Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, son bir yıllık süreçte katılım finans kurumlarının toplam aktiflerinin iki katına çıkarak Eylül 2022 itibarıyla 1,1 trilyon liraya ulaştığını belirterek, “Türk bankacılık sistemindeki payı son 5 yılda yüzde 8,5 seviyesine kadar yükseldi.” dedi.
Anadolu Ajansı’nın (AA) global iletişim ortağı olduğu, İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) ile İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) iş birliğinde düzenlenen 8. Dünya Helal Zirvesi ve 9. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı başladı.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen ve bu yıl “Sürdürülebilir Ticaret İçin: Global Helal Endüstrisinin Gelişimini Tüm Yönleri ile Keşfedin” mottosuyla gerçekleştirilen etkinlik, İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı.
Dünya helal ekonomisinin paydaşlarını bir araya getiren organizasyonun açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, tüm dünyada helal endüstrisinin gelişimine önemli katkılar sunan ve küresel arenadaki en büyük “helal organizasyonu” olarak öne çıkan etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü olduğunu anımsatan Nebati, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi yarının dünyasına, yani Türkiye Yüzyılı’na hazırlayan, en güzel değerlerimizi yaşayarak örnek teşkil eden tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü canıgönülden kutluyorum.” dedi.
“Helal endüstrisi oldukça geniş bir sektörel yelpazeye yayılıyor”
Nureddin Nebati, Müslümanlar olarak sadece yedikleri ve içtikleri gıdalar, kullandıkları ürünlerle değil, hayatın her alanında ve aldıkları her nefeste helal dairesi içinde kalmayı, haram olandan uzak durmayı tercih ettiklerini ve buna özen gösterdiklerini söyledi.
Helalin temiz, faydalı ve güzel olduğunu dile getiren Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Helal ticaret bereketlidir. Velhasıl helal olanda, insanlar için hayat ve mutlak surette bir hayır vardır. Biz Müslümanlar için dünyada büyük önem taşıyan helal endüstrisi, ağırlıklı olarak gıda ürünleriyle bilinse de bununla sınırlı kalmıyor. Finans, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik, lojistik ve turizm gibi oldukça geniş bir sektörel yelpazeye yayılıyor. Helal anlayışının, ürünlerin üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada sağlıklı, hijyenik ve kaliteli olan süreçleri kapsaması, helal sertifikasına sahip ürün ve hizmetlere olan ilginin de her geçen gün artmasını sağlıyor.”
“İslami finans hariç helal ekonominin büyüklüğünün 2,1 trilyon dolara ulaştı”
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, dünyada 2021 yılı itibarıyla İslami finans hariç helal ekonominin büyüklüğünün 2,1 trilyon dolara ulaştığını belirterek, “İslami finans hariç helal ekonominin sektörler itibarıyla dağılımında, helal gıda 1,3 trilyon dolarla ilk sırada yer alırken, bu sektörü 295 milyar dolar hacmiyle hazır giyim ve moda, 231 milyar dolarla medya ve 102 milyar dolarla turizm sektörü izliyor. Önümüzdeki dönemde helal ürün ticaretindeki teknik engellerin aşılması da büyük önem arz ediyor. Bu kapsamda, İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında yer alan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nü bu engellerin aşılması için gerekli sistemin oluşturulmasına yönelik düzenlemeleri yapabilecek en uygun platform olarak değerlendiriyor ve destekliyoruz.” dedi.
Nebati, helal belgeli ürün hassasiyetinin dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan Müslümanların tüketim alışkanlıkları arasında gün geçtikçe önem kazandığını ifade ederek, bu kapsamda İİT üyesi ülkelerin katkılarıyla hazırlanan standartların etkinleşmesi ve harmonize bir akreditasyon sisteminin hayata geçirilmesiyle helal belgeli ticaret hacminin artacağını öngördüklerini söyledi.
Uluslararası platformlardaki helal akreditasyon çalışmalarında Türkiye’yi temsil etmesi, helal ürün ve hizmet ticaretinde öncü bir ülke haline getirmesi amacıyla Helal Akreditasyon Kurumu’nu (HAK) hayata geçirdiklerini anımsatan Nebati, “Ayrıca, ülkemizde uygunluk teyit belgelerinin güvenilirliği ve geçerliliğini desteklemek amacıyla Türk Akreditasyon Kurumu da (TÜRKAK) çalışmalarına devam ediyor.” dedi.
“Türkiye, helal turizm için en elverişli destinasyonlardan”
Nureddin Nebati, başta üreticiler olmak üzere helal değer zincirinin paydaş kurum ve kuruluşlarının belirli coğrafi alanlarda kümelenmesiyle “helal parklar” oluşturulduğuna işaret ederek, kendilerinin de Türkiye’de bir Helal Park AŞ kurmayı hedeflediğini söyledi.
Girişim sermayesi yatırım fonlarının (GSYF) veya girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının (GSYO) helal parklara yatırım yapabilmesine yönelik çalışmalar yürüttüklerini ve gerekli düzenlemeleri yaptıklarını anlatan Nebati, Türkiye’yi ziyaret eden Müslüman turistlerin tüm ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayabilecekleri helal turizm hizmetlerini yaygın bir şekilde sağladıklarını kaydetti.
Nebati, Türkiye’nin, 2030 yılında 2,2 milyar kişiye ulaşması beklen Müslüman nüfusun helal turizm talebini karşılaması bakımından en elverişli destinasyonlardan olduğunu vurguladı.
