Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Semra Güzel, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları ve bazı HDP’li milletvekilleri salonda hazır bulundu.
Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Okay Koç, Güzel’e bu celsede 3 avukatının dinlenebileceğini bildirdi. Bunun üzerine Güzel’in avukatlarından Sinem Coşkun, itiraz ederek karardan dönülmesini talep etti. Talep üzerine duruşma savcısı itirazların reddine karar verilmesini isterken, mahkeme heyeti de sanık avukatının talebinin reddedildiğini açıkladı.
“Müvekkil hala milletvekilidir”
Söz alan Güzel’in avukatlarından Eylem Arzu Kayaoğlu, Güzel’in milletvekili olduğunu belirterek, Anayasa’nın 83’üncü maddesi gereğince yargılamada “durma” kararı verilmesini talep etti.
Avukat Kayaoğlu, “Müvekkil hala milletvekilidir, bu nedenle hiçbir şekilde lehe ya da aleyhe delil toplanamaz. İddianamenin iadesini ve kovuşturmanın durmasını istiyoruz” diye konuştu
Talep üzerine görüşü sorulan duruşma savcısı, sanığın yargılanmasında hukuken bir sakınca olmadığını vurgulayarak, talebin reddini istedi. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık avukatlarının “durma” talebinin bir sonraki celsede değerlendirilmesine karar verildiğini açıkladı.
Bunun üzerine sanığın tutukluluk durumuyla ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı, sanığın kaçma şüphesinin bulunması nedeniyle, Güzel’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
“Bir yere kaçmadım, kamufle olmadım”
Tutukluluk durumuna ilişkin söz alan sanık Güzel, milletvekili olduğunu, tutukluluk hali nedeniyle Meclis çalışmalarına katılamadığını öne sürdü.
Adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye talebinde bulunan Güzel, şunları kaydetti:
“Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017’de hakkımda soruşturma yürütülmüş, o dosyada ismim, TC kimlik numaram hepsi var. O dönem HTS kayıtları ve daha birçok şey incelenmiş. Buna ilişkin bir ifade bile istenilmemiş. O dönem soruşturmayı yapanlar görevi kötüye mi kullanmıştır? Hayır. Herhangi bir suç unsuru bulamamıştır. Vekil olmasaydım belki de bu dosya bu aşamaya gelmeyecekti. Bu fotoğraflardan propaganda da çıkarılamaz. Çünkü paylaşan ben değilim. Bu fotoğrafı Meclis kürsüsünde kullananlar propaganda yapmaktadır. Süreçte hakkımda çok ciddi bir linç kampanyası yürütüldü. Fotoğraflar yayımlandıktan sonra yurt dışı yasağım yoktu, pasaportumla yurt dışına gidebilirdim. O linç kampanyasına maruz kaldığım süreçte evde yoktum. Bir yere kaçmadım, kamufle olmadım.”
Avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı 20 Şubat 2023’e erteledi.