İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ”Güzel günlerin eşiğinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Hepimiz daha çok çalışmalıyız. Birbirimize daha sıkı sarılmalıyız. 86 milyon insanımızın birlik ve beraberlik içerisinde, doğru kararların alınmasında, büyük mücadeleyi ortaya koyacağımız kararlılığın sadece ülkemize değil, yakın coğrafyamıza, komşularımıza, özellikle Balkanlar’a da çok iyi geleceğinin altını çizmek istiyorum” dedi.
İBB, Zeytinburnu Kazlıçeşme Mahallesi’ni yeni çehresine kavuşturan Balkan Şehirleri Parkı’nı bugün yapılan törenle vatandaşların kullanımına açtı. Parkla birlikte açılan sanatçı Ayhan Tomak’ın eseri Balkan Şehirleri Anıtı için düzenlenen törene, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu, Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis, Pula Belediye Başkanı Filip Zoricic, Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karic, Laktaşi Belediye Başkanı Miroslav Bojić, Sofya Belediye Başkanı Yordanka Fandakova, Stara Zagora Belediye Başkanı Zhivko Todorov, Svilengrad Belediye Başkanı Anastas Karchev ve Filibe Belediye Başkanı Zdravko Dimitrov katıldı.
İmamoğlu, park açılışında, B40 Balkan Şehirleri Ağı Kurucusu ve Dönem Başkanı sıfatıyla konuşma yaptı.
”Daha iyi bir gelecek arayışı fikri, tüm Balkanlar için önemli bir fikir”
11 ülkeden 23 Balkan şehrinin yerel yöneticileriyle geçen yıl 30 Kasım’da bir araya geldiklerini hatırlatan İmamoğlu, “Hem bölgesel iş birliği hem bölgesel istikrar ve dostluk hem de daha iyi bir gelecek arayışı fikri, tüm Balkanlar için önemli bir fikir” dedi.
Yaklaşık bir yıllık sürede 22 Balkan şehrinin de B40’a üye olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bugün itibarıyla 12 ülkenin 45 şehrinden oluşan, 32 milyon nüfuslu büyük bir aileyiz. Bu şehrin tarihi, kültürü, coğrafyası, ekonomisi buna müsaade vermez. Yakın zamana kadar, İstanbul’u sadece belirli bir grup turistin geldiği, sadece belirli ülkelerin zenginlerinin emlak satın aldığı bir yer olarak gören bir anlayış hakimdi. Bu anlayış, İstanbul’u sadece bir Ortadoğu şehri olarak görüyordu; ufku, vizyonu bundan ibaretti. Evet, İstanbul, bir Ortadoğu şehridir ama aynı zamanda bir Balkan şehridir. İstanbul, bir Avrupa, Asya, Anadolu, Akdeniz, Karadeniz şehridir” diye konuştu.
İmamoğlu, şunları söyledi:
”İstanbul’u renklerinden soyutlayarak yönetemezsiniz”
“İstanbul’u bütün bu renklerinden, bu güzelliklerinden, bu eşsiz özelliklerinden soyutlayarak yönetemezsiniz. İsteseniz de bu şehri tek bir renge, tek bir sese indirgeyemezsiniz. İstanbul, bir dünya şehridir. Son yıllarda ihmal edildiği, ihanete uğradığı için bu özelliği yeterince ortaya çıkmıyordu. Ama artık İstanbul’a hakkını veren, İstanbul’u ‘dünyanın nabzının attığı şehir’ haline getirmeye kararlı bir yönetim anlayışı hakim. Biz İstanbul’u adil, yeşil, yaratıcı, üretken bir şehir haline getirmek için adım attıkça İstanbul, ‘dünyanın nabzının attığı şehir’ olmaya yakınlaşıyor. Açılışını yapmakta olduğumuz Balkan Şehirleri Parkı ve Balkan Şehirleri Anıtı, bu vizyonumuzun çok değerli simgelerinden biridir. B40’ı kurduktan kısa bir süre sonra başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ve sonrasında yaşananlar, barış ve istikrara sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösterdi. Bu gerçeği görmeyenlerin, ülkeler arası gerilimlerden fayda umanların yanlış tavırlarına karşı hepimiz dikkatli olmalıyız. Kim yaparsa yapsın, yapılan yanlışsa ‘Yanlış’ diyebilmeliyiz.
”Ege’nin iki kıyısında dostluğa, kardeşliğe, iş birliğine ihtiyaç var”
Ege’nin iki kıyısında dostluğa, kardeşliğe, iş birliğine ihtiyaç var. Ege’de barışa ihtiyaç var. Birbirleriyle savaşmış iki ülkenin yöneticilerinin, Atatürk ve Venizelos’un, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkileri savaştan sonra nasıl düzeltip geliştirdiği herkese örnek olmalıdır. Bu gibi sorunların dostane ve barışçıl çözümünde kent diplomasisinin ve kentler arasındaki dayanışmanın önemli bir alternatif olacağını, B40 gibi pratiklerimizden de biliyoruz. İstanbul olarak, bu yolda öncü rol üstlenmeye devam edeceğiz. Balkan Şehirleri Parkı’nda yer alan Balkan Anıtı, Balkan şehirlerinin barış ve iş birliği arzusunun çok değerli bir ifadesidir.
