Saymaz, Bahtiyar’ın 9 Eylül’deki Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı’nda ve 10 Eylül’deki Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadeleri arasında ciddi çelişkiler bulunduğunu belirtirken, ilk ifadede cesedi yok etme teklifini mısır hasadından sonra verilecek 200 bin TL karşılığında kabul ettiğini, savcılıktaki ifadesinde de kendisine yöneltilen ölüm tehditleri sebebiyle bu teklifi kabul ettiğini vurguladı.
”Diyarbakır’da, sekiz yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesinin üzerinden 22 gün geçti.
Cesedi 19 gün sonra derede bulunurken…
Hala şu dört sorunun yanıtı net olarak verilemedi.
Narin’in kim tarafından, neden, ne zaman ve ne şekilde canına kıyıldı?
Şu an Nevzat Bahtiyar adlı bir köylünün ikrarı ve itirafları var.
48 yaşındaki Bahtiyar, Narin’i amcası Salim Güran’ın öldürdüğünü iddia ediyor.
Bahtiyar, muhtarlık da yapan Güran’ın talimatı üzerine Narin’i Eğertutmaz deresine gömdüğünü ileri sürüyor. Bahtiyar, eylemini ceseti yok etmekle sınırlıyor.
Ancak…
Bahtiyar’ın 9 Eylül günü Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı ile 10 Eylül’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadeler birbirleriyle çelişiyor. İlk ve ikinci ifadede olay örgüsü değişiyor…”
Saymaz, Bahtiyar’ın anlattıklarında önemli ipuçları olduğunu vurguladı. Bahtiyar’ın tutuklanmasına karar verilirken, ifadelerindeki tutarsızlıkların ve muğlak yanıtların, onun ya asli suçlu ya da suç ortağı olabileceği izlenimini güçlendirdiği belirtti.
İsmail Saymaz, soruşturmanın devam ettiğini ve Narin’in ölümüyle ilişkin gerçeklerin ortaya çıkmasının toplumsal ve hukuki bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Narin’in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?
Olay, 21 Ağustos’ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur’an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin’in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi.
Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi’nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin’in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 şahsın ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
Öte yandan, Narin’in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos’ta saat 15.15’i gösteren görüntülerde, Narin’in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos’ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos’ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran’a ait olmadığı belirlendi.
Soruşturma kapsamında Narin Güran’ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri sebebiyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin’e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında bu kez Narin’in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran’ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin’in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından ’Kasten öldürme’ ve ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından tutuklandı.
Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı.
Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24’e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin’in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek’ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin’e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı.
Narin’in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı ’Elif Ba’, çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran’a ait olan ve Narin’e ait DNA’nın saptandığı araba ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç’un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti.
Narin’in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran’ın ”Arif’in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm” diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.