HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yerel seçimlerde partisinin stratejisi, Gazze meselesi ve meclise sundukları kanun teklifiyle ilgili değerlendirmelerde gündeme dair açılamalarda bulundu.
Şanlıurfa’da düzenleyecekleri aday tanıtım programıyla bazı illerin belediye başkan adaylarını açıklayacaklarını söyledi.
Yerel seçimde ittifak yapılacak mı?
AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmeleri anlatan Yapıcıoğlu, yerel seçimlere kendi logo ve adaylarıyla gireceklerini şu cümlelerle açıkladı:
“Daha önceki dönemlerde Sayın cumhurbaşkanıyla görüşmelerimiz olmuştu. O görüşmelerde Cumhur İttifakı’nın devamı yönünde karşılıklı bir irade uyuşması olduğunu da kamuoyuna açıklamıştık ve bunun nasıl olabileceği ile ilgili olarak her iki partide heyetler oluşturuldu. AK Parti heyetinin başında Genel Başkan Vekili Sayın Efkan Ala vardı. Bizim heyetin başında da bizim Genel Başkan Vekilimiz İshak Sağlam Beyefendi vardı. Görüştüler, epey bir toplandılar. Birkaç defa bir araya geldiler. O heyetin teşkilinden önce Seçim İşleri Başkanı ve Genel Sekreterimiz arasında temaslar vardı. Sonuç itibariyle birkaç büyükşehirde destekleme kararı aldık. Diğer yerlerin çoğunda HÜDA PAR’ın kendi logosuyla, kendi ismiyle, kendi adaylarıyla seçimlere girmesi konusunda bir karara vardık ve bu kararımızı da kamuoyuyla paylaştık. İstanbul ve Ankara’da Cumhur İttifakı’nın adaylarına destek vereceğiz. İzmir’de de muhtemelen benzer bir şey olacak. Geriye kalan yerlerde kendi adaylarımızla seçimlere girme konusunda bir prensip kararımız var. Bazı yerlerde, bazı seçim çevrelerinde, bazı illerde olabilir, bazı ilçelerde olabilir hatta bazı beldelerde olabilir, orada farklı partiler ya da farklı gruplarla bazı ittifaklar gelişebilir. Onu zaman gösterecek. Biz de inşallah yarın(bugün) adaylarımızı açıklama programlarımıza başlıyoruz. Yarın(bugün) akşam inşallah Saat 19.30 itibariyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız ve yine birkaç başka adayımızı oradan açıklayarak start vermiş olacağız.”
‘Türkiye’nin büyük çoğunluğunda kendi adaylarımızla seçimlere gideceğiz’
Sadece 3 ilde Cumhur İttifakı adaylarını destekleme kararı aldıklarını belirten Yapıcıoğlu, “Diğer illerde de büyük bir ihtimalle kendi adaylarımızı çıkaracağız. Ama dediğim gibi lokal bazı ittifaklar gelişebilir. Gelişirse oradaki yerel dinamiklerle oradaki teşkilatlarımızla istişareyle o konuda da bir karara varırız. Somut bir teklif gelirse, bu teklif kabul edilebilir nitelikte ve sonuç itibariyle millet için memleket için hayırlı olduğuna kanaat getirirsek evet deriz. Ama görünen o ki yani seçim çevrelerinin büyük çoğunluğundaki 922 ilçe artı Büyükşehir olmayan 51 ilin merkez ilçelerini de ilave ettiğinizde 973’e sayı tamamlanıyor. Bunların büyük bir çoğunluğunda kendi adaylarımızla inşallah seçimlere gideceğiz. Yani sadece Belediye Başkanlığı değil aynı zamanda Belediye Meclis Üyeliği ve İl Genel Meclisi Üyeliği için de biz adaylarımızı çıkartıp kendi logomuzla bu seçimlerde yer almayı daha uygun gördük” ifadelerini kullandı.
Doğruyu kim yaparsa yapsın onu cesaretlendirecek bir tutum sergileriz, hiç kimsenin yanlışına da sahip çıkmayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile seçim öncesi görüşmeleri ile ilgili de konuşan Yapıcıoğlu, memleket meselelerini, seçmenlerin sorun ve sıkıntılarını Erdoğan’la konuştuklarını ve bu kanalın açık olmasından dolayı memnun kaldıklarını belirtti.
Yapıcıoğlu, “HÜDA PAR olarak siyaset anlayışımız şudur; evet, biz farklı bir partiyiz yani AK Parti’nin dışında bir partiyiz. Her ne kadar seçimde birlikte hareket etmiş olsak da hükümetin içerisinde yer alan bir parti değiliz. Nihayetinde bir muhalefet partisiyiz. Fakat bizim muhalefet anlayışımız hükümetin yaptığı her şeye muhalefet etmek üzerine kurulu değildir. Biz diyoruz ki doğru kimden gelirse gelsin biz o doğrudan yana tavır alırız. Doğruyu kim yaparsa yapsın onu cesaretlendirecek bir tutum sergileriz ve hakkını teslim ederiz. Yanlışı da kim yaparsa yapsın yani bizden birisi HÜDA PAR’lı birisi de yanlış yaparsa biz hiç kimsenin yanlışına sahip çıkmayız. Ta ki o yanlış büyümesin ve bir şeyin yanlışlığına işaret ederken sadece onla da yetinmeyiz. Bir iş yanlış mı gidiyor, o zaman o yanlışa işaret etmekle birlikte aynı zamanda doğrusunun ne olması gerektiğini de söyleriz. O işin doğrusu nedir, olması gereken şey nedir, çözüm önerisiyle beraber onu da söyleriz. Bize göre sorumlu muhalefet anlayışı bunu gerektirir. Yani siz bir şeyin yanlış olduğunu söylüyorsanız o zaman siz onun doğrusunun da ne olduğunu söylemelisiniz. Maalesef bizim memleketimizde böyle bir muhalefet anlayışı yoktur” dedi.