”Yedikule Spor Sahası’nı yenileme çalışmalarına başlayacağız”
Burası, kara surları boyunca Bakırköy’e kadar devam eden, sahilin kesilmesine yol açan, kötü kullanım sebebiyle uzun yıllardır işlevsiz kalmış bir alandı. Toplam 75 bin metrekarelik bu alanı, aktif ve pasif yeşil alanlarla donatarak, çocuk oyun alanları, spor sahaları, koşu parkuru, fitness alanı, kafetarya gibi özellikler ekleyerek, özel bir park hâline getirdik. Böylece Zeytinburnu sahil parklarını kullanmakta olan hemşerilerimize, daha geniş ve kesintisiz bir park alanı sunuyoruz. Sahil kullanımının devamlılığını sağlamış oluyoruz. Zeytinburnu’nda daha önce Topkapı Parkı’nı yenilemiştik. Çok yakında Yedikule Spor Sahası’nı da yenileme çalışmalarına başlayacağız.
”Güzel günlerin eşiğinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz”
İstanbul’u bütün ilçeleriyle, bütün mahalleleri ve sokaklarıyla tek bir bütün olarak görüyoruz. Hiçbirini ötekinden ayırmadan hepsinin derdine koşmaya, sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyoruz. İstanbul’da birlik ve bütünlük duygusunu, kardeşlik ve dayanışmayı güçlendiriyoruz. Bu etkiyi yakın bölgemize ve bütün dünyaya yaymak için çalışıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi üstünde yükselen Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılına doğru gün sayıyoruz. Çok önemli ve anlamlı bir dönemden geçiyoruz. Güzel günlerin eşiğinde olduğumuzu bilerek hepimiz daha çok çalışmalı, birbirimize daha sıkı sarılmalıyız. Balkan Şehirleri Parkı’nın hemşerilerimizin içlerindeki umudu büyüteceğine, hayatlarını güzelleştireceğine inanıyorum. Güzel günlerin eşiğinde olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Hepimiz daha çok çalışmalıyız. Birbirimize daha sıkı sarılmalıyız. 86 milyon insanımızın birlik ve beraberlik içerisinde, doğru kararların alınmasında, büyük mücadeleyi ortaya koyacağımız kararlılığın sadece ülkemize değil, yakın coğrafyamıza, komşularımıza, özellikle Balkanlar’a da çok iyi geleceğinin altını çizmek istiyorum.”
Atina Belediye Başkanı Bakoyannis: Diyalog, iş birliği ve karşılıklı yardımdan beslenir
Ocak 2023 ayı itibarıyla B40 Dönem Başkanlığı’nı İmamoğlu’ndan teslim alacak olan Atina Belediye Başkanı Bakoyannis de ev sahipliğinden dolayı İBB Başkanı’na teşekkür etti. Bakoyannis, şöyle konuştu:
“Zengin ve görkemli tarihi, özellikle biz Yunanlar başta olmak üzere dünyanın her yerindeki birçoğumuzun kalbinin daha hızlı çarpmasını sağlayan harika ve eşsiz şehir İstanbul’da olmaktan mutluluk duyuyorum. Sıcak misafirperverliği için sevgili dostum ve meslektaşım Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve ekibine teşekkür ediyorum. Biz belediye başkanları için İstanbul’da, Atina’da, Sofya’da veya Sarayova’da, her şehirde her kazanılan boş alan, şehir için bir nefes, insan için bir haktır. Daha yeşil, daha rahat, daha dostane, daha adil, daha insancıl şehirler için uğraşıyoruz. Hele de Boğaz’ın kıyısında, gerçek bir mücevher olan güzel İstanbul söz konusu olunca. Balkan ülkelerinin kardeşlik ağacının; dostluğun, dayanışma ağacının etrafında toplandık. Şehirlerimizin her biri, ağacın dallarında büyüyen bir yaprak gibidir. Kökleri de derindir. Diyalog, iş birliği ve karşılıklı yardımdan beslenir. Bu ağaç, büyük ve güçlüdür. Kötü şartlara da dayanıklıdır. Kara, rüzgara karşı da dayanıklıdır. Üzerinde de çocuklarımız oynuyor. Başka bir dil konuştuğu veya başka bir Tanrı’ya inandığı için önyargılarla, nefretle doğmayan, büyümeyen çocuklarımız. Onlar için uğraştığımız, onlar için çalıştığımız çocuklarımız.
”Yıkmak, kolay olandır; zor olan ise inşa etmektir”
Temel inancımızın görünen ve somut kanıtı şudur. Toplumlar, siyasetin önündedir. Şehirler de halka ve topluma en yakın demokratik kurumlardır. Bizler, halkımızın samimi duygularını, katkısız ve etkili bir şekilde yorumlamalıyız. O duygular ki siyasi istismara dayanmayan duygular. Karşılıklı güven ve karşılıklı saygıya dayanan duygular. Dostluk köprüleri için yapı malzemeleri olan duygular. Unutmayın ki yıkmak, kolay olandır. Zor olan ise inşa etmektir. Bir yıl önce önerdiğimiz Balkan Şehirleri Ağı; barışı, güvenliği, özgürlüğü, demokrasiyi teşvik etmek için önemlidir. Bu anıt, milli duygularımızla oynayanlara karşı da bir cevaptır. Bizi buradan duysunlar, İstanbul’dan, kültürün kavşağından duysunlar. Yunan, Türk, Bulgar, Boşnak, Hırvat ve burada bulunmayan diğerleri. Bugün hepimiz buradayız. Sesimizi birleştirip net bir mesaj veriyoruz: Alaycı milliyetçiliğe hayır. Kavgaya hayır. Bizi birleştirenler, bizi ayıran şeylerden daha fazla. Bugün, farklı bir yol izlemeyi tercih ediyoruz. Aşırılığın ve anlaşmazlığın yolunu değil; umudun, ölçülülüğün ve birliğin yolunu seçiyoruz. Eleftherios Venizelos ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ilerliyoruz. 1934’te, yıllarca süren şiddet ve kan dökülmesinden sonra, Nobel Ödülü’nün Atatürk’e verilmesini öneren Venizelos’un yolu. Barışı ve dostluğu seçiyoruz.”
(ANKA)