“Katılım finans kurumlarımızın toplam aktifleri 1,1 trilyon liraya ulaştı”
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, dünyada İslami finansın spekülasyona kapalı olması nedeniyle konvansiyonel finansa göre daha sağlam temeller üzerinde yükseldiğini, İslami finansın küresel düzeyde aktif büyüklüğünün 2021 itibarıyla 3,1 trilyon dolar seviyelerine ulaştığını belirterek, “Özellikle İslam ülkelerinin katılım finans ekosistemine entegrasyon düzeylerinin artmasıyla birlikte içinde bulunduğumuz yılın sonunda bu büyüklüğün 3,4 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 40 yıllık geçmişi olan katılım finans ekosisteminin artık finansal hizmetler sektörünün en değerli unsurlarından biri haline geldiğini vurgulayan Nebati, katılım finans kuruluşlarının geleneksel finans kuruluşları ile eşit şartlarda rekabet edebilecekleri yasal düzenlemelere büyük önem verdiklerini söyledi.
Bu alanda hayata geçirilen düzenlemelere değinen Nebati, “Son bir yıllık süreçte katılım finans kurumlarımızın toplam aktifleri iki katına çıkarak Eylül 2022 itibarıyla 1,1 trilyon liraya ulaştı. Katılım finans kurumlarımızın Türk bankacılık sistemindeki payı son 5 yılda yüzde 5’ten yüzde 8,5 seviyesine kadar yükseldi. Böylece katılım finans kurumları için hedeflenen yüzde 15’lik payı yakalama noktasında önemli ilerlemeler kaydedildi.” diye konuştu.
“Hedefimiz, ülkemizi güçlü bir üretim ekonomisi haline getirmek”
Nureddin Nebati, salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı olumsuzluklar, yüksek enflasyon oranları, artan emtia ve enerji fiyatları, kırılan tedarik zinciri, gıda ve enerji arz güvenlik sorunlarına işaret ederek, ülkelerin çoğunun büyüme oranlarına ilişkin beklentilerin aşağı yönlü revize edildiğini söyledi.
Küresel ekonominin adeta türbülansa girdiği bu dönemde, Türkiye’de insan odaklı yaklaşımlarından asla ödün vermediklerini vurgulayan Nebati, yatırımı, istihdamı, üretim ve ihracatı artıracak, büyümeyi sürdürülebilir kılacak adımları atmaktan geri durmadıklarını bildirdi.
Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli sayesinde yatırım, istihdam, üretim ve ihracat bakımından tarihi yüksek seviyelere ulaşmayı ve ardı ardına rekorlar kırmayı başardıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bunu da tüm olumsuz küresel koşullara rağmen başardık. Küresel ekonomide resesyon alarmları çalarken biz, bu yılın ilk 6 ayında yüzde 7,5’lik bir büyüme kaydettik. Hedefimiz, ülkemizi güçlü bir üretim ekonomisi haline getirmektir. Bu hedefe ulaşmak için gerekli tüm altyapıya ve kararlılığa sahibiz. Son 20 yıllık dönemde ülkemizin her köşesinde altyapı yatırımlarını büyük oranda tamamladık. Şimdi kaynaklarımızın önemli bir kısmını katma değerli üretime yönlendiriyor, ülkemizde yatırım yapmak, ülkemizin büyük potansiyeline ortak olmak isteyen herkese kapsamlı destekler sağlıyoruz.”
“Enerjide dışa bağımlılığı giderek azaltmak konusunda kararlıyız”
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, bugün yurt içinden ve dünyanın dört bir yanından gelenlerin Türkiye’nin büyük potansiyelinin farkında olduklarına ve gelecek planlarını bu doğrultuda yaptıklarına inandığını söyledi.
“Bunu yurt dışı gezilerde gerçekleştirdiğim görüşmelerde de çok net bir şekilde müşahede etme imkanı buluyor ve bu artan ilgiden büyük memnuniyet duyuyorum” diyen Nebati, her alanda giderek güçlenen ve yarına sağlam adımlarla ilerleyen bir Türkiye bulunduğunu vurguladı.
Nebati, 20 sene evvel yerlilik oranı yüzde 20’lerde olan savunma sanayisinde bu oranın yüzde 80’e çıkartıldığını, attıkları adımlar sayesinde ülkede üretilen İHA ve SİHA’ları artık bütün dünyanın konuştuğunu söyledi.
Yerli otomobil Togg’un kısa süre sonra yollarda görüleceğini hatırlatan Nebati, hafta başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Artvin’de tamamen yerli sermayeyle inşa edilen ve dünyanın en yüksek 5’inci barajı olan Yusufeli Barajı’nı devreye aldıklarını bildirdi.
Nebati, “Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazımızın da vanasını önümüzdeki yıl inşallah açıyoruz. Keza nükleer santralimizi yine önümüzdeki yıl devreye alıyoruz. Böylece ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını giderek azaltmak konusunda da kararlıyız.” dedi.
Bugün “helal” anlayışı etrafında bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Nebati, helale dikkat etmenin kişinin hayatına yaptığı etkiye değindi. Nebati, “Sözlerime Bakara Suresi 148. ayeti ile son vermek istiyorum; ‘Öyleyse hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizin hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” dedi.
Konuşmaların ardından etkinliğin açılış kurdelesini kesen Bakan Nebati ve beraberindekiler, fuar alanında incelemelerde bulundu.