birlik olursanız pek çok sorunu çözmüş olursunuz.
Duyarsızlıkların farkındayım. YaşamHak projemiz var. 444 82 85 numarası. Bunu her biriniz yazın. Bir kadın şiddete uğradığında telefon edin. Avukat, psikolog kapınıza gelecek ve size hizmet edecektir. Birilerinin yapamadığını kadın kollarımız yapıyor. Bir kadın dayanışması yapmanız lazım. Kadın dayanışması yaptığınız taktirde bütün kapıların nasıl açıldığını göreceksiniz.
Büyük kentlerin varoşlarında öyle evlere gittim ki hüznü, acıyı, anneyi, evlatlarını orada görürsünüz. Birilerimizin bir eli yağda bir eli baldayken, birileri evlatlarına bir şey yediremiyorken memlekette huzuru sağlayamazsınız. Derin yoksulluğun olduğu yerde şiddet olur. Ekonomik kriz en çok kadınları vuruyor. Bir annenin evladının karnını doyuramaması ne demektir?
Her birimize görev düşüyor. Bize katılın diye bir cümlemiz var. Bütün bu sorunları çözmek istiyorsanız, hiçbir ayrım yapmadan kadına yönelik şiddette önlem alınmasını istiyorsanız bize katılacaksınız. Bu işin başka bir kuralı yoktur. Türkiye’yi bu dramdan çıkarmamız lazım. Çıkaracak olan sizsiniz aslında. Bu ülkenin kadınları birlik olduklarında, sandığa gittiğinizde bütün dünyayı, Türkiye’yi değiştirirsiniz”